Ali Türer
AKP hükümeti, meslek eğitimin önündeki engeli önce meslek liseleri önüne konan katsayı olarak ilan etti. Yetmedi, şimdi de baş suçlu olarak sekiz yıllık zorunlu eğitimi gösteriyor. İmam Hatiplerin önünü açmakla mesleki eğitimin de önünü açmış olacak. Mantık bu. Aslında mesleki kimlik sahibi insan yetiştirme gibi bir düşünceye ne kadar yabancı olduğunu ilan etmiş oluyor. Olan Türkiye’ye oluyor. Türkiye zaman kaybediyor.
Meslek kavramının içini sadece, geçimi sağlayacak araç olarak doldurmak yanlıştır. Meslek, yaşamı belirli bir kalitede sürdürme aracı olmanın yanı sıra, sosyal ve psikolojik ihtiyaçların karşılandığı, yaşamdan doyum sağladığımız bir alandır. Sevdiğimiz bir işi, elverişli koşullarda yapabiliyor olmamız ve yaptığımız işin toplumun belirli bir gereksinimini karşılıyor olması, yaptığımız iş ile toplumda kabul ve saygı görmemiz; bizi biz yapan, bizi yaşama bağlayan olgulardır. Mesleğini severek yapıyor olmak, iyi yapıyor olmak, diğer insanlarında bunu paylaşıyor olması insanımız için övünç kaynağı olmalıdır. O nedenle mesleki algının bireyin kendini ifade ediş biçimi, yaşam biçimi, insanın yaşamını anlamlandırma biçimi olarak ortaya çıkması mesleki kimlik olarak ifade edilir.
Mesleki kimlik algısı gelişmiş toplumlarda iş bölümü, uzmanlaşma, uzmanlaşmaya olan saygı, emeğe saygı dolayısı ile insana saygı daha da gelişmiştir. Oysa ülkemizde insanımız kendisini tanımlarken mesleğini değil, aidiyetini öne çıkarır. Sen kimsin diye sor: Ya “elhamdülillah Müslüman’ım” ya da “Türk’üm” diye yanıt verir. Türkiye’de hoşgörünün, karşılıklı haklara saygının, empatik ilişkinin yeterince gelişememiş olmasının nedenlerine bir de bu açıdan bakmak gerekir.
Mesleki Teknik Eğitimin yeniden yapılandırılması sorununu, ciddi anlamda ilk 1981 yılında toplanan onuncu Milli Eğitim Şurası’nda masaya yatırdık. Aradan otuz yıl geçti. Hala tartışıyoruz. Sonuç alıcı bir adım atamadık. Neden? Mesleki, teknik eğitim konusunu çağdaş demokratik, katılımcı bir Türkiye’yi hedefleyen bütünsel bir eğitim anlayışıyla henüz ele alamıyoruz da ondan.
Ne demek istediğimi kısaca açıklayayım.
On sekizinci yüzyılın sonunda devletin çözülmekte olduğu ayan beyan ortaya çıkınca, payandasını askeri örgütlenmede bulan merkeziyetçi devlet geleneği içinde çareyi; devlete sahip çıkacak, devleti ayakta tutacak kurtarıcılar yetiştirmede aradık. Batılı tarzda modern okulları, (aslında Batı’da ortaya çıkandan çok farklı biçimde) bu amaçla oluşturduk.
İdadi ve sultanilerin İstanbul dışında II. Abdülhamit döneminde Anadolu’da yaygınlaşması da merkeziyetçi geleneği yeni tarzda kurmak, sağlamlaştırmak ile ilgiliydi. On dokuzuncu yüzyılın ortalarından itibaren ziraat, demiryolu, telgraf, denizcilik gibi pek çok alanda ortaokul düzeyinde okul açıldı. Fakat bunların hepsi sonuçta devlete memur yetiştiren okullardı. Gerçek anlamda öğrenciyi hayata hazırlayan okulları 1860’lı yıllarda “Islahhane” adıyla Mithat Paşa açtı. Ama bu okullar da ekonomik-sosyal yaşamda çeşitlenen ihtiyaçları karşılamak amacıyla değil; öksüz, yetim ya da kimsesiz çocukları bir meslek sahibi yapma amacıyla hayır işlemek için kurulmuş okullardı.
Cumhuriyet yıllarına gelelim.
Mesleki ve Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü 1933 yılında kuruldu. 1950’lilerden itibaren Türkiye yavaş yavaş tek partili siyasal sistemden çıktı; dışa açılmaya, özel girişimci yetiştirmeye önem vermeye başladı. Fakat buna karşın 1980 yılına kadar mesleki okullaşma boyutunda ciddi bir gelişme olmadı. Çünkü 1930-1940’lı yıllarda mesleki eğitim alanında atılan adımlar, “mesleki kişilik” sahibi birey yetiştirmek için atılmadı. Liselere yönelik talebin önüne, bu talebi başka bir kapıya yönlendirerek geçmek için atıldı.
