Demiray ORAL
Ahmet Abi’nin yazısını okuyunca ben de bir yerde Taraf okuru olduğum için yarışmaya katılıp, kendimi sınamaya karar verdim.
Malum, yarışmamız “iktidarı en yumuşak eleştirme” yarışması. Konu başlıklarına göre sıradan gidiyorum.
İlk konu başlığımız “iki polis”.
Yani mahkeme kararıyla işkence yaptığı tescillenen polis şefinin terfi ettirilmesi vakasında Başbakan’ın“onu yedirtmem” deyip desteklemesi ve “dağdaki teröristin ölümüne ağlamayan insan değildir” diyen polis şefine ise inceleme başlatması.
Yumuşak eleştiri: Olaylara sadece ilk anda bize göründüğü gibi bakarsak fevkalade yanılırız. Nitekim bu vakada da kimi yazarlar aynı yanılgının içine düştü ve Başbakan tecavüz hükümlüsü polise destek verirken, terörist de insan diyen polisi ise harcamış gibi bir tablo ortaya çıktı. Oysa eğer Başbakan terfi ettirilen o polis şefine destek vermeseydi, çoğu köşe yazarının “hümanist” diye nitelediği ikinci polis şefinin bu çıkışı gerçekleşemezdi. Şöyle izah edeyim. İlk polis şefi kime tecavüz etmekten mahkûm olmuştu? Terörist olmakla suçlanan bazı kadınlara. İşte Başbakan’ın ne olursa olsun onun arkasında duracağını söylemesi Emniyet teşkilatında büyük bir özgüven yaratmış ve polislerin her türlü konuya bakışında adeta bir devrim yaşanmıştır. Nitekim bu zihniyet devrimi iki ay gibi kısa bir sürede Diyarbakır Emniyet Müdürü’nün şahsında meyvesini vermiş ve Türk polisi teröristin de insan olduğunu keşfedip, bunu büyük bir özgüvenle açıklayabilmiştir. Peki, o hâlde Başbakan bu polis şefine niye destek atmamıştır? İlk bakışta öyle görünse de derinlemesine bakınca yine durum farklıdır. Başbakan “biz dağdaki silahlı teröriste ağlamayız” diyerek aslında ince bir mesaj vermiştir. Sözlerini tersinden okursak Başbakan, silah bırakıp dağdan inenlere ağlamaya bile hazırız demekte ve bu gençlere zeytin dalı uzatmaktadır bir nevi. Dolayısıyla Başbakan da aslında tıpkı polis şefi gibi dağdaki gençlerle “gönül bağı” kurmaktadır.
İkinci konu başlığımız “medya”, yani Başbakan’ı eleştiren gazetecilere tahammülsüzlük meselesi.
Yumuşak eleştiri: Bu hususta bazı negatif örnekler vardır ama en büyük hata sadece bunlar üzerinden mevzua yaklaşmaktır. Hâlbuki pekâlâ Başbakan’la canlı yayına çıkan, ona soru soran ve hâlen işine devam eden çok sayıda medya mensubu vardır. Misal AKP Kongresi öncesinde Başbakan çok sayıda TV’de canlı yayına katılmıştır ve bu isimlerin hepsinin kartları hâlâ bina girişindeki turnikeleri açmaktadır. Bilindiği üzere hükümetin bu husustaki kriteri “düğünüme çağırmayacağım elemanı medyada da görmek istemem” olarak özetlenebilir. Medya mensupları hâl ve hareketlerini AKP düğünlerine katılabilecek biçimde ayarlarlarsa memleketimiz bir basın özgürlüğü cennetine dönüşecektir.
Üçüncü konu başlığımız Suriye.
Yumuşak eleştiri: Suriye krizini sadece “biz neden mecburuz Suriye ile savaşmaya” gibi kötü niyetli bir sualle değil de, “AKP hükümetinin demokrasi sevdası” gibi iyi niyetli bir bakışla değerlendirmek gerekir. AKP hükümeti AB yolculuğunda kazandığı demokrasi aşkını ne pahasına olursa olsun komşusuna da taşımak istemiştir. Ancak Suriye buna direnince, hükümet “demokrasi sevdası” uğruna savaş felaketini bile göze almıştır.
Dördüncü konu başlığımız AB.
Türkiye’nin Avrupa standartlarında demokrasi hususunda bazı eksikleri olduğu doğrudur. Ancak AKP hükümetinin demokrasiden ışık hızıyla uzaklaştığı yolundaki AB’nin son raporu, daha 24 saat geçmeden kendi kendini yalanlamıştır. Şöyle ki, bu rapor açıklandıktan bir gün sonra Nobel Barış Ödülü AB’ye verilmiştir. Ödül komitesi başkanı olan zat, ödülün AB’ye verilmesinin en mühim sebebinin Türkiye olduğunu, çünkü AB adaylığının Türkiye’nin demokrasi standartlarını yükselttiğini belirtmiştir. Bu durumda sanırım başka söze gerek yoktur.
Ve son konu başlığımız Uludere.
34 sivilin can verdiği bu vaka, her ne kadar ailelerin acısını telafi için bütün yöntemler kullanılmış olsa da, elbette iktidarın hanesindeki en negatif mevzudur. Ancak dikkat edilirse Uludere’den sonra gösterilen hassasiyet ve alınan önlemlerle bölgede kazara bombalanma, kekik toplarken PKK’lı sanılıp öldürülme, bulduğu bombayla oynayan çocukların havaya uçması gibi vakalar bıçakla kesilir gibi bitmiştir. Hükümeti Uludere için eleştirelim ama aylardır “sehven” ölmeyenlerin sayısının kaç Uludere edeceğini hesaplayarak da biraz insaflı olalım...
Yarışmayı bitirince yazdıklarımı okudum ve bu işi kıvıramadığımı gördüm.
Çünkü anladım ki “yumuşak eleştiri” diye bir şey yokmuş, “az vicdan” varmış.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013