Hasan Bülent KAHRAMAN
Son zamanlarda bakıyorum muhafazakar çevrelerde şaşırtıcı bir halk söylemi, halkçılık eğilimi, hatta tutkusu gözüme çarpıyor.
1970'lerde solun benimsediği bir halk övgüsüyle siyaset yapıyorlar ve halkı romantik bir yaklaşımla ele alıyorlar. Oysa eskiden mesela ne AP'de ne ANAP'ta böyle bir eğilim göze çarpmazdı. Bu durum başlı başına ilginç bir tablo koyuyor ortaya ve bana halkçılığımızın ne olduğu/ olmadığı sorusunu sorduruyor.
Yakın dönemde bu işin kaynağında Sabahattin Eyüboğlu ve arkadaşları yer alır. Eyüboğlu bu halkçılık konusuna takılıp kalmıştır. Tam bir edebiyatçı değil Eyüboğlu. Önemli çevirileri var. Fakat akademik hayatının da etkisiyle kendisini biraz daha düşünce adamı/eylem adamı olarak gördüğü muhakkak. CHP'nin kültürel siyasetini kuvvetle savunuyor.
Köy Enstitüleri projesi başlayınca okulların kurucusu İsmail Hakkı Tonguç'la beraber Ankara yakınlarındaki Hasanoğlan Köy Enstitüsü'ne gidiyor, orada çalışıyor.
Neredeyse 'koyu' diyeceğim halkçılığını da bu aşamalarda pekiştiriyor. Hasan Dede'nin
mutasavvıf Eşrefoğlu'na atfen yazdığı nefesteki 'Halka tan eylemek nemiz/Cümle küstahlık bizdedir' mısralarını kendisine şiar ediniyor. Halkı tek kaynak, tek ölçü olarak benimsiyor.
Halk ona göre dürüsttür, arıdır, bilgedir, hoşgörülüdür, 'gerçek' halk softalıktan, yobazlıktan uzaktır.
Bu düşünceleri Eyüboğlu'nu daha ileriye götürür. İşte mavi yolculuklar, mavi Anadoluculuk bu kökten türer. Bu kervana Halikarnas Balıkçısı bir yandan, Azra Erhat bir yandan, Vedat Günyol bir yandan katılır. Hepsi meseleyi başka bir yanıyla ele alsa da son kertede bu çevre Türkiye'de 1980'lere kadar devam eden halkçılığın kültürel kurucularıdır. En yüksek kültürle uğraşırlar ama halkçılık ilkeleridir
AVRUPA'YI SARDI
Halkçılık, bir akım olarak 19. yüzyılın mirası. Avrupa'da o dönemde romantik bir halkçılık serüveni yaşanıyor. Kısa süre sonra halkçılık, halk kaynağı, dilde özdeşleşme romantik milliyetçiliğin temelini meydana getirmekle kalmayıp dalga dalga bütün Avrupa'yı sarıyor. Almanya ve Balkan ülkeleri bu hareketten etkileniyor. Rusya'da ise Herzen ve Çernişevski'nin kurduğu Bakunin'in ideologluğunu yaptığı iki ayrı dönem ve dalga halinde gelişen Narodnizm hareketi başlıyor, 1860'larda. Narodnizm köylülüğü esas alırsa da son kertede halkçılıktır. İdeoloji olarak da şu 'halka gidelim' felsefesinin uzantısıdır.
Bizde de dilde özdeşleşme, Genç Kalemler dergisi aynı anlayışla bütünleşmiştir.
Ziya Gökalp halk kaynağını tek düstur olarak benimser. Daha karmaşık fikirler geliştirirse de hece vezniyle şiir yazacak, "Türkçeleşmiş Türkçedir/başka lisan bilmeyiz" diyecek ölçüde halk diliyle özdeşleşir. Nihayet 1913-14'te Halka Doğru dergisi yayınlanır. Ne kadar ilginç, bu derginin yazarları, Rusya'da Narodnizm hareketini yaşamış o bölgelerden gelen Türklerdir.
İstanbul'a yerleştiklerinde o anlayışı beraberlerinde getirir ve bu bağlamı oluştururlar. Halkçılığı İttihatçıların temel felsefelerinden birine dönüştürürler.
Bu dalganın beş, 10 yıl içinde yeni Türkiye'yi ve rejimi etkilememesi düşünülebilir mi? Cumhuriyet kurulur kurulmaz Halkçılık esaslı bir cereyan olarak biçimlenir. Kurulan partinin adı Halk Fırkası'dır.
Kısa bir süre sonra halkçılık, Altı Ok'tan biri olur. Halkçılık, Batı dillerine sağ hareketlerin ideolojisi olarak popülizm şeklinde çevrilir. CHP'de ise milliyetçilikle kaynaşır ki, o da Altı Ok'un bir başka ilkesidir. CHP çok elitist bir siyaset yaparken bir yandan da halkçılık diyordu.
1970'lerde Ecevit hareketi başlayınca bu hengame doruğuna ulaştı.
