Hakan AKSAY
Sayın Abdullah Gül,
Size bu mektubu yazmayı çoktandır düşünüyordum.
Hatta bir ara başlığına “beyhude bir mektup” demeyi bile tasarlamıştım.
Okurlardan epeyce eleştiri alacağımı da biliyorum. Yanlış, gereksiz, anlamsız, hatta aptalca bir yazı olduğunu söyleyen çok olacaktır (okurların çoğu kibar, bazen “aptal” kelimesi yerine “romantik” diyenler çıkıyor).
Yazmanın isabetli bir karar olduğundan hâlâ emin değilim.
Ama bazen yazı kaleme geldiğinde yazarın gözü bir şey görmüyor işte.
* * *
Ben siyasetten biraz anlarım.
Sizin kadar değil tabii.
Elbette sizin ve benim siyasetten anladıklarımız da tercihlerimiz de bambaşka.
(Bu yazı boyunca sizin gibi koskoca bir liderle kendimi kıyasladığımı düşünmenizi hiç istemem, amacım bu değil kesinlikle. Sadece bildiğim gerçekler üzerinden sizi anlamaya çalışıyorum.)
Şöyle bir tahminim var:
Siz 60’ların sonunda ben 70’lerin ortalarında çok farklı kanatlardan siyasetle ilgilenmeye başladığımızda - ideolojik-siyasi görüşlerimiz ne kadar uzak olursa olsun - herhalde ikimiz de şu tür değerleri kendi üslubumuzla savunuyorduk:
Adalet, özgürlük (hürriyet), kardeşlik, vicdanlı bir hayat, halkın mutluluğu...
Yollar farklı da olsa sizin için de benim için de siyasete girme kararı, sanırım öncelikle ahlaki bir tercihti.
* * *
Aradan uzun yıllar geçti.
Birçok şey yaşadık, gördük, okuduk...
Doğrusu ben hâlâ başladığım yerden fazla uzaklaşamadım.
Hâlâ adalet, özgürlük, kardeşlik, vicdanlı bir hayat, halkın mutluluğu benim için çok önemli değerler.
Gençliğimde bir ara yasadışı bir partiye girmiştim ve ilerde büyük bir siyasi lider falan olacağımı düşlemiştim.
Olmadı, başaramadım.
Bir sürü beceriksizliğimin dışında, otoritelerle hep sorun yaşadım; parti disiplini, yönetime bağlılık, kolektif bilinç gibi kavramlarla aram pek iyi olmadı.
* * *
Sizse çok başarılıydınız.
Sonuçta ülkenin en önemli siyasetçileri arasına girdiniz.
Siyaset sahnesinde çok yükseldiniz. AKP’nin kurucularından biri oldunuz. Bakanlık, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yaptınız.
Bu başarılı ilerleyişiniz içinde adalet, özgürlük, kardeşlik, vicdanlı bir hayat, halkın mutluluğu sizin açınızdan nerede bulunuyordu; onu gerçekten tam olarak bilemiyorum.
Ama iyi bir örgütçü ve parti yöneticisi oldunuz. Otoritelerle, yönetimle, parti disipliniyle, kolektif bilinçle vb. sorununuz olmadığı izlenimini verdiniz.
Nerede ne söylenmesi ve – belki daha önemlisi – nerede susulması gerektiğini çok iyi öğrendiniz.
Belki de bu yüzden, siz hiç gürültülü bir hata yapmadınız; hatalarınız hep sessizlik içinde (ve sessiz kalmaktan) oldu.
* * *
Siz çok sabırlı bir insansınız, Sayın Gül.
Hani zaman zaman sizin yerinizde “sabır taşı olsa çatlar”, ama sizde çıt çıkmaz, o kadar...
Ben hiç sizin kadar sabırlı olamadım doğrusu. Özellikle de haksızlık gördüğümde hep bir şekilde karşılık vermeye çalıştım. Bazen aceleci ve abartılı tavırlarla yaptım bunu. Sonuçta birçok işten ya atıldım, ya da ayrıldım. Birileri benim kendisine sorgusuz sualsiz itaat etmemi istediğinde ya onunla kavga ettim, ya da çekip gittim.
Sizin sabrınıza hayranım...
Demek istiyorum, ama...
Bir şeyler beni tutuyor...
Diyemiyorum.
* * *

Evet, sabır önemli bir erdem, dayanıklılık ve soğukkanlılık gerektiriyor...
Ne var ki...
Benim önemsediğim başka değerler de var.
Mesela, adalet, özgürlük, kardeşlik, vicdanlı bir hayat, halkın mutluluğu gibi...
