Ayhan BİLGEN
Seçimin her şey olmadığının bilinci içinde hareket etmekle, sandığı önemsizleştiren yaklaşımlara prim vermeyi birbirine karıştırmamalıyız. Sandıkta hayal kırıklığına uğrayınca aklına devrim gelen, “Seçim mi, devrim mi” sorusunu her sandık başarısızlığından sonra gündeme alarak kendi eksiğini örtmeyi marifet bilen anlayışlarda Türkiye demokrasi mücadelesi bir yere gidemez. Oy vermeyi itikadi ya da ideolojik gerekçelerle reddedenlerin yaklaşımını tartışma konusu yapmıyorum. Doğru ya da yanlışlığının ötesinde kendi içinde bir tutarlılığı söz konusu olabilir.
Ama bir yandan parti kurup parlamenter sistem içinde seçim yarışına girip öbür yanda ciddiye alınır bir sonuç elde edemediğinde devrim gibi ciddi kavramların arkasına saklanmayı baştan aşağı ciddiyetsizlik ve halk iradesine saygısızlık olarak görüyorum. Siz halk için bir şeyler yapma iddiası ile on yıllardır çabalarken halk oyunu bile size çok görüyorsa bırakın devrimi sizinle birlikte piknik yapmaya gidecek insanları bile yanınızda bulamazsınız. Hangi siyasal mücadele yöntemini toplumsal kurtuluş için gerekli, zorunlu ve mümkün görüyorsanız, o çalışma alanının gereğini yapmak ve hakkını veren bir çalışma temposu ortaya koymak durumundasınız.
Pratik reel siyasetin bir yanı ile değerler dünyasını hayata hakim kılmak diğer yanı ile toplumsal çıkarları gözeten bir ikna edici siyaset dili geliştirmekten geçtiğini asla göz ardı etmemeliyiz. Bu dengeyi meclis ya da belediye başkanı adaylarını belirlerken, hatta parti yönetimlerini oluştururken nasıl dikkate almak gerekiyorsa, söylem ve çalışma alanı önceliğini belirlerken de önemsemeliyiz.
Verdikleri oyu şehitlerin emaneti olarak gören anaların gösterdiği duyarlılık ve hassasiyeti hepimiz göstermedikçe seçimlerden istediğimiz neticeyi elde edemeyiz. Bir tarafta basit mazeretlerle görevini ihmal eden, görev yerini terk edebilenler, diğer yanda gecenin soğuğuna aldırmadan tuttuğu oy çuvalını doğru adrese teslim edene kadar sabahlayan analar. Bizim için seçimin gerçek muhasebesini yapacağımız zemin bu ahlak karşılaştırmasında aranmalıdır.
Elbette oy çalanlar, halkın iradesine ipotek koymak isteyenler olacaktır. Ama onların alışkanlıklarını tartışmak, bizim eksiklerimizle yüzleşmemizi engellememeli.
Halkın oyuna sahip çıkamadığınızda, diline, kimliğine, inancına, iradesine, statüsüne sahip çıkma iddiası inandırıcı olmayacaktır. Seçimlere referandum anlamı yüklenmişse, seçim kampanyasının ciddi ve etkin yürütülmesi kadar, verilmiş oyların takibi, sahiplenilmesi, yeni oy veren kesimlere ulaşılması da toplumsal güvenin gelişmesi açısından son derece önemlidir.
Genel olarak HDP’yi tartışmaya açmak yerine oy artışı sağlanan, başarılı olunan yerlerde nasıl mesafe alındığını masaya yatırmak, başarısız olunan yerlerde başarısızlığın nedenleri ile yüzleşmek gerekir.
HDP tamamlanmamış bir projedir. Zaman içinde taşlar yerine oturacaktır. Erken mahkum etmeye kalmak büyük haksızlık olacaktır. Ancak eski alışkanlıklar HDP bünyesine yerleşirse bunlardan kurtulmak kolay olmayacaktır. Daha yolun başında iken hastalıklı yaklaşımlardan korunmak ve seçimde ortaya çıkan ilgiyi kalıcı örgütlenmeye dönüştürmek için acilen yeniden yapılanma kanalları açılmalıdır.
Bütün dertlerin ilacı halktadır. Onun özverisinde, onun samimiyetinde çözemediğiniz bir sorunu hiçbir ortamda çözmeye güç yetiremezsiniz.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015