Kalkınma planlarına hedefler koyduk, hep kâğıt üstünde kaldı. VII. beş yıllık kalkınma planında, mesleki teknik eğitimde okullaşma oranının 2000’de %34.5 olması hedeflenmişti. %22’de kaldı. Böyle olunca VIII. Kalkınma planında bu hedef aynen korundu. 2009 itibariyle Ortaöğretimde net okullaşma oranı genel ortaöğretimde %33,5 mesleki ve teknik ortaöğretimde %25 olmak üzere ortaöğretim kademesinde %58,50’lardadır. Henüz VII. Kalkınma planının hedefine ulaşamamış iken, Dokuzuncu Kalkınma Planında 2013 sonunda brüt okullaşma oranı üzerinden (%100) genel ortaöğretimde %47,2 mesleki ve teknik ortaöğretimde %52,8 hedef olarak belirlendi.Oysa bugün mesleki eğitime devam eden öğrenci sayısı bütün ortaöğretimin hala %43’ü düzeyindedir. Hâlbuki Avrupa Birliği’ne katılma çabası içinde olan Türkiye’nin genel ortaöğretim içindeki mesleki teknik öğretimin payını %65’e çekmesi gerekir.
Bu %43’ün içinde meslek okulu olup olmadığına bir türlü karar veremediğimiz İmam-Hatip Lisesi öğrencileri de var. Meslek okullarından mezun olan gençlerimizin önemli bölümü okullarda öğrettiğimiz mesleği yapmıyorlar; üniversiteden mezun ettiklerimizin önemli bir kısmı da öyle. Üniversite mezunlarını yeniden meslek edindirme kurslarına alıyoruz. Elinde belgesi olmadan su tesisatçılığı yapan arkeologlarımız var. Polislik yapan, güvenlik görevlisi olan matematik öğretmenlerimiz, fizikçilerimiz, kimyacılarımız az değil. Baloğlu 1990 da yaptığı araştırmada (sanıyorum TÜSİAD için yapmıştı) her yüz kişiden doksan beşinin herhangi bir mesleğe hazırlanmadan yaşama atıldığını saptamıştı.
2001 yılında mesleki teknik eğitim ile ilgili önemli bir yasa çıkardık. 4702 sayılı kanun mesleki okullardan mezun olanlara kendi alanlarında yüksek öğretim yapma kolaylığı getirdi. Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra örgütlerinde “Mesleki Eğitim Kurulları” oluşturuldu. Belirli bir sayının üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde mesleki eğitim yaptırılması, iş yerlerinin yalnızca mesleki eğitim görenleri istihdam etmesi, mesleki eğitimin denetimine ilgili sektörlerin de katılması gibi önemli düzenlemeler getirdi. Fakat yasa, çıkarılması gereken yönetmelikler ile desteklenmeyince işlevsel hale gelemedi. Meslek okullarından öğrenciler, alt yapıları gerektiği gibi oluşmadan doğrudan Meslek Yüksek okullarına alındı. Böyle olunca bu okullarda programlar uygulanamaz hale geldi. Bölgelerde kurum yöneticilerinden direktifle oluşturulan Mesleki Eğitim Kurullarında havanda su dövüldü; bölge gelişimine ciddi bir katkıda bulunamadılar.
Neden? Çünkü yasanın arkasında bu yasayı işlevsel hale getirecek mesleki kişilik sahibi, düşünen, sorgulayan, sorumluluk alan, risk alan, insan haklarına, bütün kültürlere saygılı, uzlaşmaya yatkın, yaratıcı, üretici nitelikli insan yetiştirmeye dönük bir zihniyet yoktu da ondan. Yasa çıkarmakla iş bitmiyor. Yasanın hangi anlayışla çıkarıldığı, hangi anlayış içinde uygulandığı da önemli.
Osmanlıda hâkim olan ilişkiler, padişah-kapıkulu, şeyh-mürit, usta-çırak, hoca-talebe arasında belirli bir statükoya dayalı “anı-daim”i ayakta tutmaya dayalı birebir ilişkilerdi. Bu ilişkiler, modernleşme sürecinde özel olarak memur ile amir, genel olarak vatandaş ile devlet arasında sistemi birlik halinde tutacak, sistemde karmaşayı önleyecek biçiminde yeni tarzda üretilmeye çalışıldı. Bu nedenle gerek cumhuriyet öncesinde olsun, gerek cumhuriyet sonrasında olsun; eğitimimiz hep tek tip insan yetiştirmeye dönük bir yolda yürüdü.
