Gülay GÖKTÜRK
Mısır nereye?
13.12.2012
3060
"İslam'la demokrasi bağdaşır mı?"Batılı demokrasiler, yıllardır endişe ve kuşkuyla sordukları bu sorunun cevabı konusunda bir kez daha tereddüte düşmüş bir halde Mısır'ı izliyorlar.
Müslüman Kardeşler'in Tahrir günlerinde Mübarek diktasını yıkmak için farklı toplumsal kesimlerle ve siyasi güçlerle ittifaklar kurması; bu koalisyonun liderliğini ele geçirmek için uğraşmak bir yana, ön plana çıkmamak için özel gayret göstermesi, İhvan alerjisi olan çok geniş bir kesimde umut uyandırmış; "Her şey değişirken İhvan'ın da değiştiğinin" bir göstergesi olarak değerlendirilmişti.
Tahrir direnişi başarıya ulaştı ve İhvan, Mısır'da en geniş kitle desteğine sahip, en örgütlü siyasi hareket olarak cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı. Buraya kadar her şey normaldi.
Ama Mursi orada durmadı. 22 Kasım'da yayınladığı bir kararnameyle cumhurbaşkanının yetkilerini artırması ve kararlarını yargı dışı bırakması; ardından yeni anayasayı bir oldubittiyle referanduma sunması, Tahrir'de kurulan güç birliğini çok ciddi biçimde sabote eden adımlar oldu.
Şimdi, geri adım atıp kendisine olağanüstü yetkiler veren kararnameyi geri çekmesi ve muhalefet güçleriyle yeniden diyaloğa girmesi, Mısır sokaklarını epey ferahlattı belki ama ne Mursi üzerinde beliren soru işaretlerini ortadan kaldırabildi ne de o mahut soruyu... Şimdi bütün dünya, Mısır'ın Mübarek diktasından demokrasiye doğru mu yoksa İslamcı bir diktaya doğru mu ilerleyeceğini merak ediyor.
"Mısır Ergenekonu"
Böyle hızlı değişim anlarında, ülkeleri "dışarıdan" anlamanın zorluğunu bizim tecrübemizden biliyoruz. Türkiye'de AK Parti hareketinin Batı basını tarafından ne kadar uzun süre anlaşılmadığını; olan bitenin"laikliği ve Batılı değerleri savunan orduya karşı İslamcılar'ın iktidarı ele geçirme mücadelesi"olarak algılandığını düşününce, Mısır'da yaşananları kafalardaki şablonlara uydurup hemen etiketlemenin yanıltıcı olabileceği de besbelli.
Doğrusu şu anda Mısır'da olup bitenler, ortaya sürülen kolay cevaplardan da, şablonlardan da daha karmaşık...
Kestirme bir şekilde Mısır muhalefetini "Mısır Ergenekonu" diye nitelendirip "her şeyin demokrasiye uygun ilerlediğini" söylemek de o kadar kolay değil, "Müslüman Kardeşler İslami bir diktaya doğru ilerliyor" demek de...
Evet, Mısır'da Mübarek kalıntılarının Mursi karşıtı gösterileri desteklediği doğru ama Mursi'ye oy vermeyen yüzde 48'lik bir toplum kesimi olduğu ve bunların gidişattan rahatsız olduğu, yani Mursi'nin dediği gibi "kiralık" değil, gerçek bir muhalefetle karşı karşıya olduğumuz da doğru. Mısır'la Türkiye arasında benzerlik kurup muhalefete "Mısır Ergenekonu" yaftası yapıştırmak, belki bazılarımızın yüreğini rahatlatabilir ama Mısır'ın istikrarını sağlayamaz.
Sandık her şeye muktedir midir?
Mısır İslami bir diktaya doğru mu ilerliyor endişesine gelince...
Eğer ülkelerin kaderi liderlerin niyet ve arzularına göre şekillenebilseydi, hiç şüphe yok ki Mursi Mısır'da otoriter karakterli İslami bir yönetim kurardı. Ama Allah'tan ki rejimleri belirleyen, liderlerin özlemleri değil toplumun reel gerçekleri oluyor. İşte şimdi Mısır'da zaman, Mursi'nin bunu kendi tecrübesiyle öğrenme zamanı...
Mursi'nin İhvan'ı, artık İran'daki gibi "devrim" yoluyla İslam Devleti kurma diye bir alternatifin bulunmadığını; tek yolun sandıktan çıkmak olduğunu biliyor. Ama bu bilgi eksik. Bilmediği şey, sandıktan çıkanın her şeyi yapmaya muktedir olmadığı... Sandıktan aldığı onayın ona istediği gibi bir anayasa yapma, halkın nasıl yaşayacağına karar verme, çoğunluğun değerlerini bütün topluma dayatma ve toplumsal hayatı İslamileştirme hakkı verdiğini sanıyor.
Sandığın ülkeyi kimin yöneteceğini belirlemeye yettiğini ama nasıl yöneteceğini belirlemeye yetmediğini anlamıyor.
Bu zaafın aslında derece derece, ılımlı muhafazakârlıktan İslamcılığa uzanan yelpazede yer alan bütün siyasi hareketlerin temel zaafı olduğunu görmemiz lazım. Ama aynı zamanda değişimi yaratan ve İslamcı-muhafazakâr partileri sandıktan çıkartan dinamiklerin onu "terbiye" etmeye de muktedir olduğunu görmemiz lazım.
Nitekim, Mursi de sandıktan gelen gücüyle, Mısır'da istediği gibi bir rejim oluşturamayacağını çok çabuk anlamış görünüyor. Birkaç günlük sokak gösterilerinden sonra, geri vitese takıp kararnameyi geri çekmesi ve Tahrir güçleriyle yeniden diyalog araması toplumun bu "terbiyevi" gücünün bir göstergesi değilse nedir?
Peki yeniden denemeyecek mi? Elbette deneyecek; elbette daha çok çalkantı yaşayacak Mısır. Ama her deney, reformcu güçleri daha tecrübeli ve güçlü kılarken Mursi'yi de eğitecek. Vedat Bilgin'in geçen gün yazdığı gibi:
"Mısır'da meydana gelen bahar devriminin arkasındaki toplumsal değişim ve yenilik talebi, Mursi'yi ya uzlaşmaya ve demokrasi yolunda ilerlemeye götürecek ya da kapıları bu yolda ilerleyecek olanlara açacak. Yani kimse heveslenmesin, geri dönüş yok."
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015