Hakan AKSAY
Size bir çift lafım olacak, Kemal Bey.
Duydum ki “küskün seçmenler”e kızmışsınız.
Küskünlerin yerel seçimleri boykot edebileceği konusuyla ilgili sert konuşmuşsunuz:
“Neymiş, küskünler seçimi boykot edecekmiş. Boykot etmek demek, AK Parti’ye oy vermek demektir. Böyle düşünenler boykot edeceğine gitsin, doğrudan AK Parti’ye oy versin!”
Gerçekten böyle mi dediniz, Kemal Bey?
Sizin ve başkalarının birlikte küstürdüğünüz seçmenlere böyle fırça mı attınız?
İnsanların size küsmesinden, kırılmasından çok mu rahatsız oldunuz?
Ya da CHP’yi destekleyen insanların eleştirilerini sadece sözle değil, oy vermeme gibi ciddi bir tepki biçimi ile gösterme ihtimalinden?
Bu rahatsızlığınızı, kızgınlığınızı neredeyse en kestirme yoldan, tahammülsüz bir karşı atakla yansıtmışsınız:
“Bizi boykot ederseniz, Ak Parti’yi güçlendirirsiniz. Gidin açık açık ona oy verin o zaman!” anlamında bir açıklama yapmışsınız.
Aslında söylediğiniz bir açıdan doğru.
Seçimlerde CHP’nin boykot edilmesi sizi zayıflatırken AK Parti’yi güçlendirir, sevindirir.
Boykot yöntemiyle, size (ve diğer muhalif partilere) oy vermeyerek tepkisini ortaya koymak isteyen seçmenlerin bunu anlamayacak kadar aptal olduğunu mu sanıyorsunuz?
Elbette “boykot”un kısa vadede iktidarın işine yaraması ihtimali güçlüdür.
O halde insanlar niye bu yola yöneliyor, bunu kendinize sordunuz mu hiç?
Ve “boykot”un aslında ne kadar “büyük bir çaresizlik” olduğunu, bu kararı alacaklara ne kadar acı vereceğini tahmin etmeyi hiç denediniz mi?

* * *
Sanırım siz bunu anlayamazsınız.
Ama ben anlarım.
Çünkü benim psikolojim de bu “küskün” gruba benziyor.
CHP’li ya da başka partili değilim ve şu anda hiçbir parti yönetimini beğenmiyorum.
24 Haziran’da oyumu sizin gösterdiğiniz aday olan İnce’ye verdiğim için pişmanım.
Bu pişmanlık, benim de içimde seçim gecesi parladı ve sonraki haftalarda iyice alevlendi.
Kapasitesinin epeyce sınırlı olduğu, herkesin önünde verdiği (“her oya sahip çıkmak”, “asla Kurultay önerisi yapmamak”, “bütün Türkiye’yi dolaşmak”, “CHP’ye üye kampanyası başlatmak” vs.) sözleri tutmaya özen göstermediği ortaya çıkan, sadece Erdoğan’a tıpkı onun gibi ve hatta bazen daha güzel bağırıp meydan okuma özelliği olan İnce’yi desteklemekle sanırım hata yaptım.
Ve sizin seçim sonrası herkese yaşattığınız utanç verici “Kurultay tartışmaları” benim aklımı değil midemi bozma aşamasını geldi.
İki ayı aşkındır seçim sonucunu bile doğru dürüst değerlendirmediniz ve seçmenlerinize hesap vermediniz.
Daha öncesinde olduğu gibi, yine yuvarlak laflara ve eylemsizliğe devam ettiniz.
İç ve dış politika ile ekonomide onca hata yapan ve toplumsal desteği ince bir denge çizgisinde seyreden iktidara karşı akıllı ve cesur tek bir çıkış gerçekleştiremediniz.
Hatta zaman zaman (sözüm ona ABD’ye karşı, ekonomik krizi önlemek amacıyla) Külliye’nin arkasında saf tuttunuz. Güya “yerli ve millî” olduğunuzu kanıtlamak için.
Bakın geçen hafta ve dün “Cumartesi Anneleri” meselesi hangi boyutlara geldi! Siz neredesiniz? Birkaç milletvekilinden değil, bütün CHP’den bahsediyorum.
Ne iş yaparsınız siz?
Merak ediyorum, Çankaya’daki koskoca CHP Genel Merkezi’nde ne yapılır? Orada çalışıp para alanlar günlerini nasıl geçirir?
İktidar cephesinden her gün karşı çıkılacak birçok karar ve uygulama ortaya dökülüyor. Sizse bunların sadece bazılarıyla ilgili haftada birkaç “sıkı konuşma" yapıp en yakınınızdakilerden alkış toplayınca muhalefet ettik sanıyorsunuz.

