Demiray ORAL
Hukuk tahsil etmiş, aklı başında bir arkadaşımdan bir e-posta aldım dün.
“Son yazını okudum” deyip eklemiş, “Finalinden anladığım kadarıyla bir sonraki yazında da hükümetin yeni yargı modelinin, tamamen iktidarın hâkim ve savcılarını yaratacağını yazacaksın. Ben senin gibi bu taslağın ayrıntılarını incelemedim, bilmiyorum. Ama daha genel bir soru sormak istiyorum. Hükümetin yeni yargı modelini reddedip sırt çevirmek, yargının şu anki hâlini, yani Cemaat’in elinde kalmasını onaylamak demek olmaz mı? Son dönemde yargıdaki asıl sorun bu değil mi?”
Arkadaşım aslında farkında olmadan, yazımda anlatmaya çalıştığım yargıdaki vaziyetin şahane bir misalini vermiş.
Benim “Yargı aslında hep aynı dramatik noktadaydı” diye tarif ettiğim vaziyetin.
O dramı anlatırken, uzun seneler “ulusalcı”ların hâkimiyeti altına olan yüksek yargı kadrolarının 2010 referandumuyla birlikte değiştiğini, ama özünde yargı zihniyetinde hiçbir şeyin değişmediğini yazmıştım.
Aslında daha gerilere de gidebiliriz ve yine aynı tablo çıkar karşımıza.
Demokrat Parti 1950’lerde “yargıda sorun var” diye feveran eden, yargıyı elinde tutan CHP ise bunun üzerine “yargı bağımsızlığı” diye tutturan taraftı.
2002’de AKP’nin iktidara gelmesinden birkaç sene sonra roller yine benzerdi: AKP “yargı vesayeti”nden yakınıyor, CHP otomatiğe bağlamış hâlde yine “yargı bağımsızlığı” çığlıkları atıyordu.
2010 referandumunda sonra roller değişti, çünkü yargının sahibi olan güç değişti.
Bu kez CHP “yargıda sorun var” demeye başladı. Ve bildiniz, AKP de “yargı bağımsızdır, müdahale edilemez” repliğini tekrar etti.
AKP’nin yargının aslında kendi elinde olmadığını anlaması, 2012’deki MİT soruşturması vakasının yaşanmasıyla oldu.
O zamandan bu yana Başbakan Erdoğan her fırsatta yargıdan yakınıp, “sorun var” algısını güçlendirirken, Cemaat ise tüm kalemşorlarıyla “yargı bağımsızlığı” klişesinin bayraktarlığını yapıyor.
Vaziyet böyleyken, “Yeni yargı savaşları” yazımı okuyan hukukçu bir tanıdığımın, şu anda“yargıdaki sorunu” Cemaat olarak tesbit edip, sırf onların tahakkümü altında kalmasın diye hükümetin yeni modeline destek vermeyi önermesi elbette manidar oldu.
Yargıdaki kısırdöngü
Çünkü yukarıda özetlediğim tablonun gösterdiği asıl nokta, yargıdaki kısırdöngünün koordinatlarıydı.
O koordinatları birleştirince ortaya çıkan tablo ise şunu anlatmaktadır: Birileri “yargıda sorun var”diyorsa, anlayın ki onlar yargıdaki iktidarını kaybetmiştir...
Ve başka birileri onlara kurmalı bebek gibi ikide bir “yargı bağımsızlığı, yargı bağımsızlığı” diye cevap veriyorsa, bilin ki yargı ellerinde demektir.
Meseleyi böyle koyunca yeni tasarıların, yeni modellerin, o modellerin getirdiklerinin, şu kadar hâkimi filanca, şu kadar HSYK üyesini falanca seçecekmiş hesaplamalarının bir kıymeti harbiyesi kalmıyor.
Çünkü yargı, sürekli olarak ele geçirilmesi için mücadele edilen, ele geçirilmesi gereken bir iktidar alanı olarak görüldükçe yapılan yorumlar, önerilen sistemler, sarf edilen sözler, bunu söyleyenlerin konumunu açık etmekten başka bir mana ifade etmiyor.
Yargı, dönme dolap gibi turlayıp “Ulusalcı- Kemalistler”, AKP’liler, Cemaat ya da bir başka gücün belli bir oranda eline geçiyor, ama kimin elinde olursa olsun “yargıç zihniyeti” özünde değişmiyor.
O yargıç zihniyeti ise, entelektüel bir birikimi olmayan, sığ milliyetçi, devletçilik refleksine sahip bir vasattan oluşuyor.
Evet, gerçeği söylemek gerekirse AKP’nin yeni yargı modeli fecidir.
Bir sürü rakama boğulmadan tek bir misal durumu izaha yetecektir: Bu modelde 387 Yargıtay üyesinin 96’sını başkan kendisi seçecektir.
Ama bu modelin daha baştan ölü doğmasının nedeni, sadece majestelerinin yargısını oluşturması değildir.
AKP’nin yeni yargı modelindeki asıl sakatlık, yargıyı sadece Cemaat’in yönettiği bir yapı olarak görüp, tek “sorun”u bu olarak belirleyip, sistemini bu göre bina etmesidir.
Bunun neticesi de, “yargıda sorun var” “yargı bağımsızlığı” feryatlarının yarattığı kısırdöngü içinde yuvarlanıp gitmeye devam etmektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013