Hasan CEMAL
Sevgili Mehmet Ali sabah erkenden aramıştı. Sesi her zamanki gibi neşeliydi: “Haso günaydın. Bir insana öldükten sonra yazılabilecek bir yazıyı hayattayken yazmışsın, teşekkür ederim.” Sevgili İblis; seni çok özleyeceğim.
Sevgili Mehmet Ali sabah erkenden aramıştı. Sesi her zamanki gibi neşeliydi:
“Haso günaydın. Bir insana öldükten sonra yazılabilecek bir yazıyı hayattayken yazmışsın, teşekkür ederim.”
Sözünü ettiği, bu köşede çıkan 2 Aralık 2002 tarihli yazımdı. Bir kez daha köşeme alıyorum.
Sevgili İblis;
Seni çok özleyeceğim.
* * *
İlhan Erdost bir yayıncıydı. Mamak Askeri Cezaevi’nde 1980 yılı Kasım ayında dövülerek hayata veda etmişti.
12 Eylül dönemiydi.
Yazamıyorduk.
Günlük tutmaya başlamıştım. 16 Kasım 1980 tarihli notlar şöyleydi:
“Gazetemiz kapalı. Uğur Mumcu’yla Erdostların evine gittik. Tam bir ana baba günü. Uğur, İlhan Erdost için yazdığı makalesini artık gazetede çıkamayacağı için iki küçük çocuğuyla perişan haldeki eşine veriyor.
Kardeşini kaybettiği feci olayı onunla birlikte yaşamış olan Muzaffer Erdost’u dinlerken BBC’nin Türkçe haberlerinde Mehmet Ali Birand’ın sesi duyuldu. Bir yandan İlhan’ın ölümünü, öte yandan Cumhuriyet’in kapatılışını veriyordu.
Mehmet Ali’nin sesi ve haberi verişte hissettirdiği duyarlık sanki bir teselli kaynağı olmuştu. Karanlıkta, çok uzaklardan da olsa bir ışık, bir an için yanıp sönmüştü.” (1986’da çıkan ilk kitabım Tank Sesiyle Uyanmak’tan)
Duygulanmıştık o zaman...
Mehmet Ali’yi böyle mi tanıdım? Can Dündar’ın BİRAND, Bir Ömür, Ardına Bakmadan isimli son kitabı su gibi akıp gidiyor.
İlk tanışmamızı hatırlamıyorum.
1970’lerde, 1974 Kıbrıs harekatı sonrası olabilir. Ben Cumhuriyet’te muhabirdim. Ama aynı zamanda gazetenin mutfağında çalıştığım için haberciliğe çok fazla zaman kalmıyordu.
Sevgili Mehmet Ali de Milliyet’in Brüksel temsilcisiydi. Onu fena halde kıskandığım bir dönemdi.
Çünkü, 1974 Kıbrıs çıkarmasını anlattığı 30 Sıcak Gün kitabıyla sahnede ben de varım demiş, yıldızı parlamaya başlamıştı.
Doğan Avcıoğlu’nu anımsıyorum. “Kitap yazmayı gözünde büyütme, sen de otur yaz bir şeyler. Bu memlekette kitabı olan daha çok adam yerine konur” derdi bana...
Ben de kitap yazacaktım.
O zaman Ortakpazar dediğimiz ve kısa adı AET olan Avrupa Ekonomik Topluluğu ile Türkiyeilişkilerini konu alan bir kitap...
Sanıyorum Mehmet Ali’yle Brüksel’de Ortakpazar vesilesiyle tanıştım, 1975 ya da 1976 yılında. Ama gördüm ki, kendisiyle bu alanda yarışmam güçtü. Zira Brüksel’de suyun başını tutmuştu ve iyi gazeteciliğin dokusunda olması gereken hırsla o kadar doluydu ki, çeşmenin başını kimselere bırakmak gibi bir niyeti yoktu.
Ben davranana kadar o, bir ilke daha imza attı ve Ortakpazar kitabını da çıkardı.
Sonra ‘ilkler’e devam etti.
Emret Komutanım’la ilk asker kitabını yazdı. 32. Gün de bir ilkti, televizyon haberciliğimizi dışarıya taşıdı, ona uluslararası bir boyut ekledi. Milliyet’in açtığı büroyla ilk Moskova muhabiri de oldu. Can Dündar’la birlikte yaptığı Demirkırat belgeseli de bir ilkti.
Sonra başına belalar açacak olan bir başka şahane gazetecilik ilki de, Bekaa’ya giderek PKKlideri Öcalan röportajını yapmış olmasıydı.
Kısacası:
‘İlklerin adamı’ydı Birand.
Aramızdan sıyrılıp televizyona adım atarken de öyleydi. Bugün de öyle, ayakta. Elden bırakmıyor zirvede tutunmayı.
Can’ın güzel kitabını okurken, Mehmet Ali’nin hayattaki bu tutunma ve önde olma kavgasının tüm ipuçları, bazen hüzünlü yanlarıyla da bir film şeridi gibi gözümün önünden geçip gitti.
Bizim mesleğin tabiatında kıskançlık hiç eksik olmaz. Belki bu duygu aynı zamanda rekabeti kamçılar, zamanla senin de iyi işlere imza atmanı sağlar.
Ben de kıskandım Mehmet Ali’yi.
Bir dönem neredeyse bütün gazetecilik ödüllerini o toplamıştı.
Anımsıyorum.
1980’lerde Cumhuriyet’in genel yayın yönetmeniyken, Milliyet’in başına gelecek diye de epey tedirgin olmuştum.
Bazen birbirimize kızdık, birbirimizi çok sert eleştirdiğimiz zamanlar yaşadık. Hatta bazen ilişkilerimiz kopar gibi oldu. Bizim de insan olarak artılarımız, eksilerimiz vardı, her fani gibi...
Ama yıllar içinde öylesine güzel dostluk bağları kurduk ki, öylesine keyifli gazetecilik halleri yaşadık ki, dile kolay, neredeyse kırk yıldır, o bana Haso, ben de ona İblis demeye devam ediyoruz.
Sevgili kardeşim;
Bu yazıyı yazarken elbette sevgili Cemre’yi ve onun senin hayatındaki anlamlı ve büyük yerini hiç unutmadım. İnşallah o da seni bir gün Umur’la birlikte Hakiki Birand adıyla kitaplaştırır.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024