Aydın ENGİN
Hayır...
Bizim yazıişlerinin elebaşıları, “Güncel konu Hollanda -Türkiye ilişkileri. O konuda yaz” diye buyursalar bile Hollanda - Türkiye ilişkileri üstüne yazmayacağım. İş çığrından çıktı. Irkçılık sınırında yürüyen bir milliyetçilik yarışına dönüştü. Milliyetçilik yarışının kazananı olmaz. “Hangisi daha milliyetçi” sorusunun cevabını olsa olsa savaş verir...
Yarın, olmadı sonraki bir yarında barışırlar.
Rus uçağının düşürüldüğü dönemin Başbakanı’nın “Emri ben verdim” diye kükrediği günleri hatırlayın. Bir de bugüne bakın.
Geçelim...
Geçtim...
***
Hollanda hırgürü arasında kaynadı gitti. Oysa kaynatan değil, kan donduran bir cümleydi.
Cumhurbaşkanı söyledi. AKP-MHP koalisyonunun “Evet deyin lan. Hayır diyenleri çok fena yapacağız” kampanyası için alanlara çıktı ya. Önceki gün de İstanbul’da, Sultanbeyli’de toplanan okkalı bir kalabalığa seslendi. O kan donduran cümleyi aktarıyorum:
“Ben buradan duyuruyorum, 16 Nisan’daki ‘evet’, idamın parlamentoya gelmesi demektir.”
Birkaç gün önce de yine bir başka “Evet deyin lan” toplantısında suratlarının rabbiyesi kalmamış birtakım adamlar plastik urganlardan idam ilmeği yapıp salladılar ve “İdam isteriz” diye böğürdüler...
Bu “Uygarlıktan ne kadar uzaklaşabiliriz” yarışının ete kemiğe bürünmesidir.
İdam’ın bir cezalandırma yöntemi olarak çağdaş hukuktan kovulması ise insanlığın bir kazanımıdır.
21. yüzyılda idamı hâlâ caydırıcı bir ceza olarak gören zihniyet, “Sallandıracaksın iki üç kişiyi, bak bakalım bir daha yapabilecekler mi!” ilkelliğinin günümüzdeki kalıntısıdır.
Kan kültürüdür bu
ABD’de ırkçılığın yasalardan kazınsa bile bilinçlerde hâlâ yaşadığı güney eyaletlerinden kan kültürünün beşiği Asya despotizmine kadar pek çok ülkede bugünde var olması idamı ne haklı kılar, ne adil kılar ne de etkili kılar.
İdamın artık tartışılması bile ayıp çağdaş bir tanımı var:
İdam, devlet eliyle işlenen cinayettir...
Hem de tasarlanarak yani taammüden işlenen bir cinayet.
Cumhurbaşkanı’nın idam cezasını geri getirme tutkusunu (“Tutku” yerine “psikolojik bir saplantı” demek belki daha doğru olacak) referandum kampanyasına taşıması, hâlâ kararsız kalmış vicdan sahipleri için “hayır” demenin yeterli nedeni olsa gerek.
Başka türlü söyleyelim: Referandumda şu ya da bu nedenle “Evet” diyecek olanlar aynı zamanda “İdam cezası geri gelsin” demiş olacaklar.
Bu utancı taşıyacak vicdan sahibi bir yurttaş var mıdır dersiniz?
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021