Fehmi KORU
Eğitim hayatımda da, öğrenci faaliyetleri içerisinde yer aldığım dönemlerde de Doğulu arkadaşlarım hep oldu. ‘Kürt’ kökenlerini saklama ihtiyacı duyduklarını hiç hissetmedim.
“Kürt olmak”, benden eksikli olmak veya öyle sayılmak anlamına hiç gelmedi.
ABD’de yüksek lisans eğitimim sırasında katıldığım bir toplantıda, bir Amerikalı katılımcıdan, ‘Türk Tarih Tezi’nin “Dağda yürürken çıkardıkları ‘kart, kurt’* sesleri yüzünden bazı Türklere ‘Kürt’ dendiği”* tespitini ilk işittiğimde müthiş şaşırmıştım.
Çocukluğumda, kızı sonradan ağır ceza hakimi olacak bir arkadaşı vardı babamın; “Kürt Mustafa” abimdi o benim…
İzmirli olmak, muhafazakar bir çevrede yetişmek böyle bir şey…
Kürt veya farklı bir etnik gruptan, hatta değişik dini inançlı birinin bu topraklara benden daha az ait olduğunu hissettirecek bir muameleye tabi tutulmasını asla makul göremem.
O hissi yok edecek ne varsa yapılmasını isterim.
‘Kürt sorunu’ konusu ne zaman gündeme geldiyse, her zaman çözümden yana tavır almışımdır.
İlk çözüm süreci sırasında ‘akil insanlar heyeti’ içerisinde yer almış, ikna faaliyeti için gidilen her ilde süreci savunmuşumdur.
‘Terörsüz Türkiye’ adı verilen yeni sürece “Bu bir tiyatro” şeklinde yaklaşanlardan değilim.
Bu yeni açılımın hatta geç kalmış bir girişim olduğuna inanıyorum.
Hem konuyu ‘sorun’ olarak görenler, hem de ‘çözüm’ konusunda sürekli tereddüt geçirenler açısından gecikmiş bir girişim…
Bugünün dünyasında, sorun çözümünde silahı yöntem olarak görmek de, ulus/millet kavramını en dar anlamıyla tanımlamak da yanlış…
Yöntem belli: Ortada bir sorun varsa, soruna taraf olanlar o sorunu konuşarak çözerler…
Şimdi sorunun taraflarına bakabiliriz:
Taraflardan biri, karar verici mevkilerde bulunanlar…
Başlarda hükümetin küçük ortağı MHP’nin lideri tarafından başlatılmış olsa da, Devlet Bahçeli’nin bir takvime bağlı olduğu geriye bakınca daha iyi anlaşılan çıkışlarına, AK Parti ve lideri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da katılmış bulunuyor…
Siyasetin devlet kurumları içerisindeki kadrosu da süreçte kendilerine düşen görevi yerine getiriyorlar.
Önceki sürecin başarıya ulaşmasının önündeki en ciddi engel olan MHP ve Bahçeli’nin bu kez süreci yönlendirmesi, ‘Terörsüz Türkiye’nin başarısı için önemli.
Bahçeli’nin teklifiyle TBMM de devreye girdi ve İYİ Parti dışındaki bütün partilerin temsil edildiği bir komisyon kuruldu, çalışıyor.
Görüntüde, devlet tarafı bu defa çözümü istiyor.
Çözümde görev alması beklenen taraf ise çok renkli.
İmralı var…
Kandil de…
Meclis’teki temsilci DEM Parti de taraf…
Aralarında görüş farkı bulunduğu belirgin olmasa da, ilk çıkıştan bu güne bir yıl geçtiği halde hala ilk günkü belirsizlikler ortadan kalkmış değil.
Süreç yavaş seyrediyor.
Oysa, dokuz yıldır cezaevinde tutulan Selahattin Demirtaş gibi sempatik, güçlü ve karizmatik bir sivil temsilci ile, çözüm arayışında daha kısa sürede sonuca ulaşılabilirdi.
Daha önceleri ilan edilmiş ateşkesler gibi bir ateşkes sürüyor; daha önce iki kez ilan edilmiş silah bırakma kararı yine tekrarlandı, hatta temsili olarak birkaç silah yakıldı da… Sınırlar dışıma çekilme kararı bile daha önce iki kez ilan edilmişti.
Hepsi bu kadar…
Örgütün silah bırakma, kendini feshetme kararları ve silah yakma ritüeli çözümün zamana yayıldığını gösteriyor.
Örgüt feshedildi ama henüz tasfiye edilmedi.
Bu arada devlet de operasyonları durdurdu.
Böyle süreçlerde, kamuoyunun bilgisi dahiline giren, İmralı’ya gidişler, DEM Parti’nin temasları, iktidar çevrelerinden gelen açıklamalar gibi gelişmeler yanında, gözlerden saklı tutulan -gizli- görüşmelerin var olduğu da bilinir.
Gelinen noktada sorular şunlar:
Acaba görüşmelerde tıkanıklık mı yaşanıyor?
Siyasiler kamuoyundan gelecek tepkilerin seçimde şanslarını olumsuz etkileyeceğinden mi endişeliler?
Örgüt içerisinde çözümü teslimiyet olarak görenler frene basacak kadar güçlü mü?
Yoksa Suriye’de beklenen gelişmeler var da ondan mı kaynaklanıyor durgunluk?
Süreç, yalnızca bir örgütün feshi ve silahlarını bırakması olarak görülür ve sorunun çözümü dar alana kıstırılırsa tıkanıklık kaçınılmaz olur.
Benim masumiyet çağımdaki gibi, devleti etnik ve dini kimlikler karşısında eşitlik temelinde yeniden tasarlamadan, birilerine tanınacak kolaylıkları aynı durumdaki herkese yaygınlaştırmadan -sözgelimi, bazılarını hapisten çıkartırken aynı durumdaki başkalarını cezaevlerinde unutarak- sorun çözülemez.
Demokrasi, insan hakları, kuvvetler ayrılığı ile hukuk devleti kuralları yerli yerinde olarak soruna yaklaşıldığında çözüm kolaylaşacaktır.
Bilmem anlatabildim mi?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025