Demiray ORAL
16 Haziran pazar günü “eş durumundan” eylemci oldum.
Daha doğrusu hayat arkadaşımı kollamak için elim mahkum yollara düştüm diyelim.
Gezi Parkı’na verilen baskını, işlenen insanlık suçlarını gece boyunca izlemenin yarattığı akşamdan kalmalıkla sabah uyanmıştım.
Oğuz Atay’ın kulakları çınlasın, malum küçük burjuvanın pazar ayini üç kısma ayrılır: Pazar gazetesi, büyük kahvaltı ve akşamüstü kime gidelim sıkıntısı.
Gazete ve büyük kahvaltı tamamdı, anlaşılan kime gidelim sıkıntısı ise kesinlikle çekmeyecektik.
Çünkü karşımda “Yeter artık a dostlar, tutmayın beni kendimi meydanlara atıcam” diyen bir kadın vardı.
Gezi ruhunu tarumar eden şiddet yanlısı grupları, sokakların tehlikeli olduğunu gerekçe gösterip muhalefet etme teşebbüsüm nakıs kaldı.
Arkadaş çoktan sosyal medyadan randevuyu almıştı bile ve bana da tebliğ etti: “Taksim Dayanışması saat 16.00’da buluşuyor. Al sana gezi ruhu! Ben gidiyorum…”
Böylece yola düştük.
Pazar günü bütün öğleden sonrayı, Beşiktaş’ta buluşup Akaretler üzerinden Teşvikiye’ye yürüye(bile)n gezi direnişçilerinin arasında geçirdim.
Pazar günü Nişantaşı’nda ne oldu?
Soluduğum gaz, yaşadığım asap bozukluğu gibi küçük ayrıntıları bir kenara koyarsak galiba iyi de oldu.
Çünkü cumartesi akşamı parkın hoyratça dağıtılmasından sonra verilen en barışçıl, en manalı tepkiyi bizzat gözlemlemiş oldum.
Şimdi bu protestoyla ilgili, olan biteni majestelerinin medyasından izleyen veya en iyi ihtimalle Nişantaşı’ndaki evinin penceresinden tanık olanların kuşbakışı yorumlarını okuyorum.
Ve bunlardaki vahim eksikleri tashih etmek adına, kayıtlara geçsin diye yazıyorum.
16 haziran pazar günü yapılan protestoda neler gördüm:
1 ) Gezi Parkı’nda savunmasız insanlara bütün gücüyle saldıran devlete karşı öfkeyle toplanan çoğu kadın yaklaşık dört-beş bin genç gördüm.
2 ) Bu öfkeyi şiddetli bir tepkiye dönüştürmek isteyen 10-15 kişiye rağmen, öfkelerini Gezi’nin yenilmez armadası orantısız mizaha dönüştürmeyi tercih eden kahir ekseriyeti gördüm.
3 ) Akaretler’den Teşvikiye’deki polis karakolunun önüne kadar slogan atmak dışında en ufak bir taşkınlık yapmadan yürüyen bir kitle gördüm.
4 ) Gezi ruhunu kirletmeye teşne olanları susturup, eylemi eğlenceye çevirenleri gördüm.
5 ) “Arkaik bakış”lar gördüm; “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı atanlara bakan gençlerin gözlerinde.
6 ) Balkonlardan, pencerelerden açılan kalpaklı Atatürk’lü bayrakları ve eylemcilerin aşağı yukarı yarısı gibi bir oranda onları alkışladığını gördüm.
7 ) Teşvikiye karakolunun önüne kadar güle oynaya gelindiğini ve orada birden gaz atılmaya başlandığını gördüm. O gazın sadece eylemcileri dağıtmak için atılmadığını, insanlar geriye doğru kaçışırken özellikle kaçış yönlerine de gaz atıldığını, böylece iki gaz arasında bırakıp olabilecek en büyük hasarın verilmeye çalışıldığını gördüm.
