Hasan Bülent KAHRAMAN
Birbirinden farklı grupların anayasa önerilerini hazırlayıp ortaya koyması yerinde bir davranış ama bu çok önemli, çok hayati bir sorunu ortadan kaldırmaya yetmiyor: anayasa kimin anayasası olacak?
Bu çok ciddi sorunun cevabı belli, ya halkın, milletin, ulusun anayasası olacak deniyor ya da özgürlüklerin anayasası. Ne var ki, anayasa kuramı açısından bakınca bu yanıt yeterli değil.
Türkiye bugüne değin halkın, toplumun yaptığı bir anayasaya sahip olmadı. Sadece 1923 istisna kabul edilebilir. Anayasalar darbelerden sonra hazırlandı, kurucu meclislerde biçimlendirildi. Seçilmişlerin, halkın oyuyla gelenlerin gerçekleştirdiği bir anayasa bugüne değin yapılamadı.
Şimdi öyle bir aşamadayız. Meclis bir anayasa yapacak. Meclis'te, halkın oyuyla teşekkül etmiş bir iktidar var. Bu tarihin en önemli aşamalarından biri. Eğerçoğunluk bir de demokratik teorinin en önemli ilkesini uygularsa, yani çoğunluk, azınlık haklarını gözeterek hükümet ederse, yönetirse devleti, söz konusu demokrasi koşulu yerine getirilmiş olur. O anayasa sağlam bir zemine oturur. Yani bir uzlaşma anayasası olur.
Buraya kadar olanı neredeyse mekanik bir kural. Yeni ve fazla önemli bir yanı yok. Eğer bu ilke sağlanamazsa ortaya yeni sorunlar çıkacak, anayasa gerginlikleri yaşanacaktır. Çoğunluğun azınlık üstünde kurduğu baskı da ne olursa olsun günü geldiğinde aşılır. Bugünkü dünyada kimsenin buna tevessül etmeyeceği söylenebilir.
Ama daha hassas bir nokta var, bir anayasa ulusun, halkın, toplumun, milletin anayasası olacaksa.
Siyaset, her ne kadar aşıldı, değişti deniyorsa da, orada duruyor, sınıfsal bir şeydir. Her iktidar belli sınıfların katkısıyla biçimlenir. Türkiye'de bazı dönemlerde benim taşıyıcı koalisyon dediğim bir oluşum meydana gelir. 1950'de, 2007'de ve sonrasında böyle bir durumla karşı karşıyayız. Farklı kesimler çıkarlarını getirip bir parti etrafında birleştiriyor bu durumlarda. Tarihsel olarak birbiriyle zıtlaşmış, çekişmiş çevreler, sınıflar, o noktada tarihsel bir çıkar ortaklığı gerçekleştiriyor.
Büyük toplumsal ve ekonomik atılımların yapılması iktidarın bunu görmesine, kendisine verilen bu desteği kullanmasına bağlı.
Böyle bakınca AK Parti iktidarını tam manasıyla bir taşıyıcı koalisyon diye nitelendirmek mümkün. Göçerler, Anadolu sermayesi, aydınlar ve diğer sınıfsal birimler zaman zaman sürtüşseler de bugünkü iktidarla koalisyon kurdular ve onu devam ettiriyorlar. Bu, ortak çıkarlar çevresinde buluşmak bakımından olağanüstü bir fırsat.
Görünen bu çok olumlu dinamiğin yanı sıra ortada başka bir boyut daha var. Bence daha kritik bir nokta o. Henüz dikkate alınmayan ve hazırlanan anayasa paketlerinin mekanik yapıları içinde gözden kaçan bir husus.
Türkiye çok önemli bir ekonomik başarı içinde. Gene sorunlar var ama büyük bir dinamizmin, çok önemli bir gelişmenin olduğu da bir başka gerçek. Bunu sağlayan büyük ölçüde Anadolu sermayesinin dinamizmidir. Bugünkü iktidara asıl başarı kapısını açan budur. Ve Anadolu sermayesi yerleşik İstanbul sermayesiyle çatışıyor.
Eğer yeni anayasa bu kesimin özgürlükler ve daha bin türlü olgu üstünden biçimlenen temel taleplerini kabul etmez, içermez ve güvence altına almazsa o çevrenin kabuğuna çekileceğinden, koalisyon desteğini çekeceğinden, yeni arayışlara gireceğinden ve Türkiye'nin kaybedeceğinden kimsenin şüphe duymaması gerek. Asıl düğüm noktası bu, asıl uzlaşma veya kırılma burada yaşanacak. Bütün bu anayasa tartışmalarının unuttuğu nokta bu.
Haber vereyim...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024