Celal BAŞLANGIÇ
Sedat Peker açıldıkça açılıyor, her videosunda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir adım daha yaklaşıyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanı sıra yedinci videosunda AKP Genel Başkanvekili, yani Erdoğan’dan sonra partinin ikinci adamı konumundaki son başbakan Binali Yıldırım’ı da oğlu üzerinden hedefe koydu.
Peker, son videosundaki ifşaatları ve itiraflarıyla yine gündeme bomba gibi düştü.
Sadece gazeteciler Uğur Mumcu ve Kutlu Adalı’dan Kürt iş insanlarının öldürülmesine kadar 1990’lı yılların karanlığında kalmış cinayetlerle ilgili ifşaatlarda ve itiraflarda bulunmuyor Peker.
Aynı zamanda dünyanın değişen eroin trafiği üzerinden Kolombiya’nın, Panama’nın, Venezuella’nın yanına Türkiye’yi de koyuyor; hem de Erdoğan’a en yakın siyasetçi ve çocukları üzerinden.
Peker’in açıklamaları sadece ülke içersinde gündemi sarsmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’yi uluslararası planda devlet eliyle uyuşturucu kaçaklığı yapan bir ülke konumuna sokuyor.
Peker’in videoları izlenme rekorları kırıyor, YouTube verilerini altüst ediyor.
İlk videosunun izlenmesi beş milyonu bulurken, yedinci ve son videosu neredeyse bir gün içersinde 10 milyonu aşkın kişi tarafından izleniyor; toplamda reytingi 50 milyonu aşıyor.
Ancak şu tespiti de yapmadan geçmeyelim; Peker’in videolarının altındaki on binlerce mesaja bakınca görülüyor ki, izleyicilerinin büyük bölümü AKP ve MHP seçmeni. İşin ilginci Peker’in videolarının altına ciddi biçimde destek mesajları yazıyorlar.
Yani şu ana kadar Peker, muhalefetin yapamadığını gerçekleştirdi ve iktidar seçmenine ulaşarak kendisinin de bazılarına ortak olduğu bütün pisliklerin bilinmesini sağladı.
Böylece Peker tek başına AKP ve MHP tabanında büyük bir gedik açtı.
Önümüzdeki aylarda yayınlanacak anket sonuçlarında sanıyorum Peker’in açtığı bu büyük gediğin izleri de ortaya çıkacak.
Türkiye ve hatta uluslararası kamuoyu Peker’in ifşaatları ve itiraflarıyla çalkalanırken Erdoğan tam 22 gündür tek bir açıklamaya yapmıyor. Erdoğan’ın sessizliği iktidar milletvekillerini de kaçınılmaz olarak tam bir suskunluğa mahkum ediyor.
En komiği ise Saray medyası; Türkiye’de neredeyse herkesin konuştuğu Peker’in videolarındaki iddiaları görmezden geliyor, yok sayıyor, aynen kafasını kuma gömmüş deve kuşu gibi.
Zaman zaman suçlamalara verilen yanıtlara yer veriyorlar ama suçlamanın ne olduğunu ve kim tarafından yapıldığını yazamadıkları için ayakları havada kalan haberlere imza atıp gülünç duruma düşüyorlar.
Örneğin Saray medyasından bir gazetenin başlığı:
“AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’dan sosyal medyadaki iddialara net cevap”
Cevap da şu; “Kesinlikle iftiradır, şiddetle reddediyoruz.”
İddia ne, iftira atan kim, neyi reddiyorlar; hiçbiri yok haberde.
Ancak bütün bu hengame içersinde Türkiye’yi bekleyen büyük tehlikenin de gözden kaçırılmaması gerekiyor.
Artı Gerçek’te yer alan “Gayrinizami harp aparatı olarak Sedat Peker” başlıklı son yazımda aynen şu satırlara yer vermiştim:
“Sedat Peker’in ifşa ettikleri arasında yer alan bu ve benzeri birkaç olay bile sadece Soylu’nun değil, AKP’nin de iktidarda kalmak için suç örgütlerine ihtiyacı olduğunu gösterdi.
“Bu nedenle İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e dün Rize’de yapılan provokasyona çok dikkatli bakmak gerekiyor.
“Birileri tarafından bindirilmiş kıtalar Akşener ve beraberindekilere ‘Terörist Meral‘, ‘Recep Tayyip Erdoğan‘ sloganlarıyla saldırdılar.
“Akşener’in ve beraberindeki İYİ Partililerin soğukkanlı yaklaşımı ve polisin müdahalesi olmasaydı aynen Kılıçdaroğlu’na yapılan linç girişimine dönüşebilirdi.
“Ancak öyle görünüyor ki dün Rize’de yaşananlar, erken ya da zamanında seçim kararıyla birlikte Türkiye’nin pek çok yerinde muhalefetin başına gelecek.
“Muhalefet için seçim propagandası yapmakla kelleyi koltuğa almak birbirine eş değerde olacak.
“İktidar yanlısı çeteler aynen Hürriyet’in basılması gibi muhalefetin toplantıları, mitingleri, esnaf ziyaretleri için büyük bir tehdit oluşturacaklar, belki de seçim propagandası yapmanın zeminini tümüyle ortadan kaldıracaklar.
“Neredeyse bütün anketlerde oyları hızla eriyen Saray da iktidarını sürdürebilmek için daha çok çeteye, daha çok suç örgütü liderine ihtiyaç duyacak.
“İşte Türkiye’yi bekleyen büyük tehlike bu.“
Gerçekten de Rize’de yaşanan bu olayın arka planını ve gelişmelerini izleyince Türkiye’yi nasıl bir tehlikenin beklediği daha belirgin biçimde ortaya çıkıyor.