Bunlar uğruna bazen susmak değil konuşmak, sabretmek değil mücadele etmek, durmak değil harekete geçmek, “uygun zaman”ı beklemek değil hemen ayağa kalkarak riske girmek gerekiyor.
Sizin engin deneyimlerle dolu hayatınızda bu yazdıklarımı yaptığınız birçok dönem olduğuna eminim.
Ama en son ne zaman bunu yaptığınızı bilmiyorum.
* * *
Sayın Gül,
Türkiye son yıllarda olağanüstü zorluklarla karşı karşıya; birçok insanın ölümüyle sonuçlanan olaylar gündeme geliyor, iç savaş durdurulmuşken yeniden başlamaya yüz tutuyor, hırsızlık ve yolsuzluk gibi ahlak ve hukuk dışı gelişmeler toplumu kuşatarak sıradanlaşıyor, medyadan yargıya kadar bir dizi kurumun bağımsızlığı ortadan kaldırılıyor, ülkede baskıcı önlemler arttırılarak polis devleti ve tek kişinin otoriter rejiminin kurulması için adımlar atılıyor, dış politikada yanlış ve tehlikeli girişimler çoğalıyor.
Nedense ben, bu uzun paragraftaki hiçbir maddeye sizin kayıtsız kalmadığınızı sanıyorum.
Rahatsızsınız.
Ama susuyorsunuz.
* * *
Susmak ne kelime, eski cumhurbaşkanı olarak şu ya da bu şekilde sıraladığım olumsuzluklarda pay sahibi oldunuz. Bugün ülkede hangi sorunlarla karşı karşıya isek arayacağımız ilk sorumlu siz değilsiniz belki, ama ilklerden birisiniz.
Bununla birlikte ara sıra dozunu çok "ince" bir şekilde ayarladığınız kimi çıkışlarınızla iktidarın gidişini onaylamadığınızı ortaya koyuyorsunuz.
İnanın, o anlarda neredeyse bütün Türkiye nefesini tutup gözünü ve kulağını size çeviriyor. Ama tam o sırada sizin belirlediğiniz eleştiri porsiyonu bitmiş oluyor. Ta ki uzun zaman sonra yeni bir "dikkatli" adımınıza veya mecbur kaldığınızda dile getirdiğiniz "ölçülü" tepkiye kadar.
Belli ki zamanınızın gelmesini bekliyorsunuz.
Gelişmelerin sizi bir kez daha vazgeçilmez bir lider olarak, üstelik "eski kardeş"inize karşı ana alternatif olarak öne çıkaracağı şartları bekliyorsunuz.
Siz "iyi siyasetçilik" ve "sabırlılık" testlerini birbiri peşi sıra amaçlarınıza uygun olarak başarıyla verirken, ülke hızla felakete sürükleniyor.
* * *
Diktatörlük ve savaş tehlikesi (hem içerde hem de dışarda) ensemize soluyor.
Herkes tek bir kişiden korkuyor ve ona tepkili. Ama korku her şeyi bastırıyor.
AKP çalkalanıyor. Ama kimse ses çıkaramıyor. Herkes birbirine bakıyor. En çok baktıkları da sizsiniz.
Siz ise bunca karanlığın içinde cesaretli ve vicdanlı bir silkinişi bir türlü gerçekleştiremiyorsunuz.
Ama görüyorsunuz işte: Önce AKP'nin ve hükümetin başına gelmeniz kaba bir tutumla engellendi. Şimdi de 2013 Eylülü'ndeki bir "Pensilvanya ziyareti" üzerinden "zihin berraklığı"-bulanıklığı iddialarıyla iyice sıkıştırılıyorsunuz. "Paralelci" ilan edilmenize az kaldı.
* * *
Susuyorsunuz. Sabırlısınız çünkü. Siyaseti çok iyi biliyorsunuz.
Herkes size bakıyor. Ve bu bakışlar sizin çelikten sabrınıza çarpıp dökülüyor.
Bu arada merak ediyorum, eşinizin zaman zaman gösterdiği tepkileri onun "aşırı duygusal" ve "siyasetten uzak" olmasına mı bağlıyorsunuz? Belki de nedeni başka yerdedir...
AKP 7 Haziran'da şu veya bu biçimde istediği sonuçları alırsa, sizi de ezecekler, herhalde bunu da görüyorsunuz.
Siz kendi sahnenizi beklerken perdenin kapanabileceği hiç aklınıza gelmiyor mu?
Neden korkuyorsunuz?
Neden?
En kötüsü ne olabilir ki?
En fazlası nedir?
Hangi köydür en uzaktaki?..
@AksayHakan
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025