Akif BEKİ
Üç yıl önce başlayan darbe girişimi soruşturmalarının yüzde 92’si bir mahkemede karara bağlandı. Yüzde 8’i ise devam ediyor. Bitenler, yüzde 54’ü için mahkumiyetle sonuçlandı. Yargılananların yüzde 38’ine beraat çıktı. Yüzde 8’inde ise cezaya yer olmadığına hükmedildi.
Temyizden geçip tamamlanmadıklarından hepsi kesinleşmiş karar da değil. Temyizdeki bozulma istatistikleri dikkate alındığında, mahkumiyet kararlarındaki isabet oranının yüzde 54’ten daha da aşağılara düşmesi sürpriz olmaz.
Dünkü Hürriyet’te Sedat Ergin, FETÖ davalarıyla ilgili son istatistiklerin detaylı dökümünü veriyordu.
Eskiden İsmet Berkan yapardı bu takibi. Arşivden baktım, en son 2013’te, yine Adalet Bakanlığı verilerine dayanarak istatistikleri yorumlamış.
Özeti şöyle: 2013’te her yüz soruşturmadan sadece 49’u davaya dönüşmüş. Yargılanan sanıkların da yalnızca 20’si için mahkumiyete bağlanmış. Ve bunlardan ancak 14’ü temyizde onanarak kesinleşmiş.
2013 ile 2019 yargısı arasındakı temel farkı hatırlatmama gerek yok sanırım. Bugün bir ‘FETÖ yargısı’ndan söz ediliyorsa, o yargı 2013’te gücünün zirvesindeydi. Ve bırakın terör örgütü uzantısı olarak görülmeyi, o gün yargıya çöken çeteleşmenin adı henüz ‘paralel yapı’ olarak dahi resmiyet kazanmamıştı.
Bugünkü yargının hakim özelliği ise her fırsatta vurgulandığı üzere anti-FETÖ’cü karakteridir.
Gerçi yargının 2013 genel performansı ile 2019 FETÖ’yle mücadele performansını kıyaslamak, FETÖ yargısı ile FETÖ’yle mücadele yargısı arasındaki farkı tam vermez bize. Onun için, kurunun yanında yaşın da kumpasla yakıldığı, FETÖ’nün özel ajandayla yürüttüğü yargılamalara bakmak gerek.
Fakat kötü misal emsal alınamayacağına göre, bugünkü yargıyı FETÖ’nün yargı çetesiyle kıyaslamak da çok yanıltıcı olacaktır.
FETÖ’nün de yapmış olması, FETÖ’yle mücadele ederken kurunun yanında yaşın da yakılmasını haklılaştırmaz, yargıyı sopa gibi kullanmanın mazereti olamaz, masum hayatların karartılması bu gerekçeyle meşrulaştırılamaz.
Yani doğrusu, adaletin o günkü genel karnesine nispetle bugünkü FETÖ’yle mücadele notunu ölçmektir. Böyle bir mukayese bize ne mi gösteriyor?
Melun darbe teşebbüsünden bu yana, kabaca 500 bin kişi FETÖ’den gözaltına alınıp adli işlem gördü, 400 bini soruşturma geçirdi, 130 bin kişi KHK ile kamudan ihraç edildi, savcılıklarda 142 bin dosya oluşturuldu. Bunlardan darbeye fiilen katılmakla ilgili soruşturmaların hepsi sonuçlandı. Sadece bu dosyalara istinaden açılan dava sayısı 289. Genelde 154 bin kişi hakkında halen devam eden soruşturma, ilgili tüm davalarda 78 bin sanık, cezaevlerinde de 30 bin hükümlü ve tutuklu bulunuyor...
Fakat toplamda soruşturma dosyalarının ne kadarı bir davaya dönüştü, ne kadarı kovuşturmaya gerek görülmeden takipsizlikle sonuçlandı, yürüyen süreçlerden dolayı kesin oranı çıkaramıyoruz. Yine de salt idari kararla işten atılanlar ve yargılanmaksızın takipsizlik alanların kitleselliği, bu oranın epey yüksek olduğunu gösteriyor.
Gelelim, yargının 2013’teki genel isabet oranlarıyla 2019’da sadece FETÖ darbe davalarındaki kararlarının isabet oranlarını karşılaştırmaya...
O gün Türkiye’de yargılanan her yüz kişiden ortalama 40’ı mahkumiyet aldı ve sadece 28’i temyizde onandı.
Bugün FETÖ darbe girişiminden yargılanan her yüz kişiden ortalama 54’ü suçlu bulundu, 46’sı ise suçsuz. Verilen cezaların ne kadarı temyizden dönecek, o da belirsiz.
Kılıktan kılığa girme taktikleri, kripto kamuflajıyla saklanma başarıları ve takiyeci sinsilikleri mücadelede kuruyu yaştan ayırmayı zorlaştırıyor, kabul.
Ancak, FETÖ’yle mücadelenjn nihai başarısı da kurunun yaştan ayırt edilip edilememesine bağlı.
Soruşturma ve kovuşturmalarda elekten deve geçirilmesi, ‘atın çuvala, masumsa ispatlayan aklanır’ keyfilikleriyle üstüne gidilmesi FETÖ’ye yarar, mücadeleye değil.
Davalar sulandırılır, insaf ve izana sığmayacak mağduriyetlere yol açılırsa vicdanlardan geri dönmez mi?
15 Temmuz şehitleri, adalet ve demokrasi adına canlarını feda etti. Direniş kahramanlarımızın hatırasını yaşatmak ve yüceltmek için slogan atmaktan daha iyisini yapabiliriz.
FETÖ’yü hak, hukuk tanımayan yöntemleriyle birlikte bertaraf etmeyi savunmaktan geçiyor o da.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025