Hadi ULUENGİN
HER devletin en temel özelliğini şiddeti ve cebri tekeline almış olması oluştur.
Bundan feragat eden veya onu paylaşan bir mekanizma gerçek devlet değildir.
Ve malûm, sözkonusu tekeli kanun denen nizamnamelerle kayda kuyda bağlayan genel sisteme dehukuk diyoruz.
Oysa yukarıdaki sistemle bütünleştirsek bile adalet aslında başka bir şeydir!
Hukuk ve kanuna kıyasla insanî, vicdanî, hatta ilahî duyguları daha ön plana çıkartır.
İşin içine biraz metafizik de girer dersem fazla yanılgıya düşeceğimi sanmıyorum.
Üstelik kanunun hayatı geriden izlediği ve esas itibariyle ondan sonra dönüştüğü hesaba katılırsa,adalet ve hukuk kavramlarının birbirleriyle çelişmesi de pekâlâ mümkündür.
***
İŞTE yukarıdaki açıdan baktığımızda da önceki gün Silivri’de duyurulan Ergenekon davası kararları belki hukukî içerik yansıtıyor ama hiçbir şekilde adil hüküm oluşturmuyor!
Hatta aslına bakarsanız, gerek mahkemenin özel yetkili niteliğinden, gerek bariz usul ihlâllerinden, gerekse soruşturmanın yamalı bohça muhteviyatından ötürü o hukukîlik bile son derece vahim ve son derece ciddi çelişkiler barındırıyor.
Dolayısıyla da pek çok sanığa verilen ceza kalıplaşmış tabirle, vicdan sızlatıyor!
***
TABİİ bunu söyledim diye, belki birkaç istisna hariç, zanlıların sütten çıkmış ak kaşık olduğuna inandığım falan sanılmasın! Daha neler!
Aksine, otuz küsur yıldır onların sözcüsü olduğu ceberut ideolojilerle dişe diş mücadele eden birisi olarak kahir ekseriyetin masum sayılamayacağını adım gibi biliyorum.
Tamam da, ne değişir ki?
Hasımlarının haksız, en azından ölçüsüz biçimde cezalandırılmasına “mehel olsun” diyecek bir insan hem bizzat o insanî dürtülerden, hem adalet kavramından kopmuş demektir.
Dolayısıyla, aynı ceberutluğun zıt varyantı olarak kendisi de ahlak yoksunudur.
Kaldı ki, delidir ne yapsa yeridir, şu şarlatan ve şaklaban profesör numunesinin darbe yapılabileceğine veya legalist ve naif eski genelkurmay başkanının örgüt üyesi olabileceğine inanmak için sırf adaletduygusunu değil, mantık olgusunu da yitirmiş olmak gerekiyor.
Zaten Cumhuriyet tarihinin en önemli ve en hayatî soruşturması olarak başlayan Ergenekonsürecinin daha sonra vicdanları yaralayan bir seyre girmiş olması da bu örgüt kavramının yanlış algılanmasından ve yorumlanmasından kaynaklanıyor.
***
ORADAN kaynaklanıyor, çünkü kontrgerillacı emekli generalinden sokak kabadayısı avukatına, kendisine rezil misyon vehmeden Ergenekon diye bir nüve tabii ki vardı.
Vardı ama zanlıların büyük çoğunluğu ulusalcı ideolojiye iman hariç onunla örgütsel bir ilişki içinde değildi. En kabadayısı Karanlıkçı Maocular gibi dirsek teması yapıyordu.
Başka bir deyişle, parçaların uyuşuyor olmasını yekpare bir puzzle’ın cismanî mevcudiyetinde değil, yukarıdaki ulusalcı nefretin beynî ortaklığında aramak gerekiyordu.
Oysa soruşturma, iddia ve karar makamları o nüve dışında var olmayan bir bünyeyi icat etmekle hemadlî yanlışa düşmüş; hem de suç gradosu kademe kademe sanıkları aynı kefeye koymakla adildavranmamış oldular.
Böylelikle de esas itibariyle tamamen doğru ve meşru bir yargılamanın intikamcılık güttüğü iddiasını güçlendirerek, o doğruluğu ve meşruluğu kamuoyu nezdinde şaibeli kıldılar.
***
ŞİDDETİ ve cebri tekelinde tuttuğu içindir ki devlet aynı zamanda af tekelini de tutar.
O hâlde, nüvenin ve ideolojinin burnu Silivri’de zaten sürtüldüğüne göre bu tür bir af artık hemErgenekon sürecindeki, hem toplumsal uzlaşmadaki yegâne adil hüküm olacaktır!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015