Fikret Bila
Gezi davasında tüm sanıkların, tüm suçlardan beraat etmesi elbette çok sevindirici bir karardı.
Bu karar, Türkiye'de sevinçle karşılandı ancak bu sevinç uzun sürmedi çünkü savcılık 15 Temmuz'la ilgili bir soruşturmayı vesile yaparak Kavala hakkında yine gözaltı kararı verdi.
Kavala hakkında verilen beraat ve tahliye kararı cezaevinin nizamiyesine kadar hüküm sürdü. Başka bir gözaltı kararıyla nizamiyeden tekrar cezaevine geri döndü.
Bu garabet karar yargının ilk örneği değil. Daha önce de Selahattin Demirtaş ve Eren Erdem hakkında da benzeri kararlar verilmiş, beraat ve tahliye kararları nizamiyeden geri dönmüştü.
Gezi davası hakkında verilen beraat kararı yargı açısından olumlu bir puan gibi değerlendirilirken, yeniden gözaltı kararıyla bu olumlu hava da ortadan kalktı.
Kavala'yı özgürlüğüne kavuşturmayan Gezi davasıyla ilgili beraat kararını bu gerçek ışığında inceleyelim...
Sürpriz karar
Mahkemenin beraat kararı vermesi birçok insan için sürpriz oldu. Duruşmaların gidişi beraat kararı çıkacak gibi değildi. Aksine beklenen savcının talep ettiği ağır cezaların verileceği yönündeydi.
Böyle olumsuz bir beklentinin oluşmasındaki en büyük etken, mahkemenin tek tutuklu sanık Osman Kavalı'nın tahliye taleplerini reddedip, tutukluluğunun devamına karar vermesiydi.
Mahkemenin hep bu yönde karar vermesi kuvvetli suç şüphesi ve kaçma ihtimalinin varolduğu gerekçesine dayanıyordu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "derhal serbest bırakılmalı" kararına karşın mahkeme üç kez "tutukluğun devamına" karar verince, insan ister istemez aynı mahkemenin bir hafta sonra "bütün sanıkların, bütün suçlardan beraatine" karar vereceğini beklemiyordu. Beraat kararının "sürpriz" sayılmasının nedeni aynı mahkemenin daha önceki kararlarıydı.
"Kusura bakma Osman Kavala" mı denilecek?
Mahkemenin Gezi davasında bütün sanıkları beraat ettirmesi yargı sistemini aklar mı? Veya Türkiye'de yeniden yargıya güvenmesini sağlamaya yeter mi? Yargı erkinin kuvvetler ayrılığı ilkesinin gerekli kıldığı gibi bağımsız ve tarafsız olduğunu gösterir mi? Yargının siyasetin etkisi altında olmadığına işaret eder mi?
Maalesef bu sorulara "evet" yanıtını vermek mümkün değil…
Neden?
Hemen belirtmek gerekir ki, mahkeme kararının ortaya çıkardığı ilk soru şu olacaktır:
"Madem Osman Kavala da suçsuzdu, o zaman 2 yıl 2 ay neden cezaevinde kaldı?"
Kavala'nın kayıp 2 yıl 2 ayını kim, nasıl telafi edecek?
"Kusura bakma Kavala, savcı yanılmış, sen masummuşsun" mu denilecek?
Bu dava daha önceki birçok benzeri gibi hukukumuzda bir istisnai önlem olan "tutuklama"nın cezanın infazı yöntemi olarak kullanıldığını bir kez daha gösterdi. Tutuklanan sanık aylarca cezaevinde kalıyor, aylarca hatta yıllarca iddianamesi hazırlanmıyor. Geç hazırlanan iddianame hiçbir bir somut delil içermiyor. Sonra sanık beraat ediyor veya içeride kaldığı süreye uygun düşecek bir hesapla hapis cezasına çarptırılıyor ve çıkıyor. Böylece beraat etse bile verilmemiş bir hapis cezasını çekmiş oluyor.
İktidar sözcülerinin demeçlerine, açıklamalarının sertliğine göre değişen mahkeme kararları veriliyor.
Böyle bir yargı sistemine, bağımsız ve tarafsız yargı diyebilir misiniz?
Tahliyesine karar verilen sanık, cezaevinin çıkış kapısına gelmişken, itirazla yeniden tutuklanıp hücresine geri gönderiliyor. Nitekim Kavala için de aynı uygulama yapıldı. Beraat eden Kavala tahliye olamadı.
AİHM'in verdiği kararlara uyulmuyor, "biz yolumuza devam ederiz" karşılığı veriliyor. AİHM "serbest bırakılması gerekir" dediği halde, mahkeme bunu dikkate almıyor. Anayasa Mahkemesi "hak ihlali var, serbest kalmalı" diyor, alt mahkeme anayasaya rağmen, Anayasa Mahkemesi'ni dinlemediği gibi, bir de yüksek mahkemeyi yetkisini, haddini aşmakla suçlayabiliyor.
Maalesef yargının hali böyle…
Bir de FETÖ'nün savcı ve yargıçlarının açtıkları davalar, verdikleri kararlar, TSK'nın yargı eliyle tasfiye edilmesi, bunun bir darbe girişimine kadar varması düşünülünce, Gezi davasındaki beraat kararına bakıp, "yargı çok iyi, tarafsız ve bağımsız bir yargımız var" diyebilir misiniz?
Ya Berkin'e, Ali İsmail'e, o 7 gence ne denilecek?
Gezi'de polisin uyguladığı şiddet, orantısız güç kullanımı, biri çocuk yaşta 7 gencin hayatına maloldu.
Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım ve Hasan Ferit Gedik'in…
Berkin vurulduğunda 14 yaşında bir çocuktu. Ethem Sarısülük'ün Ankara'da polis tarafından nasıl vurulduğunun görüntüleri hala belleklerde taze.
Evet beraat kararı doğal olarak büyük sevinç yarattı.
Tabii 7 ölü gencin burukluğuyla birlikte…
Gezi'nin beraati çok pahalıyla mal oldu….
Sanıklar aklandı ama yargı henüz değil.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.10.2025
8.10.2025
24.09.2025
23.05.2022
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021