Enver SEZGİN
İsmini ilk defa İstanbul Üniversitesi’nde okuyan bir arkadaşımdan duymuştum. “Güçlü ve etkili bir sese sahip olduğunu” söylemişti.
Siyasal ve sosyal açıdan yeni bir dönemdi. 12 Mart Darbesi sırasında cezaevine giren çok sayıda Kürt “74 affı” ile birlikte dışarı çıkmışlardı. Pek çoğu “kavgalarına” kaldıkları yerden devam ettiler. Üstelik sayıları giderek artıyordu. İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde okuyan Kürt gençleri köylerine- kentlerine döndüklerinde öğrendikleri şeyleri çevreleri ile paylaşıyorlardı. Her geçen gün daha fazla genç “Kürt olma bilincine” kavuşuyordu. Kürt halkına yapılan haksızlıklara, eşitsizliğe itiraz ediyorlardı.
İşte Şivan Perwer bu dönemde ortaya çıktı. “İtirazın sesi” oldu.
Olup bitenlere karşı isyan etti. “İsyanın sesi” oldu. Şivan, olması gereken zamanda olması gereken şarkıları söylemişti. Bu nedenle hızla yol aldı. İnsanların kalbini kazanmayı başardı.
1975 yılına gidiyoruz. Ankara’da üniversiteye devam ediyordu. Salonun birinde dönemin karakteristik etkinliği olan “gece”lerden biri tertip edilmişti. Geceyi tertip edenler “Kürtçe türkü okusun” diye İstanbul’dan bir sanatçı getirirler. Okumaz. O dönemde Kürtçe söylemek için yürek isterdi. Şivan da oradadır. Bir saz getirmelerini ister. Başlar Kürtçe okumaya. Salonda büyük bir dalgalanma olur.
Artık yolu açılmıştır. Bu kez İstanbul’a çağırılır. Karşılığında sadece “yol parası” alacaktır. Burada “Halk Gecesi”ne çıkar. Herkesin dikkati onun üzerindedir. Sazını ve sesini konuşturur. İzleyiciler coşmuştur. Sesi oradakilere moral ve umut aşılar.
Sahneye çıkar, kendi coştuğu gibi, tüm seyirciyi de coştururdu. Ankara’da düzenlenen “HakkâriGecesi”nde “uygun olmayan” bir saatte sahneye çıkarıldığı için bir hayli kızgındır. Sahneye çıkar ve sazını hızla yere vurarak tepkisini dile getirir.
İsmi çok çabuk yayılır. Evde, sokakta, yolcu otobüslerinde, kahvelerde onun türküleri yankılanır. Yaylalarda, dağ başlarında, büyük şehirlerde onun kasetleri elden ele dolaşmaya başlamıştır. Kürtlerin yaşadığı her yerden konser teklifleri alır. Nereye giderse karşısında asker ve polisler vardır.
Yıl 1976, bu kez Suruç’a çağrılmıştır. Bir sinema salonunda konser verecektir. Salon hıncahınç doludur. Polis salona girip Şivan’ı gözaltına almak ister. İnsanlar etten duvar örerek içeri girmelerine engel olurlar.
Şivan o geceyi pamuk tarlalarının içinde gizlenerek geçirir. Artık Türkiye’de kalamayacağını anlar. Sınırdan gizlice Suriye’ye kaçar. Oradan da ver elini Almanya...
Avrupa’da bir sürgündür. Art arda albümler çıkarır. Tüm dünyada Kürtlerin sesidir artık. Türkiye’de kasetleri yasaklı olduğu hâlde elden ele dolaşır.
O Kürt halkının ozanıdır. Bir şarkısında şöyle söyler:
“Hozane gele bindest
Hozane we Kurdan im
Ez denge Kurdistan im”
(Ezilen halkın ozanıyım
Siz Kürtlerin ozanıyım
Ben Kürdistanın sesiyim...)
Dünyanın pek çok ülkesinde konserler verir. Gittiği her yerde büyük ilgi görür.
Ancak onun aklı kendi insanlarının yaşadığı ağır koşullardadır.
Diyarbakır Askerî Cezaevi’nde işkence gören Kürt gençlerinin yanı başındadır. Hücre arkadaşlarıdır onların.
1988 yılında Saddam rejiminin Halepçe’de kimyasal silahlarla katliam yaptığında Şivan halkının acısını yüreğinin derinliğinde hisseder. Bunun için “ağıt” yakar:
“...Diyarbakır gibi, Palu gibi, Genç, Ağrı ve Dersim gibi
Mahabat gibi ve Berzan gibi
Bu gün yine Süleymaniye ovasında, Hendir kapısında, Halepçe şehrinde...
Biz Kürtlerin fermanıdır, fermanıdır, fermanıdır.”
Bu büyük ozanı doğup büyüdüğü topraklardan, yakınları ve dostlarından ayırdılar.
2009 yılında Neşe Düzel’e verdiği bir röportajda şunları söylüyordu: “Ülkeye dönüşüm, benim için hayatımda yeni bir başlangıç ve en önemli an olur.”
Gün geldi, “en önemli an” gelip çattı. Şivan Perwer geç oe olsa kendi topraklarına döndü.
Hoşgeldi, sefalar getirdi.
[email protected]
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015