Hakan AKSAY
Bazen sabahları uyanınca kâbusun bitip bitmediğini merak ediyorum.
Bitmediğini anlamam çok sürmüyor.
O zaman aklıma hep aynı film geliyor: Bugün Aslında Dündü (Groundhog Day).
Bütün günlerimiz birbirinin aynısı gibi.
Son yıllarda zaten bu duygu sık sık ruhumu işgal ediyordu.
Şimdi Koronovirüs'ün "katkısı" ile sürekli ve daha ağır bir hale geldi.
Bu girdabın içinden çıkamayınca başka yollar arıyorum.
Acaba "krizi fırsata çeviren" güçlü ve akıllı insanlar var mı?
Bu şartlarda mutlu ve huzurlu olmasını başaran birileri çıktı mı?
Galiba bu da pek mümkün değil.
Maalesef...
Derken...
Geçen gün birdenbire aklıma sen geliverdin.
Adını hemen çıkaramadım ama seni iyi hatırlıyordum; yıllar önce hakkında çok şey okumuştum.
James…
James Bedford.*
Nasılsın?
Ölülere nasıl oldukları sorulmaz demeyeceksin bana, eminim.
Çünkü sen ölmedin.
"Uykuya daldın".
Ve hâlâ uyuyorsun.
Yani hukuki olarak öldün de, tıbbi olarak, ya da nasıl desem… Bilimsel bir umut olarak…
Kısacası tekrar aramıza dönme şansın var.
Ve eğer bir gün dönersen, bilim insanları sana hortlak dememize karşı çıkacak, biliyorum.
Uyandı, diyecekler, uzun uykusundan uyandı.
Uzun oldu, değil mi uyku süren? Daha da uzayacak gibi.
Kaç yaşındasın şimdi, James?
73 mü? Yoksa 127 mi?
Bence 127.

Vücudunun sıvı nitrojenle dolu eksi 196 derecedeki tüpe yerleştirilmesi üzere anlaşmaya imza atarken kaç yıl sonra uyandırılabileceğini tahmin ediyordun?
50 ise yanıldın, üç yıl önce o süre doldu. 100 ise 2067'de 173 yaşında uyanacaksın demektir.
Yine görüşemeyeceğiz seninle, aksiliğe bak!
Ama hakkında yazılanları araştırdığında belki Türkiye'de 17 Mayıs 2020'de T24'te yer alan bu yazıyı bulursun. (O zaman kadar bu tür aramalar çok daha hızlı yapılıyor olur, eminim, yabancı dil falan da hiç sorun olmaz.)
Tabii uyandığında benim yazdıklarımdan çok daha önemli ilgi alanların olacak.
Bir kere onca yıldan sonra "yeni hayata ayak uydurabilmen" herhalde pek kolay olmaz.
Yaşam tarzı, kültür, ekonomi, siyaset, her şey bambaşka olacak.
Sen uyuduğunda ABD Başkanı Johnson'dı değil mi?
Ohoo, Nixon, Ford, Carter, Reagan, Bush, Clinton, öteki Bush, Obama derken biz şu anda Trump'tayız. (Şimdiki zamana denk gelmemen senin için iyi oldu aslında.)
Şimdi uyanmış olsaydın Putin, Johnson, Merkel, Macron, Erdoğan, Orban, Bolsonaro gibi epeyce renkli lideri yakından tanıma imkânın olacaktı.
Ekonomik krizden, ahlaki çöküşten falan hiç bahsetmeyeceğim sana.
Evet, iyi ki şu sıralarda uyandırmayacaklar seni. Yoksa böbrek kanserinden muzdaripken, uyanır uyanmaz talihsiz bir hapşırığa hedef olup Korona'dan geri gidebilirdin.
Eğer gerçekten 173 yaşında uyanacaksan Trumpgiller vs. ile birlikte Koronavirüs da ortadan kalkmış olur herhalde.
Hatta "ilerde bir gün" dünyanın bir "yeryüzü cenneti" olacağına inanan gençliğimden miras kalan pembe bir hayal gücüyle, 2067'de dünyanın hiçbir ülkesinde özgürlük ve demokrasi karşıtı uygulamanın kalmayacağını, ekonomilerin düzlüğe çıkacağını, yoksulluk ve işsizliğin tarihe karışmış olacağını umut etmek istiyorum.
Ne güzel!
(Yazının burasında gülümsedim. Bir an için ne Korona kaldı ortada, ne diktatörlükler, ne de Bugün Aslında Dündü!..)
Akıllı adamsın velhasıl, James Bedford.
İyi ki son nefesini verirken ölmek yerine "derin dondurucuda" uzun bir uykuya dalmayı seçtin.

"Uyumak şimdi, uyanmak yüz yıl sonra, sevgilim...
Hayır, kendi asrım beni korkutmuyor,
ben kaçak değilim", demişti Nâzım Hikmet.
Ama "son gülenleri güzel gülecek olan yirminci asır", büyük ozanın umutlarını boşa çıkardı. Yirmi birincisi ise daha beter geldi...
Belki de bu günlerin boğucu ortamında bize kalan en renkli hayal, senin gibi eksi 196 derecede uykuya dalmaktır.
Deriiin bir uykuuu… Ve Trump'tan Korona'ya kadar hayatımızda kötü olan ne varsa hepsi geride kaldıktan sonra uykudan uyandırılmak.
Onu yapacak olanlar da bilim insanları tabii.
Henüz uyuyanları uyandırmayı başaracak teknolojik çözümü bulamadılar ama bir gün mutlaka bulacaklardır.
Önce ufak bir işleri var: Korona aşısını geliştirmek.
Ondan sonrası çocuk oyuncağı.
Sen rahat uyu, James!
Bakarsın bir gün uyandırılıp gözlerimizi ovuşturken seninle karşılaşır, sosyal mesafe falan dinlemeden kucaklaşırız.
* James Bedford (20 Nisan 1893 - 12 Ocak 1967): Dünyanın başarıyla dondurulan ilk insanı. Böbrek kanserine yakalanan ve kurtulma umudu kalmayan Kaliforniya Üniversitesi psikoloji profesörü James Bedford, 12 Ocak 1967 yılında donduruldu. Kendi isteği ile cryo tüpüne girme anlaşması yapan 73 yaşındaki Bedford'un vücudu daha sonradan birkaç kez yer değiştirdi ancak başka bazı örneklerden farklı olarak sorunsuz bir şekilde korunduğu bildirildi.
ABD'de Alcor Life Extension Foundation ve Cryonics Institute, Rusya'da CrioRus gibi bu alanda tanınmış bazı kuruluşlar, insan ve hayvanların dondurulması işlemiyle on yıllardan bu yana uğraşıyor. Çin de bu alanda denemeler yapıyor.
Dondurma işlemlerinin maliyeti ABD'de 200 bin dolar (bütün vücut) ve 80 bin dolar (sadece beyin). Rusya'da ise bu ücretler 36 ve 18 bin dolar kadar. Hayvanların dondurulması da büyüklüklerine bağlı olarak 10 bin-30 bin dolar arasında değişiyor.
Şu anda yüzlerce insan bir gün uyandırılabilme umuduyla dondurulmuş durumda. Anlaşma yapan bini aşkın insan ise "kuyrukta" bekliyor.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025