Demiray ORAL
En son aklımda kalan lafı, “Herkesi dikkatli olmaya ve doğru yerde durmaya davet ediyorum”demesiydi.
Hani Aktütün karakoluna göz göre göre yapıldığı ortaya çıkan saldırıda onlarca gencin nasıl öldüğünü sorgulayan bizim gazeteye ayar vermeye çalıştığı basın toplantısında söylemişti.
Hatta iyi hatırlıyorum, komutanın esip gürlemesinden gizli bir zevk alan kimileri havaya girip, “Asker sizin gazeteyi oyacak valla” kıvamında gayet seviyeli espriler bile yapmıştı şahsıma.
O sıralarda bu esprileri yapanlarla komutan aynı dertten mustaripti: Vaziyeti anlamamak.
Yani, memlekette artık askerî vesayet rejiminin geleceği olmadığını bir türlü anlamıyorlardı...
Geçen gün, tutuklandıktan sonra ise “Türkiye’nin 26. Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlandı. Takdir Yüce Türk milletinindir” derken duydum artık emekli olan komutanı (İyi de Yüce Kürt milletinin takdiri ne olacak peki?).
Bu kez sesinde ayar verme yoktu, esip gürleme yoktu, duygu yoktu.
Sesinin rengi ve üstündeki kıyafet değişmişti ama bir şey değişmemişti.
Komutan yine vaziyeti anlamamaktan mustaripti.
Bu kez anlamadığı, Yüce Türk milletinin, yani benim deyimimle memleket insanının kendisiyle ilgili takdirini çoktan yaptığıydı.
Ne miydi o takdir?
Türkiye’nin 26. Genelkurmay Başkanı döneminde çok suç işlendiğini unutmadı insanlar... Çocuklarının şaibeli karakol saldırılarında can verdiğini...
Yetkisini kötüye kullanıp yargıya müdahale ettiğini...
Ergenekon sanığı bir generali korumasına aldığını...
Balyoz davasında haklarında yakalama kararı çıkan subayları orduevlerinde sakladığını...
Hantepe’de gencecik askerlerin öldüğü skandal baskının sorumlusu olan generali aklamaya çalıştığını...
“TSK’nın sabrının bir sınırı vardır” diye parmağını sallayarak Taraf’ı, daha doğrusu gerçekleri sindirmeye çalıştığını...
Darbe soruşturmasında en kritik iki hukuki delil için “Kâğıt parçası” ve “boru” diyerek bilinçli olarak doğru söylemediğini...
Unutmadı insanlar.
Üstelik şimdi mahkemede verdiği ifadelerde geçmişte sakladığı doğruları, yaptığı şaibeli işleri itiraf ediyor adeta.
Misal şimdi anlatacağım şeyi aklınız alıyor mu?
Genelkurmay Başkanı olduğu sırada, ordunun içinde hükümeti devirmek için hazırlanmış bir İrticayla Mücadele Eylem Planı ortaya çıktığında kameraların karşısına geçip “Şu anda elimizde olan hukuki anlamda bir kâğıt parçasıdır. Bunu kim söylüyor, bunu Anayasamızın 117. maddesine göre TSK’nın komutanı olan Genelkurmay Başkanı, ben söylüyorum. Artık TSK’nın komutanı olan Genelkurmay Başkanı’nın bu ifadesi en büyük teminattır” diyen bu komutan, geçen gün ise mahkemede şöyle dedi:“TSK’nın komutanıydım, astlarıma moral için öyle dedim.”
Neden bahsettiğimizi hatırlıyoruz değil mi arkadaşlar?
Hükümeti devirecek bir eylem planından ve ortaya çıkan bu plana “kâğıt parçası” deyip “TSK’nın komutanı olarak buna ben kefilim” diye esip gürleyen birinden söz ediyoruz.
Aynı şahsiyet şimdi çıkmış “şaka yaptım şaka yaptım” diyor adeta.
Sanki devlet yönetiminden değil de gazozuna mahalle maçından bahsediyoruz.
Peki, ilkokulda öğretmenine arkadaşını şikâyet eden yaramaz öğrenci kıvamında, “Ben yapmadım, Hasan yaptı” diye verdiği mahkeme ifadesine ne demeli?
Denecek çok şey var ama nisyan ile malul hafızalara bunun asıl getirmesi gereken ne?
Bulamayanlara yardımcı olayım.
Efendim, çok değil 2010 senesi ağustos ayında YAŞ’ın başlamasına henüz haftalar varken kendisi emekliye ayrılacak olan Türkiye’nin 26. Genelkurmay Başkanı harekete geçmiş ve kendinden sonraki komuta kademesini şekillendirmek için bir hayli debelenmişti.
Diğerlerini şimdilik geçelim ama Kara Kuvvetleri Komutanı olmasını ısrarla istediği isim kimdi?
Bildiniz, “Ben yapmadım Hasan yaptı”daki Hasan, yani şimdi tutuklu olan Orgeneral Hasan Iğsız.
Ancak hükümet, Hasan Iğsız o sıralarda İnternet Andıcı soruşturmasında şüpheli olduğu için buna direnmiş ve şahane bir kriz yaşanmıştı.
Türkiye’nin 26. Genelkurmay Başkanı, şimdi hâkimlere “Valla ben yapmadım o yaptı” diye şikâyet ettiği Hasan Iğsız’ın Kara Kuvvetleri Komutanı olması için ordudaki bütün atamaları kilitlemişti filan...
O zaman da, acaba kendisi emekli olacak bir general bunu niye yapar, korktuğu bir şey mi var, birilerine ödenecek diyeti mi var diye sormuştuk.
Şimdi emin olduk ki işin sırrı kurmay zekâsındaymış, bugünlere ilişkin öngörüleri varmış meğer komutanın.
Neticede diyeceğim şu ki, Türkiye’nin 26. Genelkurmay Başkanı, aslında bu anlattıklarımı yapmakla suçlanıyor. Takdir yüce Taraf okurunundur!
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013