Ali BAYRAMOĞLU
PANORAMATR’ın (sadece abonelerine gönderdiği) Kasım ayı araştırması verilerine göre, siyasi denge şöyle yuvarlak rakamlarla oluşuyor:
Cumhur cephesi ve Millet ittifakının oy oranları, her biri için ortalama yüzde 40 civarında. Dolayısıyla eşitlenmiş durumdalar. Ancak Millet ittifakı oylarına HDP, SP, DEVA ve Gelecek Partisi’nin oyları eklenince muhalefet cephesi yüzde 55’i geçiyor. Bu ilave oylar içerisinde en önemli kalemi bildiği üzere yüzde 10’un üzerindeki sabit oy potansiyeliyle HDP oluşturuyor.
Bu tablo, ona ek olarak ekonomik kriz gibi yeni bazı girdiler birçok soruyu beraberinde getiriyor.
Önce iktidar cenahı…
- Cumhur ittifakı tedrici erozyon yaşıyor. 23 Kasım krizi ve patlayan enflasyon bunu derinleştirecek mi veya ne denli derinleştirecek?
- Erdoğan bu erozyonunun ve yapısal niteliğinin ne kadar farkında? Diğer ifadeyle bu verilerin işaret ettiği rasyonel durum ile cumhurbaşkanının kendine has rasyonalitesi ne denli kesişiyor?
- Eğer, az bile olsa kesişiyorsa, Erdoğan bu duruma ne tür bir tedbir getirecek?
Siyasi iktidarın izlediği yol, ekonomik politika ve hukuk politikasında, demokrasi konusunda tutturduğu otoriter ve irrasyonel yoldan taviz vermeyeceğini gösteriyor. Bu durumda elinde kalan tek koz ya da inandığı koz, gerginlik ve kutuplaşma politikalarını derinleştirmek, toplumda endişe duygusunu körüklemek ve en önemlisi gelecek hedefli bir ulusal varoluş söylemine yüklenmek olacaktır. Nitekim oluyor. Erdoğan bunlara dayalı bir gelecek fikrini işliyor, Yeni iktisat politikasıyla, ekonomiyi, ekonomi dışına taşıyıp siyasileştirerek, “kurtuluş savaşı ya da bağımlılık” eksine yerleştirerek bunu yeniden üretmeye çalışıyor.
Bu strateji, kamuoyu araştırmalarında görünmez bir faktör olsa da siyaseten tümüyle anlamsız değil. En azından bugüne kadar anlamsız olmadı. Hukuk, ekonomi ve demokrasi konularındaki kabus performansına rağmen, AK Parti’nin hala, ülkenin, yüzde 32-33 oyla, CHP’nin 7-8 puan önünde ülkenin birinci partisi olması, milliyetçi dil, tahkimat, kimlik koruma, Yeni Türkiye iddialarının bir karşılığı olduğunu gösteriyor.
Etyen Mahçupyan’ın bu konudaki bir analizine kulak verelim. Serbestiyet’te yayınlanan “İktidar yeni bir resmi ideoloji öneriyor” başlıklı yazısında şunları söylüyordu:“(Söz konusu ekonomi stratejisiyle) Erdoğan topluma yeni bir gelecek sunuyor … Bağımsızlık fikri etrafında Batı’dan uzaklaşarak Rusya ve Çin’le eşdüzeyli ilişkiler kurmayı hedefleyen, komşuları karşısında silah üstünlüğüne sahip, yurt içinde milli menfaatleri gözetme gerekçesiyle özgürlükleri kısıtlayan, kamusal alanı ‘ihtiyaca göre’ düzenleyen, muğlak bir laiklik ve kuşatıcı/geçirgen bir milliyetçilik sayesinde toplumu bir arada tutan, beka kaygısı ve mücadele gereği nedeniyle halkını sürekli endişe içinde devlete bağımlı kılan bir yönetim ve devlet anlayışı (…) Başarılı olabilir mi? … Kolaylıkla ‘hayır’ diyemiyoruz. Sonuçta siyaset hayal satmaktır … Çünkü halk esas olarak eskinin ya da bugünün yanlışı ile ilgilenmez. Kararını ona göre vermez. Yarın ne olacağını önemser. Dolayısıyla siyaset yarın ile ilgili hayallerin yarışmasıdır ve eğer topluma sadece tek bir hayal verilirse insanlar da gidip onu seçebilirler…”
Hafife almaması gereken bir görüş…
Diğer taraftan, muhalif kesimde yaygın olan başka bir görüş, Erdoğan bir çıkmaz içinde olduğuna ve siyasi iktidarın sona yaklaştığına vurgu yapıyor. Pek çok kamuoyu araştırması da buna işaret ediyor. Ankara Enstitüsü yöneticisi Hatem Ete’nin ifadesiyle, Erdoğan “başka ekonomi olmak üzere hemen her konuda rasyonel yönetim perspektifini kaybetmiş bulunuyor. İktidar söylemi hayali ve karşılıksız. Siyaset gündemine son aylada muhalefet hakim…”
İhtimaller ortada.
Bu noktada, bu ihtimalleri destekleyecek ikinci bloğu, muhalefeti ele almak gerekiyor.
Nasıl bir muhalefet, hangi sorularla, hangi ittifaklarla?
Cumartesi gününe…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025