Gülay GÖKTÜRK

"Türk sorunu" çıkmıyorsa, yaratmak...
20.02.2013
3004

 Türkiye'de epeyce bir zamandır, Kürt sorununu çözme gayretlerinin "Türk sorunu" yaratacağı uyarısında bulunup duranlar var.

Onlar söyleyip duruyor ama Türkler'in bir türlü "Türk sorunu" çıkarttıkları yok! Anlaşılan sonunda beklemekten bıkıp bir türlü çıkmayan "Türk sorunu"nu kendi elleriyle çıkartma yoluna gittiler. Bence Sinop böyle bir denemedir.

Karakol baskını sökmeyince

Geçmişte barış görüşmelerini sabote etmek isteyenlerin ilk denedikleri şey bir karakol baskınıyla yüksek sayıda askeri şehit etmek olurdu. Ama aynı provokasyon türünü o kadar çok kullandılar ki artık işlemez oldu. Artık bu tür katliamlar hem Türk hem de Kürt kitlelerinde savaş değil, barış arzusunu kışkırtıyor. Yani provokatörün işine yaramıyor.

O zaman, Kürtler'le Türkler'i birbirine saldırtmaya çalışmak denenmelidir. Madımak türü facialar hedeflenmeli, kışkırtılmış şoven milliyetçilikten medet umulmalıdır...

Bunun için en uygun yer nedir? Rahip Santoro cinayeti, TAYAD'lılara saldırı, Ahmet Türk'ün yumruklanması gibi olaylar nedeniyle, "Türk sorunu"nu saldırganlığa dönüştürmeye en iyi aday olarak görülen Karadeniz Bölgesi...

Polisin tutumu incelenmeli

Provokasyon her zamanki gibi, bu defa da "geliyorum" diye diye gelmiş. İmralı sürecini anlatmak üzere Karadeniz turu düzenleyen HDK heyetinde yer alan BDP'li Sırrı Süreyya Önder'in anlattıklarına göre, şehirde günler öncesinden bildiriler hazırlanıp dağıtılmış, tek örnek pankartlar yapılmış, ev ve iş yerleri bayraklarla donatılmış, hatta CHP'li Belediye Başkanı Baki Ergül de "Huzurumuzu niye bozuyorlar"demiş. Önder, olaylar sırasında polisin saldırganlara aşırı tolerans gösterdiğini özellikle vurgulamış.

Bu son nokta önemli. Zira çözüm süreci güçlü bir hükümet politikası olarak yürütülürken, hükümetin emrinde olması gereken emniyet kuvvetleri içinde saldırganlara karşı toleranslı bir tutum ortaya çıkması sürecin geleceği açısından ciddi bir zaaf oluşturur.

Dolayısıyla Sinop provokasyonunun arka planı, kimler tarafından nasıl kotarıldığı, derin yapılarla bağlantıları olup olmadığı ortaya çıkarılmazsa "Türk sorunu" çıkması özlemiyle yanıp tutuşanların, İmralı süreci boyunca daha fazla Sinop'lar örgütlemesi ve bu saldırıları Madımak'lar düzeyine sıçratmak için daha geniş kitleleri tahrike yönelmesi sürpriz olmaz.

Karadeniz seçimi: Yangına körükle gitmek

Öte yandan, BDP'lilerin de İmralı sürecini halka anlatmak için yürüttükleri çalışmaya Karadeniz Bölgesi'nden başlamasının doğru olup olmadığını bir kez daha değerlendirmeleri gerekir.

Elbette, her siyasi partinin faaliyet alanı bütün Türkiye'dir ama özellikle bu kadar kritik bir süreçten geçerken, kampanyanın şoven Türk milliyetçiliğinin en güçlü olduğu bir bölgeden başlanması yangına körükle gitmek değilse nedir
?
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar