Gülay GÖKTÜRK
“Bu artık faşizmdir” diyorlar. İç Güvenlik Paketi’nin kabulüyle birlikte doludizgin faşizme doğru koşacağımızı; çocuklarımızın ceplerindeki bir taş yüzünden sokaklarda sapır sapır vurulacağını; boynundaki kaşkolü yüzüne biraz fazla dolayanın hapislerde çürüyeceğini filan söylüyorlar.
Öyle bir açık arttırma başladı ki, otoriterleşme, diktatoryal eğilimler gibi ifadeler kesmiyor artık. Koyu bir faşizmden azını söyleyen “Tayyipçi” sayılacak neredeyse...
İnanılır gibi değil...
Toplumsal olaylarda maske takmanın ya da molotof taşımanın önlenmesi için cezai müeyyide konmasına açıkça itiraz edilebilen tek ülke Türkiye’dir herhalde!
Polis şüphelileri savcı izni olmaksızın 24-48 saat gözaltına alma yetkisine sahip olunca ülkeye faşizm gelmiş olacağı “analizi”nin yapıldığı tek ülke de Türkiye’dir.
Düşünsenize, polisin “makul şüphe” ile bir ya da iki gün gözaltına alması – AK Parti’nin yaptığı düzenlemeyle verilen kısa arayı saymazsak – kendimizi bildiğimizden beri süren bir uygulama... O zaman Türkiye’nin ezelden beri faşizmle yönetilen bir ülke olduğunu mu söylüyorsunuz? Polisin gözaltı yetkisine sahip olduğu bütün o Avrupa yönetimleri de faşist mi oluyor bu durumda?
* * *
Yüzsüz bir istismarla karşı karşıyayız. “Demokratik mücadele” kavramının bu kadar kötüye kullanıldığı; bu kadar araçsallaştırıldığı örnek çok az bulunur. Aslında kör olmayan herkes görüyor ki, halkı sokaklara çağıranların çıkacak olan yasa hiç umurlarında değil; getirdiği maddelerden hiçbirine aldırdıkları yok. Kendi söylediklerine kendileri de inanmıyorlar. Tasarıyı “büyük tehlike” gibi göstermek için açıkça tahrifat yapmaktan, tasarıda olmayan şeyleri varmış gibi göstermekten çekinmiyorlar. “Faşizm geliyor” çığlıklarının arka planında sadece ve sadece umutsuz bir çırpınış var. Seçim yaklaşıyor ve İç Güvenlik Paketi, kaybetmeye mahkûm olanların sarıldıkları son umut haline geldi. Umut bu ya, faşizm geliyor korkutmacalarıyla halkı sokaklara dökebilir, aralarına provokatörler katıp olayları çığrından çıkarabilir, iktidarı ölçüsüz şiddete sevk edebilirlerse, “bir şeyler” olabilir belki!
Beklenen “şey”ler olmayacak elbette. Ama bu arada, olan başka bir şey var: Yaratılan bu iklim, tasarı üzerinde normal bir tartışmayı, konuşmayı, eleştiri ve düzeltmeyi imkansız hale getiriyor. Gürültücülerin amacını teşhir etmek, hazırladıkları tuzağı boşa çıkarmak o kadar ön plana çıkıyor ki, birçok insan bu gürültüye pabuç bırakmamak için eleştirisini doğru dürüst dile getiremiyor.
Mesela benim, anayasal düzene karşı suçlarda somut delile dayalı olma şartı aranmadan dinleme ve teknik takip yapılması noktasında endişelerim var. Bundan çok kısa bir süre önce sınırlanan teknik dinleme imkanlarının şimdi tekrar önünün açılmasını doğru bulmuyorum. Daha başka eleştiriler de sayabilirim.
Bütün bunlar Meclis’te gündeme getirilip üzerinde tartışılarak düzeltilebilecek noktalar. Nitekim Davutoğlu da böyle bir çağrı yaptı. Muhalefet bu kadar kötü niyetli olmasa, Meclisimiz normal meclisler gibi yasa yapma görevini yerine getirebilse, üzerinde uzlaşma sağlanamayacak pürüzler değil bunlar.
Yeter ki, polisin caydırıcı olabilmek için elbette güç kullanacağı, esasen varlık sebebinin bu olduğu konusunda prensipte anlaşalım. Kötüye kullanılabilir gerekçesiyle yetkilerini kuşa döndürüp kendini korumaktan aciz bir polis teşkilatı yaratmak gibi bir lüksümüzün olmadığını; önemli olanın yetkisini kötüye kullananları tespit edip cezalandırabilecek bir mekanizma oluşturmak olduğunu kabul edelim.
Tabii, bir noktada daha anlaşmamız gerekiyor: Kitle hareketlerini şiddetten arındıracak bir yasaya olan acil ihtiyacımız…
Farkındaysanız, nicedir politik holiganların tasalluduna uğramadan başlayıp biten bir demokratik bir kitle hareketine rastlayamıyoruz. Nerede bir miting, bir yürüyüş olsa, maskelilerin istilasına uğruyor. Demokratik mücadele için meydanlara çıkanlar daha ne olduğunu anlamadan kendilerini molotofların patladığı, taşların havada uçuştuğu bir alanda, eylemleri ellerinden alınmış bir halde buluyor. Maskeli faşistler eylemin gerçek sahiplerini dışlayıp alana hakim hale geliveriyor.
Aslına bakarsanız, demokrasi için asıl tehdit budur. Halkın demokratik eylem yapma hakkının elinden alınması asıl budur ve bu yasanın ana fikri, bu hakkın topluma iade edilmesidir.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015