* * *
Son yıllarda başarılı olduğunuz tek ciddi iş Adalet Yürüyüşü idi. Sonra ne oldu? Piliniz bitti...
Hiçbir yürüyüş insanın bu kadar uzun süre dinlenmesine yol açamaz, Kemal Bey.
Siz korkuyorsunuz!
Erdoğan’dan korkuyorsunuz.
Korktuğunuz bir gücü asla yenemezsiniz.
Dahası korkunuzdan kendinizi sık sık onun yanında, hatta yanında da değil, arkasında bulursunuz.
Aynı korkudan, yine “yerli ve millî” görünme kaygısından dolayı HDP’yi iktidarın önüne attınız. Ne oldu sonra? CHP’li Berberoğluda içerde. Erdem de. Belki yakında başkaları da alınır.
Dişe dokunur hiçbir şey yapmadığınız gibi, partinizin güçlenmesi ve yenilenmesi için de adım attığınız yok.
* * *
Yakında yerel seçimler var.
Ne olacak?
Daha da başarısız olacaksınız.
İzmir ve birkaç şehirle önemli bazı ilçeleri elinizde tutmaya çalışacaksınız.
Atak yapacak gücünüz yok. En fazla orta halli bir savunma yapmaya gayret edeceksiniz.
Bir kez daha kaybedeceğiniz seçimlerden sonra yapacağınız konuşmayı bugünden hazırladınız mı, Kemal Bey? Bu tür konuşmalarda ustalaştınız.
Peki, CHP’li ve kendini CHP’ye yakın hisseden seçmenler ne yapmalı sizce?
“Demokratik işleyiş içinde”, “farklı görüşleri ve eleştirileri olsa bile” sonunda tıpış tıpış gidip size oy vermeli, değil mi? Ne güzel bir çark bu!
Tıpkı son seçimde olduğu gibi. Ve ondan önceki kim bilir kaç seçimde olduğu gibi...
“Kerhen” desteklenme konusunda ne kadar arsız bir alışkanlığı oldu CHP’nin!
Ne ders çıkarıyor...
Ne sorunların giderilmesi için adım atıyor...
Ne de artık farklı seslere hoşgörü gösteriyor...
Eleştirmekten, üzülmekten, hatta (24 Haziran sonrasında) hayal kırıklıkları yaşamaktan yorulan seçmeni, artık başka hiçbir çare kalmadığı için “bari sandık başına gitmeyeyim ve tepkimi böyle göstereyim” dediği zaman, hemen fırçalıyor:
“Neymiş, küskünler seçimi boykot edecekmiş. Boykot etmek demek, AK Parti’ye oy vermek demektir. Böyle düşünenler boykot edeceğine gitsin, doğrudan AK Parti’ye oy versin!”

* * *
Yahu Kemal Bey, siz bir politikacısınız, bir lidersiniz. Belki yüz binlerce, hatta milyonlarca insanı etkileyen psikolojiyi hissedip ona göre bir arayışa girmeniz, insanları kazanmaya, onların gönlünü almaya çalışmanız gerekmiyor mu?
Bu ne kibirli, ne kadar tepeden bakış!
“Nasıl boykot edersin? Git AKP’ye ver o zaman!”
Bu ne kabalık!
Bugüne kadar CHP’ye oy verenler sizin marabanız mı, köleniz mi?
Niye onlara saygı göstermek ve anlamaya çalışmak yerine onları “AKP’li olmakla” suçluyorsunuz?
Nerede kaldı sizin o ünlü nezaketiniz, beyefendiliğiniz?
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025