Hasan Bülent KAHRAMAN
Dün 1 Mayıs'tı. Sabah erkenden kalktım. Deniz kıyısında bir kahveye gittim. Gün o kadar yeniydi ki, çalışanlar henüz yemek yiyordu. Servisin başlamadığını söylediler. Beni başlarından savdılar.
Başka bir kahveye geçtim. Tanıdığım servis görevlisi hal hatır sordu. "Bayramınız kutlu olsun" dedim. Boynunda, başında açık ve güzel bahar renklerinde fularlar vardı. "Kırmızı nerede" diye sordum. "Biz işçiyiz, çalışıyoruz, bayramı kim yapıyor" dedi. Ne yalan söyleyeyim, "kapitalistler" dedimse de "utandım." Ben de onun olması, kutlaması gereken bayram sabahında onun emeğine taliptim.
***
1 Mayıs bayramı dünyanın hiçbir yerinde, haydi sert bir ifade kullanayım, "masum" bir bayram değildir. Bir sınıf mücadelesi tarihinin hatırlandığı, anıldığı (iki sözcük birbirinden epey farklıdır), bu anmanın eylemlerle bütünleştiği bir gündür. 1 Mayıs, toplumun belli bir kesiminindir, diğer kesimine kapalıdır.
1 Mayıs'ın kapalı olduğu kesim de işçi ve emek gibi kavramları sahipleniyor. Bu bir çarpıtmadır. Eski dönemlerdeki tabirle "korporatizm"dir, sınıf gerçeğinin sulandırılmasıdır, reddedilmesidir.
Elbette 1848 yılında değiliz. Elbette "Avrupa'nın üstünde bir hayalet dolaşıyor, komünizm hayaleti" diye başlayan Komünist Manifesto günlerinde yaşamıyoruz. Avrupa'nın sokakları o yıl patlayan devinim ve devrim girişimleriyle sarsılmıyor. (Fransız İhtilali'nin çıktığını gelir Kral'a anlatırlar, bir "devinim mi" der (revolt/ başkaldırı). Hayır derler bir devrim (revolution). Kapitalizm emekçi sınıfı epey gevşetti. Bu gelişmeyi daha 1900 yılında Eduard Bernstein haber veriyordu. Gene de bir işçi sınıfı var, bir emekçi kitlesi var, bir tarih var.
***
Sorun o: 1 Mayıs'ı emekçilerin, işçilerin bayramı ilan edip sonra da onu kutlamalarını kısıtlamak pek akla sığan bir şey değil. Türkiye'de bu kutlamanın odak noktası, ne dersek diyelim Taksim Meydanı'dır. Bu Meydan başlı başına bir tarihtir, bir bellektir. Bellek katmanlarıyla yüklüdür Taksim. Cumhuriyet oradadır, 27 Mayıs oradadır, işçi sınıfı ve 1970'ler oradadır. Ve toplumsal bellek böyle bir şeydir. İnsanlar o meydanı kullanarak kendi belleklerini, tarih ve geçmişlerini canlı tutmak istiyor.
İktidarın işçi sınıfına başka bir meydanı kutlama alanı olarak göstermesi sorunu çözmez. Tersine, sorun doğurur. Çünkü o öneri, değindiğim belleğin "silinmesine" dönük bir girişim olarak algılanıyor. Öyledir de. Kentin, toplumsal alanın sürekli olarak "yenilenmesi", onun hafızasından arındırılmasıdır. İlgili kesimler buna itiraz ederler. Kaldı ki, yeni alan önermesi geleneksel bir devletçi refleks oluşturuyor.
***
Ak Parti iktidarının toplumsallık anlayışıyla anlaşamadığım nokta bu: toplumsallığa (kamusallık denen kavramın doğrusu) müdahale ediliyorsa orada ağır bir devletçi tepki, tavır, tutum var demektir. 1 Mayıs'ın İşçi Bayramı haline getirilmesi ne kadar doğru ve önemliyse toplumsal alanın yasaklanması o ölçüde yanlış.
Nedeni çok açık: toplumsallık mekânından soyutlanır bir şey değildir. Hele bu yasağın sağlanabilmesi için bütün yolların, iskelelerin, köprülerin tutulması, kentin kapatılması sadece yanlış değil o devlet refleksinin en uç noktada gösterilmesidir ki, bu Gezi olaylarından beri söylüyorum, büyük toplum kesimlerine siyaset yaptıran Ak Parti'nin siyaset anlayışıyla çelişir. Bir de, bu 1 Mayıs yasaklaması 1970'lerdeki, Soğuk Savaş yıllarındaki, sağ iktidarların sol korkusunu, endişesini anımsatır.
Siyaset toplumsal, toplumsal olan mekânsaldır. Taksim orada durdukça ilgili bellekler yaşayacaktır.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025