Figen Çalıkuşu
Deniz Gezmiş ve Yusuf Arslan 75, Hüseyin İnan ise 73 yaşında olacaktı.
Yaşasalardı...
50 yıl önce, 6 Mayıs gününün ilk saatlerinde idam edildiler.
Askeri Mahkeme, işledikleri adi nitelikli suçları “Anayasal düzeni devirmeye elverişli” bularak ölüm cezasına hükmetti.
Uygulanan yasa maddesi meşhur TCK 146 idi.
Hâlbuki 1971’de 12 Mart’ta örtülü hükümet darbesi olmuştu.
146. madde örtülü askeri darbeye karşı değil, 23-24 yaşındaki çocuklara işletildi...
Aradım, buldum mahkeme kararını. Savunmalarını okudum savunmalarında “düşündükleri düzeni tahakkuk ettirmek için paraya ve silâha ihtiyaçları bulunduğunu, bunun için de banka soymayı düşündüklerini, Marksist ve Leninist olduklarını, soygundan elde edecekleri para ile temin edecekleri bu silahların tank da olabileceğini, bunları evvelce depolamayı düşündüklerini, kendilerinin ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandıklarını ve bu sebeple Anayasal bir davranışta bulunduklarını, yaptıklarının haklı olduğuna inandıklarını” söylüyorlardı.
Savunmalarında düşündükleri düzen için birtakım eylemlere girişmiş olduklarını da anlatmaktaydılar...
Örgütlü etkin ve ciddi bir yapıları, anayasal düzeni devirmeye yetecek tank, uçak gibi ağır silahları yoktu.
Hukuken darbeye teşebbüs suçunun elverişlilik unsurunun oluşmadığı açıktı.
Banka soygunu, yaralama ve sair gibi adi suçlardan sorumlu tutulmaları ve anayasal düzeni yıkmak için silahlı örgüt kurma suçundan yargılanmaları söz konusu olabilirdi.
Ama bugün olduğu gibi 50 yıl önce de “elverişlilik” unsurunu tayinine emir-komuta zinciri altındaki hâkim yetkili idi.
Askeri hâkimler de “Sanıkların ellerinde tank, uçak gibi ağır silahların bulunması ve kullanılması halinde esasen teşebbüs fiili ‘men unsurlarının’ incelenmesine ihtiyaç kalmadan bir iç savaşa dönüşür ve hukuken ve fiilen harp hükümleri uygulanırdı” gibi farazi ve sübjektif görüşlerle tankı, uçağı olmayan, silah almak için para bulmak adına suç işleyen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının darbeye teşebbüs ettiğine karar verdi. İdamda karar kıldı.
İdam kararının iç acıtıcı bir siyasal katl olayından farkı yoktu.
İdam edilen üç gencin mahkeme kararını, onların savunmalarını okurken sarsıldım.
Çocuklarımız yaşındaki bu gencecik insanlar savunmalarında anayasal düzenden ziyade benimsedikleri Marksist-Leninist dünya görüşünü hayata geçirme gayreti içinde olduklarını anlatmaya çalışıyorlardı.
Savunmalarının ana konularından biri de Kürt Sorunu idi...
Deniz Gezmiş’in 50 yıl sonra bugün hala çözememiş olduğumuz Kürt sorunu ile ilgili söyledikleri de ilginçti:
“Misak-ı millî sınırları içinde TBMM kararında iki kardeş kavmin yaşadığını, bunların Türk ve Kürt kavmi olduklarının belirtildiğini, Türkiye’de iki kardeş kavmin ve unsurun yaşadığını, 1. TBMM’nin bu suretle kabul ettiğini, bunun bölücülük olmadığını, bölücülük olarak kabul edildiği taktirde 1.TBMM ve Mustafa Kemal’i bölücü olarak kabul etmek gerekeceğini, bu iki kardeş unsurun birinci Kurtuluş Savaşını müştereken başardıklarını, omuz omuza savaştıklarını, bu topraklar üstünde birlikte ve kardeşçe yaşayacaklarını, asıl bölücülüğün bu gerçeği görmeyen ve kabul etmeyenler olduğunu, memleketin huzurunu kendilerinin bozmadığını”...
50 yıl da geçse, yasa maddeleri de değişse, özünde hiçbir şeyin değişmiyor olduğunu gördüm.
Bugün de kolaylıkla verilebilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını düşündüm.
50 yıl sonra bugün de benzeri kararlara imza atan hâkimleri var bu ülkenin.
Yazı yazmayı, televizyonda siyasi görüş ve eleştirilerini açıklamayı anayasal düzeni değiştirmek için “elverişli vasıta” sayıp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren hâkimleri var bu ülkenin.
Silahı, topu, tüfeği olmayan, örgütü bulunmayan sivil bir iş insanı Osman Kavala’ya anayasal düzeni değiştirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren hâkimleri var bu ülkenin.
İdam cezası olsa, suçu olmayan insanların idam edilmelerini isteyecek olan hâkimleri var bu ülkenin.
Günahlarımızı temize çekmeye yetmeyen bir 50 yıl geçmiş...
Yaşasaydı, Deniz ve Yusuf 75 yaşında olacaktı.
Hüseyin İnan ise 73 yaşında....
Yaşıyor olsalar sevdikleri olacaktı.
Yaşıyor olsalar sevdikleriyle birlikte yaşlanıyor olacaklardı.
Torunları olacaktı belki...
Belki cezaevi yılları sonrasında siyaset yapıyor olacaklardı...
Yani...
Nihayetinde yaşıyor olacaklardı, hayatın nefesini çekiyor, tınısını, acısını, sevincini sürüyor olacaklardı.
50 yıl önce 6 Mayıs gününün ilk saatlerinde idam edildiler.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025
10.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
28.03.2025