Hakan AKSAY
Ve Başbakan Davutoğlu konuştu:
“Hedefimiz yüzde 55-60.”
Hep beraber güldük.
Daha neler!
Anketler AKP oylarının sürekli düştüğünü ve şu anda yüzde 40 civarında olduğunu gösteriyor.
Ama...
Acaba?..
Olur mu canım!..
Yok, olmaz olmaz!
Ama ya olursa?..
Gerçekten de – öyle veya böyle – bu tür bir sonuç çıkarsa?
* * *
Cumhurbaşkanı Erdoğan halkın yarısının nefretini kazandı.
Erdoğan’ın “Yeni Türkiyesi”, milyonlarca insanı neredeyse hayatından bezdirdi.
Mutsuzlaştırdı, usandırdı, sinir hastası yaptı.
Bunların bir kısmı AKP’nin yakın zamanda iktidardan uzaklaştırılamayacağı kanısıyla ve büyük bir umutsuzlukla yurtdışına yerleşme hayalleri kurmaya başladı. En azından çocukları için.
Son yıllarda internette Türkiye’den ayrılıp uygun bir ülkeye yerleşme, bir süreliğine dışarı çıkanlar açısından da asla geri dönmeme kararı üzerine birçok yazı yayımlandı.
Eskiden olsa “Aa, insan memleketini bırakır mı hiç! Ne biçim vatanseverlik bu!” türünden karşı çıkanlar çok olurdu sanırım. Şimdi anladığım kadarıyla –sessizce de olsa– bu tercihe hak verenler çoğaldı.
Dahası “Türkiye’yi terk etme” temalı sohbet, söylenti ve şakaların sayısı arttı.
“Duydun mu, Tsipras/Yunanistan 50 bin euro’luk emlâk alan yabancılara oturma izni veriyormuş?”
“Sahi mi? Acaba biz de şey etsek mi?..”
* * *
Tam da bu sıralarda dünyadaki 200 civarındaki devlete bir yenisi eklendi. Hem de savaşsız, gürültüsüz bir şekilde. Anı sanı pek duyulmamış topraklardan.
Liberland!
Güzel isim.
Resmî olarak Özgür Liberland Cumhuriyeti.
Sloganı da çok hoş: Yaşa ve diğerlerinin de yaşamasına izin ver!
Hırvatistan ile Sırbistan arasında kalan ve eskiden BM’nin tampon bölge olarak kullandığı tarafsız bir alan olduğunu öne sürülen 7 kilometre karelik küçük bir yer.
Kurucusu ve Devlet Başkanı, Çek Cumhuriyeti vatandaşı Vit Yedliçka diye bir adam.
Liberland yurttaşlığı için www.liberland.org adlı internet sitesinden başvuru yapılabiliyor.
Yurttaş adaylarının "ırk, etnik köken, yönelim ve din farkı gözetmeksizin başkalarına ve başkalarının fikirlerine saygılı olan, özel mülkiyete saygı gösteren, komünist, Nazi ya da başka aşırı uç geçmişi olmayan, suç işlememiş kişiler" olması gerekiyormuş.
* * *
Bir iddiaya göre, Liberland yurttaşlığı için ilk birkaç gün içinde en çok başvuru Türkiye’den yapılmış.
Çiçeği burnunda lider Yedliçka’nın Facebook hesabına baktım; Türkiye’den gelen mesajlardan geçilmiyor.
Ve tabii internet mizahında Türkçe yaratıcılık bombaları birbiri ardına patlatılıyor:
“O kadarlık alana kaç AVM yapılır ki?”
“Gidip bir kebapçı açsak?”
“Liderland’da bir parti kurmalı.”
“Türkiye’den kaçalım dedik, daha şimdiden Türkle dolup cazibesini kaybetti.”
Şakalar iyi güzel de, daha yeni kurulan ve ne olduğu ve ne olacağı belli olmayan küçücük bir devlete memleketimizden bu kadar büyük ilgi gösterilmesiyle, Türkiye’nin son yıllarda dünyanın en mutsuz ülkelerinden biri haline gelmesi arasında bir ilişki olabilir mi sizce?
