Hakan AKSAY
Şu Türkiye ne garip bir ülke değil mi, Sayın Abdullah Gül?
Bir hafta önce adınız yeri göğü sarsıyordu. İktidarın beti benzi solmuştu. Saray’a mesafeli duran milyonlarca insan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sizin Erdoğan’ı yenebileceğiniz düşüncesiyle heyecanlanmıştı.
Yıldızınızın bir kez daha (burada durup düşündüm, acaba son kez mi, diye ama kim bilir...) parladığı günler yaşamaya başlamıştınız.
Çok kısa sürdü.
Dün yaptığınız açıklama sonrasında – sözlerinizde önemli fikirler bulan az sayıda insanın dışında – hemen herkes (ve AKP’li eski yol arkadaşlarınızdan sol muhaliflere kadar birçok siyasi) size ateş püskürüyor.
Ne İsa’ya yaranabildiniz, ne Musa’ya!..
Adaylığınız konusundaki iddialara son noktayı koyarak aynı anda hem iktidarın derin bir nefes almasını sağladınız, hem de size umut bağlayan kesimleri hayal kırıklığına uğrattınız.
Aldığınız şiddetli eleştiriler sadece hayal kırıklığı yaşayanlardan değildi, onlardan daha çok derin nefes alanlardandı.

* * *
Dün Erdoğan’ın karşısına rakip aday olarak çıkmayacağınızı bildirdiğiniz açıklamanız sonrasında iktidar açısından daha uzak, daha güvenilmez, neredeyse daha muhalif bir konuma geldiniz.
Sizi ürkeklikle, çekingenlikle, hatta korkaklıkla suçlayanların (ki açık söyleyeyim, ben de sizinle ilgili benzer düşüncelere sahibim) çoğunun iddiasından ve gördüğünden farklı olarak siz kendinizi, hayatınızı eskisinden daha ciddi bir tehlikenin kucağına attınız.
Bence artık affedilmeniz çok zor.
Siz dün Davutoğlu, hatta Arınç gibi Erdoğan’ın liderliğini selamlayarak, ona bağlılık bildirerek adaylıktan çekilmediniz.
“Çok geniş bir mutabakat söz konusu olursa o zaman üstümüze düşeni arkadaşlarımla birlikte yapmaktan kaçınmayacağımı da söylemişimdir” türü sözler ederek istediğiniz desteğin ortaya çıkmamasından dolayı aday olmadığınızı vurguladınız.
İktidardan, iç ve dış politikadan memnun olmadığınızı (bir kez daha) ortaya koydunuz. “Türkiye yakın tarihinin en zor dönemlerinden biri içerisinde. İç ve dış şartlarda büyük zorluklarla karşı karşıyayız” diyerek Reis’e karşı çıkmış oldunuz. Dahası sesinizin en duygusal tınıları sizi eleştiren AKP’lilere cevap verirken duyuldu: “AK Parti’den bazı arkadaşlarımın benimle ilgili ileri geri konuşmaları...”.
Zaten geçen yıllar sizi Erdoğan’dan iyice ayırmıştı. Dün ona karşı rakip olmayacağınızı ilan ederken bu ayrılık daha da derinleşti.

* * *
Açıklamanızda kararınıza gerekçe olarak gösterdiğiniz konuların her birinin sizin açınızdan ne derece etkili olduğunu bilemem.
AKP’nin trol tayfasından epeyce tepelere kadar size yönelik “ileri geri konuşmalar”ın dışında, bizim bilmediğimiz (ya da içeriğini öğrenemediğimiz) bazı konuşmaların sizi nasıl etkilediğini de bilemem. Örneğin, Genelkurmay Başkanı Akar ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Kalın helikopterle ziyaretinize geldiğinde size ne mesajlar verdiler acaba?
Sizin korkutulduğunuzu, dolaylı da olsa tehdit edildiğinizi düşünenler haklı mı, Sayın Gül?
Biliyorsunuz, bir süre önce siyasi kulislerde Erdoğan’ın sizi “kelepçeyle görmek istediğini söylediği” söylentileri çıktı. Hatta bunu yazan gazeteciler oldu.
Acaba seçimlerle ilgili gelişmelere bağlı olarak bu tür iddia ve isteklerin zemin bulacağı bir ortamın doğabileceğinden çekiniyor musunuz?

* * *
Bütün bunlara karşın bence dün seçim sahnesinden diz çökmeden ayrılarak cesur bir davranış sergilediniz.
Sizin aldığınız eğitim, kazandığınız karakter ve alışkanlıklar, yaşadığınız deneyimler çerçevesinden bakınca “Erdoğan’a biat etmeden” geri adım atmanızın bir tür direniş olduğu bile düşünülebilir.
Dün (izninizle iki cümlenizin yerini değiştireyim) “Benimle ilgili çeşitli görüşleri olan bazılarının ’risk alamaz’ bazılarının ’hep geride durur’ gibi seviyeli seviyesiz bir çok eleştirileri karşısında bir şey söylemek istemiyorum. Tarih önünde vicdanen müsterihim” derken sanırım biraz da bunu anlatmaya çalışıyordunuz.
Ama...
Sayın Gül, hayat ve siyaset; sizin eğitiminizden, karakterinizden, alışkanlıklarınızdan, deneyimlerinizden çok daha geniş ufuklar içinde seyrediyor.

