Hakan AKSAY
Rusya Federasyonu’nun ilk Başkanı Boris Yeltsin 1999’un son günü istifa edip Başbakan Vladimir Putin’i kendi yerine atamıştı.
O günden bugüne kadar geçen yaklaşık çeyrek yüzyıldır Rusya’nın en güçlü lideri, yani “1 numarası” Putin.
Putin koltuğa vekâleten oturduğu günden yaklaşık 3 ay sonra düzenlenen 2000 başkanlık seçimlerinde oyların yüzde 53.4’ünü alarak Devlet Başkanı olmuştu. 2004’te bu kez yüzde 71.9 oyla Başkan seçildi. Putin'in “Üst üste en fazla iki kez başkan olunur, ben Anayasa kuralını bozmam” diyerek 2008’de kendi yerine aday gösterdiği Dmitriy Medvedev yüzde71.2 oy almıştı. (Kimilerine göre bu dönemde de iktidarın gerçek sahibi Başbakan Putin’di.) 2012’de Putin yüzde 63.6 oyla Kremlin’e döndü. Dört yıldan altı yıla çıkarılan başkanlığın 2018’deki sahibi yüzde 76.6 oyla yine Putin’di. 2020 yılında Putin, 2008’de savunduğu fikri değiştirdi ve yeni Rusya Anayasası ile birlikte eski görev sürelerini “sıfırlatarak” yeniden iki dönem başkan adayı olma hakkına kavuştu. Yaklaşık 2 ay önce yapılan 2024 başkanlık seçimlerinde Putin’in oyları rekor kırdı: Yüzde 78.2.
Önceki gün Moskova’da düzenlenen törenle resmî olarak beşinci kez Devlet Başkanı ilan edilen Putin 71 yaşında. Bu süreyi kazasız belasız atlatırsa 2030’da yeniden başkan adayı olarak 2036’ya, yani 83 yaşına kadar Rusya’yı yönetebilir. En azından teorik olarak durum böyle.
Rusya hükümeti istifa etti
Yasalar gereği “yeni başkan”ın seçilmesiyle birlikte Rusya hükümeti istifa etti. Şimdi Putin’in hangi isimleri yeni bakanlar kurulu için düşündüğü merak ediliyor.
Sürpriz yapmayı çok seven ve geçmişte bunu defalarca kanıtlayan Rus liderin kimi hangi göreve getireceğini kimse kesin olarak söyleyemez. Ama “tahmin” diyerek tutturup tutturamayacağımız belli olmayan bir oyunu oynamamız serbest.
Eski Federal Vergi Servisi Başkanı Mihail Mişustin’in 2020 başlarında Medvedev’in yerine Başbakan yapılması böyle sürprizlerden biriydi. Siyasi açıdan asla Putin’e rakip görünmeyen, “başarılı teknokrat” kimliğini koruyan ve savaş şartlarında ekonomiyi iyi idare eden Başbakan’ın şu dönemde yerini korumasının mantıklı olacağını düşünen çok sayıda uzman var.
Rusya Anayasası’na göre ülkenin 2 numaralı yöneticisi Başbakan. Ama bana “Peki, düne kadar Rusya’nın 2 numaralı lideri Mişustin miydi?” diye sorsanız olumlu cevap vermekte zorlanırım.
İktidarın tek bir kişiye odaklı olduğu yönetimlerde onun dışında lider bulmak gerçekten kolay olmuyor ama sanırım haber alma kurumu FSB (eski KGB) ekolünün etkili ismi, 2008’den bu yana Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri (yani fiilen yöneticisi) Nikolay Patruşev, Putin’den sonra en güçlü kişi.
Onun oğlu ve 2018’den bu yana Rusya Tarım Bakanı olan Dmitriy Patruşev’in “liderlik için hazırlandığı” söylentileri çoktan beri yayılan fısıltılar arasında.