Birkaç ay önce WINN/Gallup’un 65 ülkede düzenlediği “mutluluk anketi”nde Türkiye’de sondan 10. gelmişti.
Yani “dünyanın en güçlü devletlerinden biri”, “bölge lideri”, “en kalabalık ordulardan birine sahip olmak” gibi koca koca özellikler mutlu olmaya yetmeyebiliyor...
* * *
Demin “küçücük bir devlet” dedim de...
Hiç sorun değil. Başka küçükler de var.
Mesela, Vatikan’ı (5 km², 770 kişi yaşıyor) ve Monako’yu (18 km², 32 bin kişi) bilmeyen var mı?
Peki, böyle birilerinin “Ben kendi devletimi kuruyorum, var mı diyeceğiniz!” diye ortaya çıkması olacak şey mi?
Evet, bunların sayısı da az sayılmaz. Kimisi kendi monarşisini kurmak için, kimisi uluslararası para operasyonlarında merkez olmak için, kimisi de daha iyi bir hayat için kendi devletini ilan edebiliyor.
Mesela, ABD’nin Nevada eyaletinde kurulan Molossia CumhuriyetiKevin Baugh ve iki oğluna ait olan 58 km²’lik alandan oluşuyor.
13 km²’lik yüzölçümü olan Talossa Krallığı’nda ise 120 kişi yaşıyor.
1971’de başını Werner Stiefel’in çektiği bir grup özgürlük savaşçısının bir teknede kuruluşunu yaptıkları Operation Atlantis adlı devlet ise bir kasırga sonucu batarak yok oldu.
En önemli örnek herhalde Sealand Prensliği. İngiltere’den 10 km kadar uzakta 1967’de 550 m²’lik bir platform üzerinde kurulan bu devletin dolaylı olarak birkaç devlet çeşitli görüşmelerde muhatap kabul edildiği biliniyor. Şu anda 27 (bir başka veriye göre 50) kişinin yaşadığı Sealand, 2007’de 10 milyon dolara satışa çıkarılmış, ama alıcı bulamamıştı. Bugün hâlâ internetten 299 lira karşılığında Sealand pasaportu verildiği konuşulup yazılıyor.
* * *
Yukarıda adını verdiklerim de dâhil bu tür birçok “mikrodevlet”, varlığını şu ya da bu şekilde kendilerine gösterilen hoşgörüye borçlular biraz da.
Söz gelimi, Sealand kurulduktan kısa süre sonra Kraliyet Donanması’ndan bir gemi, söz konusu platformu almak için bölgeye gittiğinde Sealand’dan ateş açılması sonucu geri çekilir. Sonra da bir daha uğraşmazlar bu konuyla.
Ama ben şimdi, söz gelimi, “bırakın Liberland’ı da Sealand’ı da, Ege’deki irili ufaklı adalardan insan ayağının değmediği bir tanesine yerleşip orada ‘Özgürlük Cumhuriyeti’ kuralım” desem, ne olur dersiniz?
Hayır, adanın havadan karadan her türlü silahla bombalanmasına falan gerek kalmadan, bu işe kalkışanlar “bölücülük” suçlamasıyla kendini kodeste bulur.
Velhasıl, kendi devletini kurmak zor.
Liberland, Sealand gibi yerlere kapağı atmak da göründüğü kadar kolay olmayabilir.
Bakın, “eskiden komünist olmak” bile Özgür Liberland’ın yurttaşı olma özgürlüğünüzü kaybetmek için yeterli oluyormuş...
Diyeceğim o ki...
Biz şu seçimlere iyice bir asılalım.
Cennet gibi bir memleketimiz var. Öyle platformlara falan tünememiz şart değil.
Sadece siyasi pislikleri süpürmemiz biraz zor olacak ve zaman alacak.
Ne yapalım!
Kolları sıvamaktan başka çare yok!..
@AksayHakan
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025
20.02.2025