Akın ÖZÇER
ABD Başkanı Barack Obama dün 11 Eylül saldırılarının 13. yıldönümü vesilesiyle Amerikan Ulusuna Baba Bushvari bir ton ve retorikle seslenerek, dünyanın tek süper gücüne meydan okuyan İslam Devleti, namı diğer IŞİD cihatçılarıyla mücadele için Ortadoğu’ya müdahale gereğini vurguladı. Bu sesleniş ABD’nin Irak bozgununun ve bölgeyi terk etmesinin ardından bitirdiğini düşündüğü “İslam terörizmine” karşı yeni bir savaş ilanında bulunmaktan başka bir şey değildi aslında.
Kabul etmek gerekir ki Amerikan askerlerini Irak’tan çekme vaadiyle iktidara gelen ve bu vaadini yerine getiren Demokrat Başkan’ın, siyasi rakiplerinin başkanlarından Oğul olmasa bile en azından Baba Bush’a öykünmeden bölgeye müdahale edebilmesi pek mümkün değildi. Obama, 1991’de Saddam’ı işgal ettiği Kuveyt’ten çıkarmak için geniş bir koalisyon oluşturan Baba Bush’u örnek almak zorunda kalmış bulunuyor, anlaşılan.
Obama’nın dünkü konuşmasında gerçekten de Baba Bush’un stratejisi ve söylemini andıran ifadeler yer alıyor. Örneğin “ABD terörist tehdidi durdurmak için geniş bir koalisyona önderlik edecek” ve “ortak insanlık değerlerimizi ve güvenliğimizi paylaşan diğer milletlerle birlikte hareket edeceğiz” derken. Obama’nın konuşmasındaki anahtar sözcüklerin “liderlik” ve “koalisyon” olduğu ve 1991’de Baba Bush’un yaptığı gibi yeni savaş için Avrupalı ve Arap müttefikler aradığı ortada.
Ne var ki 1991’de 700 bin askeri bir araya getiren Washington bu defa böylesine kapsamlı bir savaş öngörmüyor. Yöntem ve tarz, Baba Bush’unki ile aynı ama 1991 ve 2003’teki gibi karada savaşan askeri birlikler de, tek yanlı müdahale de olmayacak. Obama’nın dediğine bakılırsa, ne Irak, ne de Afganistan olacak. Anlaşıldığı kadarıyla operasyonlar daha çok Yemen ve Somali’dekilere benzeyecek.
Başkan Obama’nın dün açıkladığı ve başarısı tartışma konusu olan IŞİD’e karşı mücadele stratejisi Oğul Bush’un savaş çığırtkanlığından kuşkusuz çok farklı ama iktidara gelirken dile getirmiş olduğu “Askeri çözüm yoktur, ABD bundan böyle kendi evindeki sorunları çözüme kavuşturacak, başkalarınınkini değil” söyleminden de bir hayli farklı. “Artık önceliğimiz Uzak Doğu” diyen Obama’daki bu değişimden kendisini mi, yoksa değişen koşulları, daha açık bir ifadeyle Ortadoğu’daki eylemleriyle IŞİD ve Ukrayna’daki yayılmacı politikalarıyla Putin’i mi sorumlu tutmak gerekir?
Washington’un temel ilkesi
Başkan Obama’nın dünkü konuşmasından altı ay kadar önce Rusya’nın Kırım’ı ilhakı üzerine dile getirdiklerine bakıldığında, Birleşmiş Milletler’in en önemli ilkesini içerdiği görülür: ülkelerin egemenlikleri ve toprak bütünlüklerine saygı. Obama, devletlerin daha güçlü oldukları gerekçesiyle komşularının egemenlik ve toprak bütünlüklerini çiğneyemeyeceğine vurgu yapmış ve Rusya’nın Ukrayna’nın bir parçasını kendi topraklarına katmasının kabul edilemez olduğunun altını çizmişti.
Ukrayna konusunun geçen hafta Cardiff’te yapılan NATO Doruğu’nun önemli gündem maddelerinin başında yer alması Washington’un, diğer Avrupalı başkentler gibi, bu ilkeye bağlılığını açıkça ortaya koymuştu. Dünyanın tek süper gücünün uluslararası meşruiyeti önceleyen bu tutumunu yerküremizin geleceği açısından alkışlamak gerekir elbette.
Kabul etmek gerekir ki Cardiff Doruğu’nun bir diğer önemli gündem maddesi olan IŞİD terör örgütü, gerçekleştirdiği kanlı eylemlerle sadece başta yaşam hakkı olmak üzere insan hakları ihlallerine yol açmıyor, aynı zamanda Irak’ın toprak bütünlüğüne karşı (hatta iç savaş yaşayan Suriye’ninkine de) tehdit oluşturuyor. O bakımdan IŞİD ile mücadele ayrıca BM’nin bu ilkesi bağlamında da meşru bir nitelik taşıyor. Sonuç itibariyle Washington’un Ukrayna konusunda olduğu gibi IŞİD sorununun çözümüne de öncülük etmesini ilkesel olarak olumlu karşılamak gerekir.
Ne var ki Amerikan yönetimi dünyadaki sorunların çözümünde hep ilkeli davranmıyor. Ortadoğu başta olmak üzere, yerkürenin birçok bölgesinde bu ilkeyi çiğneyen politikaların altına imza atıyor. Bu da belki aldırmadığı ama dünyadaki saygınlığı açısından gidermesi gereken bir çifte standart oluşturuyor.
Ukrayna’da kınadığını Filistin’de hoş görmek
Obama yönetiminin (tüm Amerikan yönetimlerinin) çifte standardına örnek olarak Slate. fr internet dergisinde dün yayımlanan Amerikalı Musevi yazar William Saletan’ın “İsrail Rusya’dan daha iyi yapmıyor” (La Russie ne fait pas mieux que la Russie) başlıklı yazısını (http://www.slate.fr/story/91861/israel-russie-annexion-territoire) aktarmak istiyorum.
Derginin özgün versiyonu olan Slate. com da, yazarı gibi, Amerikan Musevi Topluluğu’na yakın duruyor. Yazının Musevi bir yazar tarafından kaleme alınması ve yine o cemaate yakın bir dergi tarafından yayımlanması ayrıca takdire şayan elbette.
Saletan, Amerikan yönetiminin Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ihlal ederek Kırım’ı ilhak eden Rusya’yı eleştirirken, yıllardır Filistin’de aynı şeyi yapan ve sınırlarını sürekli genişleten İsrail’e hoşgörü göstermesini ilkesizlik olarak takdim ediyor. İsrail’in son savaştan sonra Filistin’e ait 400 hektarlık bir araziyi (son 30 yılda ele geçirilen en büyük toprak parçası) ele geçirdiğine işaret eden Saletan, bunun resmen “hırsızlık” olduğunu, zira hiçbir anlaşmaya dayanmadığını vurguluyor.
Saletan’ın altını çizdiği bir başka husus, ele geçirilen toprak parçasının, Hamas’ın füzeler gönderdiği ve tüneller kazdığı Gazze’de değil, İsrail’in güvenliğini doğrudan tehdit etmeyen Batı Şeria’daki Beytüllahim’de bulunduğu gerçeği. Filistinli ailelere ait zeytinlik arazinin dünyanın gözleri Kırım’ın üstündeyken savaş ganimeti olarak kaçırıldığına dikkat çeken Saletan, İsrail’in bu hırsızlığı Filistinlilerin “kullanmadığı” ya da “mülkiyet haklarını kanıtlayamadığı” gibi gerekçelerle haklı çıkarmaya çalıştığı, başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerinin de buna göz yumduğunu vurguluyor.
Saletan’a göre, konunun çok daha vahim yönü, İsrail’in bölgedeki yayılmacılığını Rusya’nın Kırım’ı ilhakında kullandığı argümanlarla savunuyor olması. Başka bir deyişle Filistin’e ait Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Yahudilerin yaşıyor olmasından dem vurulması. Saletan bu nedenle Tel-Aviv’in yayılmacılığını sivilleri kullanarak, işgal altındaki topraklarda yerleşim merkezleri kurarak yürüttüğünün altını çiziyor.
Buna karşılık, Amerikan yönetimi ve Avrupalı büyük devletler İsrail’in bu oldubittisine karşı seslerini yükseltmiyor, hatta bu ülkenin meşru savunma hakkını vurgulamak suretiyle bir yerde istediklerini yapmasına olanak sağlıyorlar. IŞİD ve Ukrayna uluslararası platformlarda gündeme gelirken, İsrail’in politikalarıyla ilgili herhangi bir girişimde bulunulmuyor.
Kabul etmek gerekir ki günümüzün tek kutuplu dünyasında barış ve istikrarın sağlanabilmesi için Washington’un evrensel ilkelere her zamankinden çok daha fazla önem atfetmesi ve bu tür çifte standartlardan mutlaka kaçınması gerekiyor. Bu, Demokrat ya da Cumhuriyetçi başkanların zaman, zaman yeğleyecekleri bir seçenek değil, tüm Amerikan yönetimlerinin dünyaya karşı yerine getirmek zorunda olduğu bir sorumluluk aslında.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025
28.09.2025
21.09.2025