8 ) Tamam, polis kimseyi coplamadı, dövmedi. Buna isteyen sevinebilir. Ama hatırası genzimde çok taze olduğu için söylüyorum: Bin katır mı bin satır mı hesabı bir plebisit yapılsa, eminim ki “milli irade” adamda ölecekmiş hissiyatı yaratan yoğun gaz yemek yerine birkaç fiskeyi tercih etmek yönünde tecelli ederdi.
9) Evet, yoğun gaz atıldı, gördüm. Ekrandan veya balkondan nasıl sayılıyor bilemem ama sadece Teşvikiye caddesinde benim yakın çevreme onlarca gaz bombası düştüğüne tanık oldum.
10 ) İnsanların birazcık temiz hava alabilmek için çekilmeye çalıştıkları Teşvikiye Camii’nin bahçesine bile gaz atıldığını gördüm. Çünkü tam oradaydım ve elinden tutup çekiştirdiğim kadına homur homur söylenmekteydim.
Veee son: Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla pazar günü Akaretler-Teşvikiye güzergahında yürüyen protestocular için söylüyorum. Bu grubun en önündekiler de dahil (iki saat boyunca çok yakındım ön tarafa) kesinlikle polise bir şiddet eyleminde bulunulmadı. Polis saldırısı olduktan sonra da… Ama anlaşılan o ki, polis barışçıl eylemcileri dağıtıp kendi kalemi olan şiddet yanlısı küçük gruplarla takılmak istedi. Ortaya öyle bir resmin çıkmasını direnişin bütün kritik aşamalarında devlet çok arzuladı zaten. Cumartesi akşamı yaşanan misal yeterli: Madem derdin Gezi parkı’nı boşaltmak, o halde parkta kimse kalmamış insanlar Divan Oteli’ne sığınmışken neden saatlerce içeri gaz atıyorsun? Var mı bunun bir izahı?
Neyse neyse, uzun lafın kısası Vali Konağı caddesindeki 15-20 “sapancı” ile, barikat kuranlarla bu gençleri aynı kefede göstermek en hafif ifadeyle haksızlık olur.
O gençleri “yenerek” mutlu olamazsınız
Bunlar eylemde gördüğüm vakalardı. Ama çok daha mühim ve tehlikeli bir şey daha gördüm o gün.
Daha önce Gezi Parkı’na yaptığım ziyaretlerde asla bu oranda görmediğim bir şey.
Bütün yaşananlardan sonra memleket ruhen yarılmıştı. Tiyatronun maskları misali memleketin bir yarısı Kazlıçeşme’de gülerken, diğer yarısı Nişantaşı’nda ağlıyordu. Bir yanda “Milli iradeye saygı” mitingi yapılırken diğer yanda Gezi direnişçilerinin şahsında memleketin yüzde 50’si ilaçlanıyordu.
Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AKP’liler eğer Gezi direnişçilerini, sadece hükümeti düşürmek isteyen geleneksel laik kesim olarak teşhis etmeye devam ederse, bu büyük yanılgıyla ağır bir fatura öderiz hep birlikte.
Orada bu memleketin olmazsa olmazı olan orta sınıfa ait üniversiteli bir gençlik var.
Tıpkı bir zamanlar başörtülü olduğu için üniversiteye gidemeyen kızların olmazsa olmaz olması gibi.
O gençleri “yenerek”, buna rağmen mutlu olamaz bu ülke. Başbakan Erdoğan, “Bay yüzde elli” olarak yönetemez, yönetmemeli bu memleketi.
28 Şubat’ta, başörtüsü eylemlerinde birlikte mücadele ettiğimiz vicdanlı Müslümanları buna razı mı?
Razı değillerse ses versinler. Çünkü Başbakan Erdoğan’ı “Bay yüzde 50” olmaktan kurtarmak, bu saatten sonra sadece onların elinde.
KAYNAK
http://kuyerel.org/yazarlarimizYaziGoster.aspx?id=1325&yazarId=128#.UcCQp1qjrIc.gmail
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013