Ecevit, su katılmamış bir 19. yüzyıl aydını ve romantiği olarak geldi, bu ilkeye sıkı sıkı sarıldı. "Gücümüzü halktan ve haktan alıyoruz" dedi. Ataç'ın devrik 'tümce'leriyle ve öztürkçesiyle konuşup yazdı, Eyüboğlu ve ekibi, hangi üslupla ve düşüncelerle savunduysa halkçılığı, o da aynı şekilde savundu. Hatta 19. yüzyıl Rus aydınları gibi içine kapandı, Köykent projeleri kurdu, bir Köy Enstitüleri'ni yeniden canlandırmadığı kaldı.
DEMOKRASİ MESELESİ
Şimdi bakıyorum gene o romantik halkçılık canlanmış durumda.
Muhafazakar çevreler daha önce hiç yanaşmadıkları bir halkçılıkla iç içe şimdi. İşin ilginç yanı vakti zamanında sol çevrelerin, CHP çevrelerinin savunduğu bir anlayışla, yaklaşımla tutunuyorlar halkçılığa. Daha önce o çevrelerden neler duymuşsam şimdi aynı sözcükleri muhafazakar camiadan duyuyorum. Çok ilginç geliyor bana bu. Daha önce örneğin Adalet Partisi veya ANAP'ın bu şekilde bir halkçılık kaygısı yoktu. Onlarda böyle bir romantizm de görmemiştim.
İşi bu noktaya getiren nedir dediğim zaman galiba iki konu öne çıkıyor. Birincisi, demokrasi meselesidir. Darbelerle zedelenmiş bir toplumsal bilinç şimdi halkı ve kararını meşruiyetin de demokrasinin kaynağı olarak görüp, iradesini dokunulmaz kılmak istiyor. Bu görüşün doğrusu da var yanlışı da ama dayandığı zemin bir gerçektir.
Halkın kararı her defasında askeri darbeyle tekme yemişse ardından böyle bir tutumu doğuracaktır.
Yanlışı ise demokratik kararın eleştiriye kapalı olduğunu sanmasıdır.
O yanlış sanı bahsettiğim keskin halkçılığı doğuruyor. Halk gerçeğinin tek gerçek olduğu gibi bir romantik görüşe yol açıyor.
İkincisi, Türkiye'de muhafazakar çevrelerin dayandığı kitlenin kentli, eğitimli, gelirli çevrelerden gördüğü haksız, yanlış, dışlayıcı tepkidir. O çevrelerin söz konusu büyük kitleyi hor görmesidir, hatta özür dileyerek söyleyeyim, hadleri olmadığı halde, aşağılamasıdır. Bu saçma, bu manasız tutum ister istemez iktidar da kurmuş olan kesimin ve onu savunanların tepkisine, romantik halkçılığına dönüşüyor.
Halkın doğru, gerçek, öz olduğu, diğer kesimin yapay, yabancı, yalancı olduğu görüşünü getiriyor.
Bu çekişme içinde bizim unutulmuş romantik halkçılığımız başka bir kisve içinde arz-ı endam ediyor.
ANADOLU BİR GERÇEKTİR
Bu halin de iki yaman çelişkisi ve ilginç yanı var. Birincisi şu:
Halkçılık, Batı'da, yukarıda da değindim, popülizm diye bilinir ve sağ bir görüştür. Bizde sola ait sayılmıştır. Nedeni bahsettiğim Rus devrimci hareketiyle olan ilişkisidir.
Ama Lenin daha o vakitler Narodnizmi eleştirmişti, Halkın Dostları Kimlerdir isimli kitapçığında. (Bizde, unutmayalım, sonra her biri bir tarafa savrulan İsmet Özel, Ataol Behramoğlu ve Murat Belge, Halkın Dostları diye bir de dergi yayınlamışlardı. Halkçılık romantizmi Özel'i faşizan bir Türkçü çizgiye çekti, Behramoğlu'nu ulusalcı yaptı. İkisi de kaynakları olarak hâlâ halkı gösteriyor.) Şimdi ilk defa sağ halkçılıkla özdeşleşiyor.
İkincisi, muhafazakarlık Batı'da aristokrasinin ideolojisidir. Bizde ise, işte, popülizme/halkçılığa kaydı.
Doğal; aristokrasimiz yok, halkçılık dindarlık gibi önemli bir halk değeri üstünden kitlesel siyaset aracı oldu. Ama bugünkü dünyada siyasal çoğunluğun ve oluşturduğu kararın, dindarlık gibi temel bir değerin dışında halk ne ifade eder, bu sorunun cevabı meçhuldür. "Halk bugün sosyolojik ve kültürel olarak kimdir?" sorusu başlı başına bir sorudur. Anadolu hâlâ büyük bir gerçektir, hâlâ yeterince anlaşılmış, kavranmış değildir ama şunca göçün yaşandığı bugünkü dünya romantik bir 19. yüzyıl halkçılığına ne derecede açıktır, bu soru da muhafazakarların üstünde düşünmesi gereken, cevap bekleyen bir başka sorudur.
Hep aydınların, seçkinlerin halk dediği bir dünyada Hasan Dede'nin 'halka tan eylemek nemiz/ cümle küstahlık bizdedir' sözü meğer ne doğruymuş...
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025