Ayhan ONGUN
7 Haziran seçimleri sonrası oluşan yeni siyasal durum ülkemize istikrar getirir mi bilemem ama,çözülmesi gereken bir dolu acil sorunların başında bence Suriye'li yurttaşların acınası hali geliyor.
Komplo teorilerine ve şehir efsanelerine yatkın bir toplum olarak, ülkesinden uzakta aç-açıkta ve üstelik sürekli aşağılanan bu insanlarla ilgili olarak o kadar çok senaryo üretildi ki, anlamak mümkün değil.
Ortadoğuda gelişen olaylarla ilgili politik değerlendirmeler yapmak yerine, yakınlarını Esad zülmünün eline bırakıp, ülkemize sığınmış, inanılmaz güç koşullarda yaşam mücadelesi veren bu insanlara ajan, provakatör, İşid'ci, terörist gibi sıfatlar takarak potansiyel suçlu ilan edenleredir sözüm.
Uluslar arası finans çevrelerinin, emperyal güçlerin bölge üzerinde oynadığı oyunların, kendi halkına zulmeden bir diktatörün, yanlış dış politika izleyen bir hükümetin yaptıklarının vebalini, siyasi önyargılarla bu masum insanlardan çıkarmaya kalkanlaradır sözüm.
Salt AK Parti ya da Erdoğan karşıtlığı üzerinden bu korunmasız, çaresiz insanların tümünü birden terörist, hırsız, düşman gibi göstermeye kalkmak ne insanlıkla, ne vicdanla bağdaşır.
Kuşkusuz iki milyonu aşkın insanın arasına karışarak ülkemize geçmiş kötü niyetli kişiler de bulunabilir.
Ancak bu ihtimalin varlığı, evsiz-barksız, parklarda, sokaklarda yatıp kalkan, boğaz tokluğuna en ağır işlerde çalıştırılarak istismar edilen bu insanların suçu, günahı mıdır?
Bu nasıl vicdansızlıktır, bu nasıl bir hastalıklı ruh halidir?
Arabaların önüne geçip camlarını silmeye çalışan, mendil satan o mavi gözlü, esmer güzeli kız çocuğu mudur, bölgemizdeki savaşların suçlusu?
O masum çocuk, ne Tayyip Erdoğan'ı bilir, ne Kılıçdaroğlu'nu, ne Bahçeli'yi tanır. Selahattin Demirtaş'ın adını bile duymamıştır büyük ihtimalle.
Bölgedeki petrol yataklarından, enerji kaynaklarından, bu zenginlikler uğruna oynanan kirli, iğrenç oyunlardan haberi bile yoktur.
Ne olur biraz empati yapın; kendi çocuğunuzu o mavi gözlü, kıvırcık saçlı, çelimsiz kızın yerine koyun.
Kendinizi de günlük 20 liraya 16 saat en ağır işlerde, en zor koşullarda çalışan esmer tenli Suriyeli yurttaşın yerine koyun.
Vicdanlarımız bu kadar mı kör, yüreklerimiz nasıl bu kadar sevgiden yoksun ve biz nasıl bu hale geldik?
Kim kör etti gözlerimizi, kim sağır ettikulaklarımızı ve en fenası kim ya da kimler bizi böylesine acımasız, duyarsız hale getirdi?
Bölgemizde var olan bu savaş ortamından kurtulmak için kendi hükümetimize ve uluslar arası kuruluşlara gerekli çağrıyı yapalım, bu uğurda kampanyalar örgütleyelim, örgütlenelim.
İktidarlar üzerinde her türlü baskıyı kuralım.
Hep birlikte bu savaş yanlılarını teşhir edelim.
Barışa Dair ne varsa yapılması gereken, tüm demokrasi güçleri ve sivil toplum olarak mücadele edelim.
Ama ne olur bu masum kardeşlerimize haksızlık etmeyelim.
Onları potansiyel suçlu gibi görüp, ülkemizde varolan sıkıntıların suçlusu, sorumlusu ilan etmeyelim.
Onlar Hatay'da Amanos dağlarında kekik toplamaya gelmediler.
Mecbur kalmasak hangimiz ülkemizi, ailemizi, yakınlarımız terkedip, kendimizi yaban ellerde bu durumlara düşürürüz.
Kaldı ki, bu insanlar; bizleri kendilerine yakın hissettiler, dost bildiler, yardımsever sandılar da geldiler.
Şimdi kalkıp; "bizim ülkemizde şu kadar aç insan, şu kadar yoksul, bilmem ne kadar işsiz varken, bunlara niye yardım edelim" gibi bize yakışmayan, geleneklerimize, ahlak yapımıza hiç de uygun düşmeyen mazeretlerin ardına sığınmayalım.
Onlar savaş mağdurudur.
Onlar Baas rejiminin baskı ve zulmünden kaçan, 300 bin masum insanı öldüren Esad'ın korkusuyla ülkemize sığınmış masum, sivil yurttaşlardır.
Gönül ister ki, en kısa zamanda bölgemizde savaşlar, çatışmalar sona ersin, Suriye'li yurttaşlar da evlerine, topraklarına, ailelerinin yanlarına dönsünler.
Gönül ister ki, ülkemizde ve bölgemizde barış iklimi oluşsun, tüm insanlar sevgi ortamında bir arada yaşayabilme olanağı bulsunlar.
Kekik toplamaya gelmedilerse de, dönüşte kekik götürsünler komşularına, Amanos tepelerinden, sevgi dostluk, barış mesajları götürsünler.....
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020