Hasan Bülent KAHRAMAN

Hasan Bülent KAHRAMAN
Hasan Bülent KAHRAMAN
Tüm Yazıları
Liberalizmle faşizm arasında
18.04.2016
1608

 'Entelektüel' bazı sitelerin, NY Times gazetesi yazarı Roger Cohen'in 'liberalizm faşizmeyenildi' anlamındaki yazısını iktibas ettiğini görünce gülümsedim. Ne yalan söyleyeyim,'biz yazınca olmuyor da o yazınca mı ilgi görüyor' dedim.

NY Times'da muhakkak göz attığım bir yazardır Cohen. Fazla entelektüel derinliğiolmayan ama ciddi bir sezgiyle düşüncelerini yazan Cohen bu defa da Avrupa veAmerika'da, liberalizmin faşizme yenildiğini söylüyor.

***

Ben de söylüyorum. Ondan çok daha önce belirttim. Sürekli olarak da tekrarlıyorum. ABD, bugün Trump eliyle tahayyül bile edemeyeceğimiz görüşleri dile getiriyor. Avrupa ise köklerinde, kültürel ve politik DNA'sında saklı tuttuğu faşizmi canlandırıyor.
Bunu tespit etmek ve yazmak önemli. Fakat Cohen dostumuz yazısında  büyük noktayı, bu işin gerekçesi sayılabilecek iki büyük noktayı unutmuş.
Bunların ilki liberal, daha doğrusu neoliberal ekonomi ve siyasetin 1979'dan bu yanasoluk aldırmaz bir baskıyla sürdürdüğü hegemonik yaklaşımdır. Başka ideolojilerin, başka politik tutumların 'ölü' olduğunu bunca büyük bir şiddetle iddia ederseniz sonunda neo- liberalizmin kendisi faşizme dönüşür ki, patlak gerçek bir faşizm şeklinde tezahür etti. Bunun sebebi çok zenginlerin, çok küçük bir azınlık olarak daha fazla zenginleşmesi.
İkincisi, bugünkü faşizmin nesnesi yani düşmanıdır, o da İslam'dırMüslümanlardır. Bugünkü Avrupa'nın tutumunu islamofobi diye tanımlamıyor muyuz, işte o 'fobi', o uydurulmuş, gerçek dışı korku döndü, dolaştı, mevcut faşizmi doğurdu. Hiç kuşkunuz olmasın, İslam'ı ve kitlesini Avrupa'dan dışlarsanız bugünkü faşizm de önemli ölçüde yatışır ama kısa bir süre sonra kendisine yeni bir düşman üreterek yeniden ortaya çıkar. Zaten bugünkü, dönük faşizm aynı zamanda siyahlara, Avrupa dışı nüfusa dönük nefretide kapsayıp kuşatıyor.
Sonuç derseniz çok vahim: küreselleşme, Avrupa Birliği ve insancıl idealler bitti. İşin düğüm noktası da göçmenlerdir. Binlerce insan yok olup giderken AB olmadık işlere kalkışıp ikinci bir darbe indiriyor onlara.

***

Cohen'in değinmediği üçüncü konuyu da işaret edeyim: çare ve çıkış!
Çok açık: bu durumdan dünya ancak gerçek, ciddi, ayağı yere basan, sivil toplumu, katılımı, dayanışmayı, paylaşım ve bölüşüm ekonomilerini, sosyal güvenlik sistemlerini, sosyal politikaları kavrayan, kuşatan demokratik bir sol politikayla çıkar. İki iki dört! Gerisi boş laftır. Ama solun ufak tefek mevzii başarılarına mukabil şiddetle gerilediğikanısındayım. Hazin bir durum.
Bize gelince  bu tablonun politikkültürel yanından etkileniyor. Bu muhakkak. Ama bir başka cephesiyle de Türkiye muhafazakâr bir ideolojik çerçeve içinde şu bahsettiğimsol politikaları popülist bir yaklaşımla uyguluyor. İslam'ın ezilmişliğine karşı İslami bir hat çekerek Batı karşıtı olmasa da Batı dışı, Batı ötesi bir cephede kalıyor.
Bugünkü iktidarın kitlesel desteğini hazırlayan kaynak budur. Mesele bu birikimin dahademokratik ve özgürlükçü bir doğrultuya taşınmasıdır. Liberal ekonominin ve politikaların faşizme değil gerçek bir liberalizme evrilmesini sağlamaktır.
Dünyanın ve bizim durumumuz budur, keşke bunları düşünüp konuşsak...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar