Akın ÖZÇER
İspanyol özerklik sisteminin finansmanı, bir önceki yazımda sözünü ettiğim “Barışın demokratikleşme yoluyla inşası: Bask modelinin ışığında Kürt sorunu” konulu panelde ve TESEV heyetinin Bilbao Belediye Başkanı İbon Areso ile görüşmesinde gündeme gelen önemli konulardan bir diğeriydi.
1978 Anayasası, 2. maddesinde, İspanyol milletini oluşturan milliyet ve bölgelerin özerklik hakkını tanırken, resmi dille ilgili bir sonraki maddede milliyet ve bölge ayrımını bir tarafa bırakarak, iki kavramı da kapsayan “özerk topluluklar” (Comunidades autónomas) ifadesini kullanıyor. Anayasa daha sonraki maddelerde de hep bu ifadeyi yineliyor. 3. madde ayrıca özerk topluluklara, coğrafi sınırları içinde kalmak kaydıyla, İspanyolcaya ilaveten ikinci bir resmi dil kullanma hakkı tanıdığı için önem taşıyor.
Finansman konusuna geçmeden önce özerk toplulukların yetkilerinin anayasada son derece açık biçimde belirlenmiş olduğunu belirtmekte yarar var. 148. maddenin 1/22 fıkrası özerk topluluklara bırakılan yetki alanlarını sayıyor. Bunlar arasında özerk hükümet kurumlarının işleyişi, şehircilik, bayındırlık, tarım, hayvancılık, balıkçılık, ormancılık, çevrenin korunması gibi alanlar bulunuyor. Aynı maddenin 2. fıkrası yetki alanlarının bir sonraki madde uyarınca genişletilebileceğini kaydediyor. 149. madde ilk fıkrasında devletin yetkilerini teker, teker sayarken, burada açıkça sayılmayan alanların, statülerinde öngörülüyor olması halinde, özerk topluluklara devredilebileceğini de hükme bağlıyor.
Özerk toplulukların anayasayla belirlenmiş kendi yetki alanlarında icraat yapabilmeleri yeterli finansman kaynaklarına sahip olmalarına bağlı doğal olarak. Özerk toplulukların, yürütme ve yasama organlarıyla mini bir devlet gibi örgütlendikleri ve özerk hükümetlerin seçmene hesap verdikleri dikkate alındığında, tüm finansman kaynaklarının merkezden bağımsız olarak yerel önceliklere göre kullanılabilmesi de önem taşıyor kuşkusuz.
Özerk toplulukların finansmanında bugün İspanya’da iki ayrı model yürürlükte bulunuyor. Bu bağlamda Bask Ülkesi ve Navarra’nın dışında kaldığı genel finansman sistemi ile adı geçen özerk topluluklara uygulanan kota sisteminden söz etmek gerekiyor. Bask muhataplarımızın da kabul ettiği gibi Bask kotası (Cupo Vasco) aslında önemli bir ayrıcalık niteliği taşıyor. Bu söylediklerimin daha iyi anlaşılabilmesi için söz konusu iki modeli ana hatlarıyla aktarmakta yarar var.
Genel finansman sisteminde (Financiación autonómica) özerk toplulukların kaynakları, Anayasa’nın 157. Maddesi uyarınca, özerk topluluğun kendi yetkisindeki harç ve vergilerle merkezi devlet tarafından özerk topluluklara bırakılanlar, toplumsal dengesizlikleri gidermek amacıyla kurulmuş Telafi Fonu (Fondo de compensación) ve merkezi devlet bütçesindeki kalemlerden yapılan transferler, kendi özel kaynakları ve kredilerden oluşuyor.
Sistemin altı çizilmesi gereken özelliği, özerk topluluklarda merkezi devlete ait olan vergilerin devlet adına toplanıyor ve Hazine’ye aktarılıyor olması. Merkezi devlet, Anayasa’nın 158. maddesi uyarınca, özerk topluluklara yerine getirdikleri devlet hizmetleri ve etkinlikleri karşılığında Hazine’den para aktarıyor. Aynı madde ayrıca Telafi Fonu’nda biriken paranın bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi için Kongre tarafından belirlenecek oranda özerk topluluklara aktarılacağını hükme bağlıyor. Bu iki kalem yukarıda aktardığım maddede de özerk toplulukların gelirleri arasında sayılıyor.