İYİ Parti Rize İl Başkanı Ayşegül Özyanık‘ın Sözcü’den İsmail Akduman’a anlattıkları bundan sonra da oynanacak oyunları net biçimde gözler önüne seriyor.
Özyanık’ın anlattıklarına göre, Rize kent merkezindeki üst geçitlere “Burası Rize, Laf Ettirmeyiz Reis’e“ yazılı, imzasız pankartlar asılıyor. Akşener’in gideceği Çayeli’nde her taraf Erdoğan’ın posterleriyle donatılıyor. AKP’nin üye kayıt standı Akşener’in esnaf ziyareti yapacağı sokağa bir gece önceden yerleştiriliyor.
Bu durum üzerine yaşanan gelişmeleri söyle anlatıyor Özyanık:
“Ben de Emniyet Müdürü’nü arayarak bunların kaldırılmasını istedim. Ama ‘128 Milyar Dolar Nerede‘ afişlerini apar topar kaldıranlar bana ‘savcılık kararı gerekiyor‘ dedi. Emniyetten olumsuz cevap alınca arkadaşlar afişleri kaldırmak için üst geçitlere gidiyor. Ancak polislerin orada afişlerin başında nöbet tuttuğunu görüyorlar. Onlara afişlerin kaldırılmasını söylüyorlar. Biz ‘Şehrimize Hoş Geldiniz‘ diye hazırladığımız pankartlara bile zorla izin alıyoruz.“
Olaydan sonra Cumhuriyet Savcılığı provokasyona ve saldırıya uğrayan İYİ Partililer hakkında soruşturma açıyor. İlçe yöneticileri, gençlik kolları başkanları ifadeye çağırılıyor.
Ancak provokasyonu hazırlayan, saldırıyı yapan AKP yöneticilerine yönelik açılan tek bir soruşturma yok şu ana kadar.
AKP Rize Milletvekili Muhammed Avcı’nın sosyal medya hesabından attığı mesaj da işin arkasındaki mantığı tümüyle ele veriyor:
“Kendi ülkenin Cumhurbaşkanına katil benzetmesi yapıp, iki gün sonra onun en çok destek gördüğü, en çok sevildiği ilde, baba ocağında böyle bir program hangi maksatla düzenlenir? Bunun adı provokasyon değil de nedir?“
İşte işin bu noktası özellikle erken ya da zamanında yapılacak bir seçiminde Türkiye’yi bekleyen büyük tehlikeyi gösteriyor.
Akşener’e karşı Rize’de asılan “Burası Rize, Laf Söyletmeyiz Reis’e“ pankartının nedenine bakınca Türkiye’nin sürüklenmek istediği nokta da ortaya çıkıyor.
Akşener, Rize’ye gitmeden birkaç gün önce parti grubunda yaptığı konuşmada Erdoğan’ı şu sözlerle eleştiriyor:
“Mart ayında, İsrail’de seçimler yapıldı ve oluşan tablo, İsrail’in en uzun süreli başbakanı Netanyahu’nun yeni hükümet kurmasına imkan vermedi. Bu gelişmeler üzerine bir anlamda Sayın Erdoğan’ın İsrail versiyonu olan Binyamin Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için gözünü kırpmadan sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı.“
İşte bu cümleleri nedeniyle Akşener’e “Vay sen Reis’e ‘katil‘ dedin“ diye saldırdılar.
Oysa İsrail’in Filistin’e yaptığı son kanlı saldırı tam da bu nedenden dolayı 7 Haziran seçimlerini kaybeden Erdoğan’ın 1 Kasım seçimlerine Türkiye’yi kan revan içersinde, Suruç, Gar katliamlarıyla götürmesine benzetilmişti bağımsız analizciler ve siyasi gözlemciler tarafından.
“Reis’e laf söyleyen bu kentte siyasi faaliyet gösteremez“ anlayışı önümüzdeki seçim sürecinde tüm Türkiye’de egemen olacak belli ki.
Erdoğan’ı eleştiren partiler, liderler seçim propagandası yapamayacaklar. Ancak uyumlu bir “majestelerinin muhalefeti“ne göstermelik olarak seçim kampanyası yapma fırsatı verecekler.
Erdoğan da eleştirilmez, dokunulamaz bir kutsal noktaya oturtulacak ve Saray iktidarını her eleştiren saldırıyı haketmiş olacak.
Muhalefet pankart asacak üst geçit, miting yapacak alan bulamayacak, esnafı gezmeye kalktığında yandaşların ve iktidar güdümündeki çetelerin saldırısına uğrayacak.
İktidar yanlılarının astıkları imzasız, korsan pankartların başında sökülmesinler diye Saray’ın polisleri nöbet tutacak.
Saldırıyı yapanlar değil de, saldırıya uğrayanlar hakkında Saray’ın savcıları soruşturma açacak.
İşte “geliyorum“ diyen büyük tehlike bu.
Saray iktidarı attığı her adımla Türkiye’yi seçim yapılamaz bir ülke durumuna sokmaya çalışıyor.
Bu nedenle de daha çok çeteye ihtiyaç duyacak bir iktidar olma anlayışıyla karşı karşıya kalacak ülke.
Sedat Peker gibi bir suç örgütü liderinin ifşaatları ve itirafları bugün iktidarı sallayabilir ama seçim sathı mahalinde Saray’ı gözü kapalı destekleyecek, iktidarla içli dışlı olan başka çetelerin var olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021