Ayhan ONGUN
Son günlerde CHP içerisinde estirilen fırtınaya bakacak olursak; sosyal demokrat bir parti olmasının önündeki en büyük engelin kendi içindeki ulusalcılar olduğunu fark eden Kılıçdaroğlu ve yenilikçiler, kendilerine yeni bir yol çizmenin şart olduğunu sanırım anladılar.
Aslında bu yeni politik durum, partinin en keskin ulusolcularından Güler Ayman, Süheyl Batum gibilerin son açıklamalarından çok daha önce kendini hissettirmeye başlamıştı.
“Diğer halklar ancak Türk milletinin hizmetçisi, kölesi olabilir” türünden derin yorumlarıyla tanıdığımız Esat Mahmut Bozkurt’ dan bu yana CHP nin genlerine işlemiş milliyetçi damardan her fırsatta ırkçılık, kin ve nefret akmaya devam etmiştir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun esmer Türkleri temsilen partinin başına geçmesiyle birlikte bunu hazmedemeyen, ulusalcılığı sosyal demokratlık olarak parti tabanına yutturmaya çalışan milliyetçi kanat, MHP yi bile kıskandıracak eylem ve söylemlere imza attılar.
Ne zaman ülkemizde barışa yönelik olumlu gelişmeler oldu, önce bu kesim rahatsız oldu ve “ vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü” uğruna savaş çığırtkanlığına başladılar.
Hüseyin Aygün gibi, kökenini inkar etmeyen, vicdan sahibi, demokrat kişilere tahammül gösteremeyen bu gelenekçi kanat, şimdi de CHP nin 1930 lu yılların zihniyetiyle yönetilmesini istiyorlar.
Aslında Güler Ayman yeni bir şey söylemedi. Söyledikleri CHP nin ideolojik derinliklerinde her zaman vardı. Bu söylem beni çok şaşırtmadı ancak CHP içerisindeki kimi insanların parti içerisindeki bu sağlıklı ayrışmadan niye rahatsız olduklarını anlayamıyorum.
CHP, Türkiye için, barış ve demokrasinin tüm kurum ve kurullarıyla yerleşmesi ve bu ülkede yaşayan herkesin eşit yurttaşlık temelinde birlikte yaşayabilecekleri bir siyasal iklimin oluşması için mutlak gerekli bir siyasi partidir.
Bugün hepimizin rahatsız olduğu, AK Partinin otoriterliğe yönelen kimi uygulamalara yönelmesinin kaynağında güçlü bir muhalefetin olmayışı yatıyorsa eğer, CHP nin Kılıçdaroğlu’nun da işaret etiği gibi evrensel sosyal demokrat ilkelere uygun bir muhalefet yürütmesi hem ülke, hem parti yararınadır.
CHP, ideolojik kodlarını yeniden belirlemeden, politik referanslarını gözden geçirip, ilkesel olarak evrensel bir çizgiye oturmadan, kendisine yeni bir siyasi harita oluşturmadan, “yeni” olamaz.
Bu noktada geçmişte yaşadığım bir anekdotu aktarmak istiyorum
Eski Adana’ da çok yıllar öncesi taksi dolmuşlar vardı. Milli Mensucat fabrikasından emekli bir vatandaş, yetişkin iki oğluna iş olsun diye bu arabalardan bir tane alır ve Şakirpaşa hattında çocuklar çalışmaya başlar. Ancak neredeyse hurdaya dönmüş dolmuş iki güne bir ya tekel fabrikası civarında ya havaalanı kavşağında arıza yapar ve o gün izinli olan, diğerini şikayet eder babasına. Bir başka gün diğer oğlu, kardeşini şikayet eder, iş bilmezlikle suçlar. Bu şikayetlerden bunalan baba, bir gün iki oğlunu da karşısına alır ve şöyle söyler.”Evlatlarım, boş yere birbirinizi suçlayıp, hırpalamayın. Suç ne sende ne onda, suç arabada. Artık bu arabanın yenilenmesi lazım.”
Halkın sağduyusuna önem vermeyen, halkı küçümseyen ve hatta ulusolcuların yaptığı gibi kimi zaman etnik yapılarına ya da sosyal konumlarına göre halkı bölmeye çalışan, sonra da utanmadan, başkalarını bölücülükle itham edenler bu parti için en büyük engeldir. Bu engellerden kurtulmadan CHP, gerçek anlamda bir sosyal demokrat parti olamayacağı gibi, böyle bir eskiye öykünmenin adı da “yeni” olamaz.
Bu tür eleştirileri yapanları düşman gibi gören bir anlayıştan kurtulmak ve hatta geçmişte yapılan yanlıştan ders çıkararak, özeleştiri yapmak gerekir, diye düşünüyorum.
Ne bu ülkenin CHP gibi köklü bir partiyi yok sayma, ne de CHP yönetiminin kendi dışındaki solu düşman, kendi içindeki muhalif düşünenleri bölücü sayma hakkı vardır. Aksi halde hiç kimse bunun sorumluluğunu taşıyamaz.
CHP içerisinde ilkeli bir arınmanın yaşanması hem mümkün, hem zorunludur.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020