Rusya’da geleceğin lideri ve yakın zamanın başbakan adayı olarak kendinden çok söz ettiren isimlerin belki de başında Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin’in geldiğini mutlaka eklemem lazım.
Putin’in eski korumalarından, şimdiki Tula Valisi Aleksey Dyumin’in adı da zaman zaman “lider adayı” olarak geçiyor. Son zamanlarda Rus medyası Dyumin’i daha sık hatırlar oldu. Kimilerine göre, liderlik olmasa da başbakanlık, içişleri bakanlığı veya savunma bakanlığı gibi bir görev gündeme gelebilir.
Rusya Devlet Başkanı Putin ve Savunma Bakanı Şoygu birlikte gittikleri tatillerden birinde
Kim gider, kim kalır?
Burada yeri gelmişken Putin’in 2012’den beri Savunma Bakanı olarak “A takımında” tuttuğu, zaman zaman avlanmaya ve tatile beraber gittiği Sergey Şoygu’dan söz etmenin tam zamanı. Özellikle Ukrayna Savaşı’nın başlamasından itibaren ve giderek NATO ile gerginliğin artmasına bağlı olarak Rusya Savunma Bakanı’nın rolünün özel olduğunu vurgulayalım.
Kurduğu Wagner paralı birlikleri ile 23 Haziran 2023’te görünüşte Şoygu’ya karşı ama fiilen eski dostu ve lideri Putin’e yönelik bir isyana kalkışan, tam iki ay sonra da kuşkulu bir uçak kazasında hayatını kaybeden Yevgeniy Prigojin yüzünden Şoygu’nun çok puan kaybettiği söyleniyor. O zamandan beri savunma bakanlığında ciddi değişiklikler bekleyen çok kişi var.
Savunma Bakanı değil ama yardımcılarından biri, Timur İvanov, geçtiğimiz 23 Nisan’da aniden tutuklanmasından beri gündemde. Hakkında yıllardır devasa yolsuzluklar yaptığı iddiaları var. Bu iddiaların neden özellikle yeni hükümetin atanmasına kısa süre kala böyle tatsız olaylara yol açtığı üzerine yorumlar farklı.
Kimilerine göre bu durum, Şoygu’nun da gidici olduğuna işaret, kimilerine göre ise “en yakın çalışma arkadaşlarından biri tutuklanan Savunma Bakanı, artık Rus liderin iyice avucunun içinde”. Rusya-NATO savaşının çıkma ihtimalinin bile tartışıldığı şu sıralarda, Putin’in hiçbir dediğine karşı çıkamayacak hale getirildiği için belki de koltuğunu koruyabilir.
Bir dönem Putin’in en çok güvendiği kişi olduğundan kuşku duyulmayan Medvedev’in kâğıt üzerinde önemli yetkileri var ama siyasi ağırlığı çok fazla görünmüyor. Başkan olduğu dönemde “Batı’ya ve liberal değerlere yakın” görünen Medvedev, son yıllarda “Rusya’nın en şahin lideri” izlenimini vermek için her gün sosyal medyadan Batı ve Ukrayna karşıtı çok sert mesajlar veriyor. Bakalım “postacı kapısını ikinci kez çalacak mı?”
74 yaşındaki Sergey Lavrov ise 20 yıldır Rusya Dışişleri Bakanı. Eskiden hakkında sık sık “kalacak mı, gidecek mi?” tahminleri yapılırdı. Son zamanlarda bu tahminlere daha az rastlanıyor. Belki de artık Rusya dış politikasının belirlenmesinde Dışişleri Bakanı’nın fazla rolü olmamasından dolayıdır.
Yazının sonunda her ihtimale karşı tekrarlayalım: Putin oldum olası sürpriz yapmayı çok sever, bu ona her şeyin karar vericisi olduğunu hissettiren önemli bir yöntemdir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025
20.02.2025
13.02.2025
16.01.2025
9.01.2025