Akın ÖZÇER
Büyük Britanya genel seçimlerinden ucu ucuna da olsa tek parti iktidarının çıkması belki öngörülmüyordu ama seçim sonuçlarından kamuoyu yoklama şirketlerinin tümüyle yanıldığı sonucunu çıkarmak da pek doğru değil. İki büyük partinin yüzde 33-34 bandında kafa kafaya gittikleri noktasında birleşen anketlerdeki tüm veriler birlikte değerlendirildiğinde, İskoç Ulusal Partisi’nin (SNP) dar bölgeli seçim sistemi (first past the post) nedeniyle Labour’un elinden 40-50 milletvekili alacağı, dolayısıyla Muhafazakârların kazanma şansının yüksek olduğu biliniyordu.
Sonuçta Muhafazakârlar öngörüldüğü gibi yüzde 34 dolayında değil, yüzde 36,9 oranında oy almayı ve Avam Kamarası’nda salt çoğunluğa ulaşmayı başardı. Benzer şekilde yüzde 33 dolayında oy alması beklenen İçi Partisi de yüzde 30,4 oranında kaldı. Ama seçim sistemi nedeniyle rakibinden sadece yüzde 6,5 dolayında daha az oy alması 100 kadar sandalye daha az kazanmasına yol açtı.
Anketlerdeki oy oranları, iki büyük parti için yüzde 2,5-3 oranında hatalı çıkmış olsa da, diğer küçük partiler için öngörüler aşağı yukarı beklendiği gibi oldu. Üçüncü parti konumuna gelen AB karşıtı ve göçmen düşmanı UKİP’in (United Kingdom İndependance Party) ve dördüncü sırada gelen Muhafazakârların geçen yasama dönemindeki ortakları Libdem’in oy oranlarında ancak yüzde 1 oranının altında bir sapmadan söz edilebilir. Seçim bölgelerinde (constituency) bir oy farkla milletvekilliği kazanılıyor olması, başka bir deyişle dar bölgeli seçim sistemi, Avam Kamarası’ndaki sandalye dağılımının tam olarak tahmin edilebilmesini güçleştiriyor kuşkusuz.
Brexit’ in seçim sonuçlarındaki olası etkisi
Seçimlerle ilgili olarak geçen hafta yayımlanan yazımda, Başbakan Cameron’un Büyük Britanya’nın AB üyeliğinden çıkması (Brexit) konusunda 2017’de referandum düzenleme taahhüdünde bulunduğuna ve bu referandumu müstakbel koalisyon ortağı için kırmızıçizgi ilan ettiğine değinmiştim. Muhafazakârların mevcut hükümet ortağı Libdem’in AB yanlısı bir politikası olduğu dikkate alınırsa, Cameron’un kırmızıçizgisinin ilk aşamada üçüncü parti konumundaki UKİP’in seçmenine bir göz kırpma olarak nitelenebileceğini söylemiştim.
Cameron’un sandık zaferiyle birlikte 2017’de Brexit referandumu düzenlenmesi artık kesinlik kazanmış bulunuyor. UKİP’in Avam Kamarası’nda sadece bir sandalye kazanmasına karşın, yüzde 12. 6 oranıyla aldığı 3,8 milyon oy, Büyük Britanya’da küçümsenmeyecek sayıda AB karşıtının varlığına işaret ediyor. AB karşıtı seçmenin bir bölümünün 2017 referandumunun düzenlenmesini garantiye almak için Muhafazakârlara oy vermiş olduğuna kuşku yok.Open Europe laboratuvarının yayımladığı bir rapora göre, Büyük Britanya’nın AB’den çıkması için oy kullanacak seçmen yüzde 48 dolayında tahmin ediliyor. Cameron’un tek başına iktidara gelmesinde bu konuyu sahiplenmesinin rol oynamış olduğunu hesaba katmak gerekir.
AB’ye Brexit’in kılıcını çekmek
Aslında Cameron uzun zamandır Büyük Britanya’nın AB ile ilişkilerini yeniden formatlamayı ve Brüksel’den çıkacak bir anlaşmayı referanduma götürmeyi planlıyordu. Sandıktan çıkan Brexit referandumunu şimdi AB’nin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallamaya hazırlandığı ve Brüksel’den bazı ödünler koparma peşinde olduğu kimse için sır değil.
Büyük Britanya kişilerin serbest dolaşımını ve göçmenlerin sosyal kazanımlarını sınırlamak, Schengen sisteminin dışında kalmak, vergi cennetleriyle ilintisi bulunan City’nin avantajlı pozisyonunu sürdürmek ve bazı yetkilerin Brüksel’den üye ülkelere devredilmesini istiyor. Ancak bu isteklerinin yerine getirilmesi hiç kolay değil. 2017 yılında AB’nin diğer iki büyüğü Almanya ve Fransa’da da seçimler var. Bu iki büyük ülkenin Londra’nın isteklerine, bazı kozmetik değişiklikler dışında izin vermeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Cameron’un seçim zaferini kutlayan Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, kendisini AB içinde ilk uyaran devlet başkanı oldu. Britanya halkının taleplerinin meşru olduğunu ama AB’nin de kuralları bulunduğunu hatırlattı. AB sözcüsü Margarita Schinas, bu konuda çok daha net bir ifadeyle 4 temel özgürlüğünün (kişilerin, malların, sermayenin ve hizmetlerin serbest dolaşımı) AB’nin kırmızıçizgileri olduğunu ve müzakere dahi edilemeyeceğini vurguladı.
Aslında Cameron referandumda, İngiliz iş çevrelerinin de arzusu doğrultusunda, AB içinde kalmaktan yana tavır alacağını ve “evet” kampanyası yürüteceğini söylüyor ama bunun için Brüksel’den, özellikle göçmen hareketlerinin kontrolü ve City’nin avantajları konusunda ödünler almayı şart koşuyor. Başka bir deyişle Brexit referandumunu Brüksel’in başının üzerinde sallıyor.
Fransa’nın iki kez vetosuyla karşı karşıya kaldıktan sonra AET üyesi olan Büyük Britanya, 1973 yılından bu yana her vesileyle yaptığı gibi, AB içinde artık kimsenin kabul etmediği bir tür “à la carte” menünün peşinde koşuyor. AB’de çoğunluk ve özellikle Londra’nın ekonomik liberalizmi savunmasından memnuniyet duyan Kuzey Avrupa ülkeleri Büyük Britanya’nın Birlik içinde kalmasından yana. Ama Britanya halkının da Avrupa’nın bunun için her türlü bedeli ödemeye hazır olduğunu düşünmemesi gerekiyor doğal olarak.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023