Ali Saydam
Şakası, özrü, affı yok! Ülkemiz halkı Suriye’de Fırat’ın doğusuna düzenlenecek bir operasyonda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yanında ve yek vücut olmalıdır. İstisnası yok.
Türkiye’nin bugünü ve geleceği için siyasetçiler tarafından tasarlanan siyasi hamleler, hukuki düzenlemeler, hatta askeri planların tartışılmasının, bunlara muhalefet edilmesinin ve ifade özgürlüğü kapsamında özgürce dile getirilmesinin yeri ve zamanı vardır.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle ifade etmiş: “Hazırlıklarımızı yaptık, harekât planlarımızı tamamladık. Gereken talimatları verdirttim. Kararı verilen ve süreci başlamış olan barış pınarlarının önünü açma vakti, belki bugün, belki yarın denebilecek kadar yakındır.”
Bu sözler, ülkesinin güvenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü her şeyin önüne koyması gerektiğini bilenler için bir milat olmalı… Tüm siyasi anlaşmazlıklara ve kendi iç meselelerimize ara vereceğimiz, devletin ve TSK’nın arkasında yek vücut olarak duracağımız yer ve zamandayız... Bulunduğumuz aşamada diğer her konu teferruattır, bekleyebilir.
Şu andan sonra vicdani ve toplumsal sorumluluk taşımayarak ortaya çıkacak her ‘çatlak ses’, bunun bedelini de öder.
Devlet kırmızı çizgisini çekmiştir.
Siyasi tartışmalar çizginin diğer tarafında bırakılmalıdır.
Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar’ın bir TV kanalında ifade ettiği gibi, “PKK’nın direncine bağlı olarak Kurtuluş Savaşı’ndan sonra girişeceğimiz en hassas, en uzun soluklu ve tehdidi en büyük mücadele” söz konusu olan.
Türkiye’nin bugün bu operasyonu yapmazsa yarın çok daha ağır tehditlerle karşı karşıya kalacağı hem Sayın Cumhurbaşkanı hem de uzmanlar tarafından dile getiriliyor.
35 bini çocuk, 8-10 bini Batılı olan yaklaşık 80 bin DEAŞ teröristi, bölgedeki kampta kendi eğitim kurumlarını, mahkemelerini kurmuş durumda… Batılı ülkeler, ABD’nin “DAEŞ içindeki vatandaşlarınızı alın” çağrısına bazı nedenlerle uymuyor… YPG/PKK “Bölgeyi biz kontrol altında tutuyoruz, işimize gelmezse hepsini salarız” diye ABD’yi tehdit ediyor…
Sonuçta, Türkiye’nin burnunun dibinde bir terör örgütünün, diğer bir terör örgütünün kontrolü altında olmasını ne akıl kabul ediyor ne de sinir sistemi...
Ağar’ın çok iyi özetlediği durum şu: Ortada “Türkiye’nin üniter yapısı, toprak bütünlüğü, geleceği ve varlığı göz ardı edilerek yapılmış bir dizayn ve buna bağlı olan güçlü bir tehdit var.”
Onca çabaya rağmen bu tasarımı ABD bozmadığına göre, Türkiye kendisi bunu yapmak zorunda kalmıştır.
Bu süreçte“YPG/PKK, DAEŞ’le mücadele ediyor, Türkiye ise bunu engelliyor” algısının yerleşmesi için yapılan ‘kara propaganda’yı da hep akılda tutmak gerekir. Bundan sonra atılacak her adımda, Türkiye’ye çamur atmak için bir fırsat kollanacağı açık. O nedenle operasyonun iletişim boyutunda da gri alan, boşluk bırakılmaması da çok kritik.
‘Ak koyun, kara koyun geçit başında belli olur’… Ülkemizin toprak bütünlüğü ve güvenliği önündeki tehditlerin kaldırılması, YPG/PKK’nın bulunduğu coğrafyanın temizlenmesi, terör örgütünün etkisi altındaki insanların kurtarılması, Türkiye’deki 4 milyon sığınmacı başta olmak üzere Suriye’den kaçmak zorunda kalanlar için güvenli bir ada oluşturulması amaçlarıyla yola çıkılıyor…
Sayıları 65 bin ile 110 bin arasında değiştiği söylenen teröristlere karşı yürütülecek ve ABD, Rusya, İran, Irak, Suriye’nin de olduğu bir bölgede dengelerin korunarak yapılması planlanan bu operasyon, kendi içimizde de ‘turnusol kâğıdı’ etkisi yapacaktır. Kimin millî bağımsızlıktan, Misak-ı Millî’den ve vatanın bölünmez bütünlüğünden yana olduğunu, kimin ise bunları umursamadığını ve sonuçta başka ülkelerin menfaatlerini Türkiye’ninkinin önüne koymak zorunda kaldığını böylece göreceğiz.
Temennimiz elbette tek bir çatlak ses bile duymamaktır…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019