Tek tip insan yetiştirmeye dönük bir anlayış içinde yaşamı canlandıracak, kişiliğini mesleki yaşam içinde bulacak, ürettiğinden haz duyacak, gönenecek, ürettiği ile kendini tanımlayacak, gerektiğinde risk alacak, kendini geliştirme sorumluluğunu üstlenecek mesleki kişilik sahibi bir insan yetiştirmek mümkün değildir. Ancak işte böyle, aidiyet duygusu güçlü, kendini ait oldukları kimlikle tanımlayan insanlar yetiştirirsiniz.
Yaşamın içindeki her meslek belgeye bağlanmadan, mesleklerin standartları belirlenip belirli bir eğitim programına bağlanmadan, programlar yeterince çeşitlendirilmeden ne yapılırsa yapılsın gerek ilköğretimde gerekse ortaöğretimde mesleğe yönlendirme sorunu çözülemez. Evimize gelen sucudan, elektrikçiden örgün eğitim içinde verilmiş mesleki yeterlilik belgesi isteyemiyorsak; fatura isteyemiyorsak; ilköğretimde de, orta öğretimde de öğrenciyi sağlıklı yönlendirdiğimizi iddia edemeyiz. Bunları böylesine birbiriyle bağlantılı bir biçimde ele almak ve düşünmek durumundayız.
Sonuç olarak sorunun temelinde, eğitim anlayışımız içinde öğretim kurumlarının amacının, ekonomik-sosyal yaşamda yüklendikleri misyonun zamanla giderek belirsiz hale gelmiş olması, silikleşmesi yatmaktadır. Okul reformu bir bütündür. Öncelikle her öğretim kurumunun amacı, hayat içinde yükleneceği misyon; sağa sola çekilmeden olması gerektiği gibi belirlenmelidir. Genel olarak orta öğretimde, özel olarak akademik orta öğretim ve mesleki öğretimde okullaşma; akılcı, mesleki yaşamı canlandıracak, devlet memuru olmayı özendirmeyecek bir biçimde, bütünsellik içinde, yeniden yapılandırılmalıdır.
Sorunun çözülme sürecine; merkeziyetçi devlet geleneğinin gözden geçirilmesinden tutunda, devletin belirleyici istihdam kaynağı olmaktan çıkmasına; tüketen toplumdan üreten topluma dönüşmeye; bireysel üretme, yaratma heyecanının toplumda uyandırılmasına; kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasına; yeni bir anayasa hazırlanmasına kadar; çağdaş devlet olma ile ilgili pek çok adımın katkısı olacağını görmek gerekir.
Örneğin “Meslek Okulları” İl Genel Meclisi bünyesinde Ticaret odası, Sanayi odası, Esnaf Dernekleri Başkanlığı, Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü, Yerel Yönetim, Üniversite, İl Genel Meclisi ve Valilik gibi bölgenin belli dinamiklerinin temsil edildiği Bölge Meslek Kurulu bünyesinde örgütlenecek bir okullaşma olarak düşünülebilir ve örgütlenebilir. Neden bunu öneriyoruz? Çünkü bölge yaşamındaki çeşitlik, zenginlik, devinim ve bölge ihtiyaçları ile ilişkilendirmediğiniz sürece bu okullar nefes alamaz, gelişemez. Bölge yaşamını etkileyemez. Bir anlamda ölü doğar. Nitekim hep böyle oldu.
Ebette bu hayata geçinceye kadar meslek okullarının bağlanacağı Bölge Meslek Kurulları, Milli Eğitim İl Müdürlüğü bünyesinde faaliyetlerini sürdürebilir. Ancak asıl köklü çözüm, mesleki örgütlenme devletin çağdaş demokratik yeninden örgütlenmesinin bir parçası olarak ele alındığında mümkün olacaktır. Yeni anayasa çalışmaları, devletin çağdaş demokratik yeniden örgütlenmesine zemin oluşturacak şekilde sürdürülmelidir. Bu fırsat kaçırılmamalı, kısır siyasi çatışmalarla heba edilmemelidir.
Gelin artık insanımıza güvenelim. Yaşamı üretecek mekanizmanın içine onu daha aktif biçimde katmaya çalışalım. Sorunlarımızın temelinde, sorunları devlet memuru zihniyeti içinde, hiyerarşi içinde çözmeye çalışma alışkanlığımızın yattığını görelim. Yeter ki soruna geleneksel eğitim anlayışı içinde ideolojik, duygusal ya da siyaseten değil, bilimsel olarak, teknik bir sorun olarak bakmayı becerelim.
Bunu yapabildiğimizde sorunlarımızı çözme yoluna da girmiş olacağız.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024
4.05.2024
1.04.2024
26.03.2024
9.03.2024