Ayhan ONGUN
Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda barış çabalarının ne kadar zor ve engellerle dolu olduğunu elbet hepimiz biliyoruz.
Attığınız her adımda durup, yeni tuzaklar, mayınlar var mı diye kontrol etmeniz gerekiyor. Doğal olarak kime sorsanız barıştan yanadır ama barıştan ne anladıkları daha önemli. Barışı, kendi var olan statülerinin devamı, ayrıcalıklı konumlarının herkes tarafından kabul edilmesi ve sonuçta tüm toplumun, kendilerini bu ülkenin sahibi sayanlara biat etmesi olarak algılayanlar, elbette bizim istediğimiz barıştan, barış dilinden rahatsız olurlar.
Verecekleri bir komutla herkesi ayağa kaldırıp ant içirenlerin, ya da gözlerini kapattırıp, meditasyon yaptıranların endişelerini anlıyorum da, koşulsuz bu talimatlara uyan topluluğun ruh halini anlamakta doğrusu zorlanıyorum.
Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır ki, araştırmadan, sorgulamadan insanlar, kendilerini hala vesayetçi bir anlayışın kucağına bırakırlar. Bu nasıl bir yöneliştir ki, kendilerini sürükleyenlerle en küçük bir ortak yanı olmayan insanlar, bu denli tavırsız ve edilgen davranabilirler.
Bir yandan terörle mücadele sürdürülür, bir yandan barış görüşmeleri yapılırken, diğer yandan parlamentoda anayasa uzlaşma komisyonu çalışmalarına devam ediyor.
Komisyonun çok başarılı olduğunu söyleyemesek de tek başına komisyonun varlığının bile, yeni anayasa niyetinin devam ettiği anlamına gelmez mi?
Henüz MHP Milletvekili Tunca Toskay’ın dışında komisyon çalışmalarından çekilen yok. AK Parti yanında BDP, CHP ve MHP’ nin komisyonda olmaları, yeni bir anayasadan yana olduklarını göstermez mi?
Siyasi partilerin kimi çekincelerinin olduğunu, kimi maddelerde anlaşamadıkları için ertelediklerini biliyoruz ama sonuçta bu komisyonun bölücü bir anayasa yapmaya çalıştığını söyleyebilir miyiz?
O zaman yapılmaya çalışılan yeni anayasaya daha şimdiden “bölücü anayasaya hayır” diye bayrak açmaya ne demeli?
İşçi Partisi ya da kimi marjinal grupların yeni bir anayasaya başından beri karşı çıktıklarını,” yeni anayasaların ancak darbeler sonrasında yapılabileceğini ve tüm bu nedenlerle bu parlamentonun yeni bir anayasa yapma yetkisi olmadığını “söylediklerini biliyoruz. Böyle düşünmelerini ve bunu değişik biçimlerde ifade etmelerini de düşünce özgürlüğü çerçevesinde normal karşılıyorum.
Ancak anayasa uzlaşma komisyonuna üye verip, çalışmalarda yer alan siyasi parti mensuplarının, karşı çıkanlarla aynı saflarda yer alıp, barışa zarar verecek bir kavga dilini alkışlamalarını, emekli paşaların talimatıyla ayağa kalkıp ant içmelerini doğrusu izah etmekte zorlanıyorum.
Askeri vesayetin kendilerine sağladığı ayrıcalıkları, bunun sonucu elde ettikleri üstün statülerini kaybedip, herkesle eşit yurttaş durumuna gelmenin bu endişeli modernlerin üzerinde yarattığı travmayı da anlamaya çalışıyorum.
Kolay değil; bir insanın kendini ülkenin sahibi ve yöneticisi sandığı bir rüyadan uyanıp, sade bir vatandaş olduğu gerçeğini kabullenmesi!
Bir kabus gibi üzerlerine çöken bu eşit yurttaşlık durumu, onları daha hırçın, daha kavgacı ve daha uzlaşmaz yapıyor.
Rahatça lig müsabakalarını izlesinler diye odalarına uydu tv sistemleri kurup, buzdolapları koysanız, özel döner servisleri de yaptırsanız içerdekileri tatmin edemezsiniz. Viskileri eksik kalmıştır, makarnalarına özel soslar isterler.
Dışardakileri memnun edemezsiniz, her gittikleri yerde özel ilgi, ihtimam, ayrıcalık ve çok özel statü talep ederler.
Onları gerçekten anlıyorum. Ya da en azından anlamaya çalışıyorum.
Ama yaşamları boyunca iki yakası bir araya gelmemiş, her girdiği ortamda aşağılanmış, hiçbir zaman eşit yurttaş sayılmamış, hele de şimdi bir komutuyla ayağa kalkıp ant içtikleri paşaların yanlarına bile yaklaştırılmamış kesimleri anlayamıyorum.
Sosyal demokraside kanatlar olmaz şeklinde uydurma ve bilim dışı açıklamalar yapan CHP yöneticilerinin elinde şaşkına dönen samimi laikler, ırkçılık üzerinden politika yapanların kirli oyunlarını fark edemeyen milliyetçiler, yaptıkları her olumsuzluğun sonunda Atatürkçülük maskesini takan sahte devrimcilere inanan yurtseverler, artık ortak aklı kullanmanın, bu sahtekarlara dur demenin zamanı gelmedi mi?
Bu güzel ülkede daha fazla kan dökülmesin, analar ağlamasın, çocuklar yetim kalmasın istiyorsak eğer, barış içinde bir arada, eşit yurttaşlar olarak yaşamanın yolu, devlete karşı bireyin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan; yeni, sivil, çağdaş, demokratik bir anayasadan geçer.
Tüm toplumu kucaklayacak, herkesin sahipleneceği bir anayasa için ülkesini seven herkesin sorumluluk alması, katkı koyması gerekir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020