Bask milliyetçiliğinin Euskadi’nin bir parçası kabul ettiği Navarra’da da geçerli olan kota sisteminin özelliğini ise, devlete ait olanlar da dâhil tüm vergilerin özerk topluluk tarafından toplanıyor ve ekonomilerinin 1981 itibariyle GSYİH içindeki ağırlıklarına tekabül eden oranının devlete aktarılıyor olması. Bu oranlar kotaların belirlendiği yıl olan 1981’de Euskadi için yüzde 6.24, Navarra için de 1.6 olarak belirlenmiş ve o tarihten bu yana hiç değişmemiş durumda.
Baskların edindiği bu ayrıcalıklı statü aslında Bask milliyetçiliğinin oluşmaya başladığı 1878 yılında imzalanmış olan Ekonomik Anlaşma’dan (Concierto económico) kaynaklanıyor. Bu statü o tarihte Euskadi’yi oluşturan üç idari bölgeye (provincia) ayrı, ayrı tanınmış. İç savaşın sonuna doğru Bask milliyetçilerin Cumhuriyetçilerle birlikte Franco’ya karşı savaşa girmeleri bu ayrıcalıklarını diktatörlüğü destekleyen güneydeki Alava bölgesi dışında kaybetmelerine yol açıyor. Bu durum Franco diktatörlüğünün sonuna kadar böyle devam ediyor.
1978 Anayasası yapılırken Bask milliyetçiler ve özellikle bugün özerk hükümeti ve Bilbao Belediyesi’ni elinde bulunduran milliyetçiliğin kurucu partisi Bask Milliyetçi Partisi (PNV) bu kota sisteminin Euskadi’nin diğer iki bölgesi Vizcaya ve Guipuzcoa’yı da kapsaması için “tarihi hakların” tanınması gerektiği gerekçesiyle uğraş veriyor. Sonuçta 78 Anayasası’nın ilave hükümlerinin (disposición adicional) ilk maddesi, içinde Ekonomik Anlaşma’nın da yer aldığı tarihi hakları (foral toprakların tarihi hakları) İspanya geneli için tanıyor.
Anayasa’nın bu hükmüne dayanılarak kabul edilen Gernika Özerklik Statüsü 41. maddesinde yukarıda izah ettiğim kota sistemini ilke olarak benimsiyor. Uzun müzakerelerden sonra 1981 yılında üç Bask bölgesi için söz konusu finansman modeli kabul edilmiş oluyor. Sistem daha sonra belirli aralıklarla merkezi ve özerk hükümet arasında müzakere edilerek güncelleniyor.
Ayrıntılara girmeden özet olarak belirtmek gerekirse, Bask kotası –aynı şekilde Navarra kotası da- özerk toplulukta ne kadar vergi ve harç toplanırsa toplansın merkezi devlete fiks bir oran üzerinden ödeme yapıldığı ve üstü özerk topluluğa kaldığı için avantajlı bir sistem olarak kabul ediliyor. Her ne kadar Belediye Başkanı Areso bizlere iyi vergi toplanamadığı takdirde özerk topluluk olarak zarar da edebileceklerini söylediyse de, kota sisteminin Euskadi’nin yararına olduğu tartışılmaz bir gerçek.
Aslında İspanya’da tartışılan konu Euskadi’nin kota sisteminden sağladığı yarardan daha çok sistemin devlet bütçesine verdiği zarar. Buna gerekçe olarak hesaplama sisteminin şeffaflıktan yoksun olması gösteriliyor. Örneğin Complutense Üniversitesi’nden Mikel Buesa’nın 2007-2011 dönemi için yaptığı bir araştırmaya göre, Bask kotası nedeniyle devlet yılda yaklaşık 7 milyar avro zarara uğruyor.
Özerk toplulukların finansmanı sisteminin yeniden gözden geçirilmesi derin bir ekonomik krizden çıkmaya çalışan İspanya’nın gündeminde bulunan önemli konulardan biri ve İlerleme ve Demokrasi için Birlik (UPyD) gibi bazı siyasi partiler kota sisteminin kaldırılmasından yana tutum almış durumda.
Sonuç olarak hangi ölçekte olursa olsun yerelleşmenin ya da özerkliğin devlete bir maliyeti olduğu göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek. O bakımdan konuyla ilgili tartışmalarda, yerelleşme ya da özerkliğin siyasi özü kadar dengeli bir finansman modeliyle birlikte ele alınarak değerlendirilmesi de önem taşıyor.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025