* * *
Türkiye – sizin de dediğiniz gibi – iç ve dış politikada ciddi sorunlar yaşıyor. Dahası – sizin demediğiniz kadar – büyük tehlikelerle karşı karşıya.
İktidar sert, çok sert.
Muhalefet demokrasiyi hakkıyla savunabilecek güce ve birikime sahip değil.
Halk çaresiz.
Kendisi de bin türlü sıkıntı yaşayan iktidar, muhalefetin bu durumunu da kullanarak dayattığı “baskın seçim” ile ortalığı iyice karıştırdı.
İkisine de bir adım kadar yakınız: Tek adam yönetiminin koşulsuz uygulanmasına da, demokrasinin bu tehlikeyi bertaraf etmesine de.
Seçimler her iki sonucu da verebilir.
Erdoğan tarafından yıllarca paramparça edilmiş muhalifler (dindarlar, milliyetçiler, merkezciler, Atatürkçüler, solcular, Aleviler ve Kürtler) bu çaresizliği geride bırakmak için yöntem arayışına girdi.
Birçok kişiye göre kurtuluş sizin adaylığınızdan geçebilirdi.
Geçmişinizde bu muhaliflerin önemli bölümünün haklı eleştirilerine hedef olan çok sayıda tavrınız olmasına karşın, yine de böyle bir ihtimal vardı.
Ve bu, sadece Türkiye için değil, sizin için de bir (son desem mi acaba, diye bir kez daha düşündüm burada) fırsat olabilirdi.
* * *
Günlerce adaylığınızın siyasi piyasa değerinin ne kadar olacağını izleyip hesaplamakla uğraşmasaydınız, en geç iki-üç gün içinde ortaya çıkıp “Ben 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül” olarak değil de, “demokrasiye, parlamenter rejime dönüş için şu şu amaçlar çevresinde herkesi birleşmeye çağırıyorum” diye (adınızı bir başka “tek adam” olarak ortaya sürmeden, bir program çerçevesinde ileri çıkararak) bir açıklama yapsaydınız...
Sizin, sizi destekleyenlerin (ve belki Türkiye’nin de) şansı artardı. Böylelikle size kuşkulu yaklaşanların bir bölümüne güven vermek için bir adım atmış olurdunuz.
Beklemek değil, mücadele yolunu seçmiş olurdunuz.
Sizin adaylığınızdan korkan iktidar, sizin önce sessiz kalmanızla, sonra da üzerinizde anlaşılamadığının ortaya çıkmasının ardından durumu değiştirecek son bir hamle yapmayacağınızı bildirmenizle rahatladı.
Muhalefet, seçim sürecinin ilk aşamasında, kısa bir şahlanışın ardından eski durduğu yere döndü.
Siz riske girseydiniz (evet, sevmediğiniz kelimeyle söylemek zorundayım, “riske girseydiniz”, “bakalım yeterli çoğunluk birleşip de beni başına getirecek mi” diye beklemeseydiniz, büyük bir alkış tufanı olmadan adım ata ata alkışları ve desteği büyütme yolunu seçseydiniz) durum belki de çok farklı olabilirdi.
Elbette bütün günahlar sizin hanenizde değil. Bazı muhalefet liderlerinden militan partililere, milletvekillerinden köşe yazarlarına kadar her kafadan bir ses çıktığı, egoların vicdanlardan ve akıllardan iri olduğu ortada.
Ancak güçlü liderler bu tür engelleri aşabilir.
* * *
Siz ise Sayın Gül, neredeyse hayatınız boyunca “güçlü lider adayı”olarak kalıyorsunuz.
Dün “Bir faninin ulaşabileceği bütün makamlara, mevkilere ben ulaştım ve bütün bunlar benim gerimde kalmış şeyler” dediniz gerçi, sizi anlıyorum ama aslında kastettiğiniz hiçbir mevki sizi “bir numara” yapmadı ki...
Sizin siyaseti benden çok daha iyi bildiğinizden şüphem yok.
Özellikle yapılacak hamle için “uygun zamanı beklemek”konusunda kendinizi aşırı derecede iyi yetiştirmişsiniz.
Ama “uygun zamanı beklemek”tense cesur ve vicdanlı davranmak daha önemli değil midir, Sayın Gül?
Şu an ülkenin içinde bulunduğu şartlar, ciddi risk içermeyen hiçbir yöntemle değişecek gibi değil.
“Risk”, evet, yine sizin sevmediğiniz aynı tatsız kelimeyi kullandım, bağışlayın.
Ve risk derken, başarı gibi başarısızlığın da ihtimal olduğu bir gerçektir.
Başarısızlık durumunda en kötüsü ne olabilir ki?
En fazlası nedir?
Hangi köydür en uzaktaki?..
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları














































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025