Hayko BAĞDAT
Başbakan Erdoğan’ın kariyeri inanılmaz başarılarla dolu. Tüm siyasi hayatı boyunca rakiplerini yendi. Rakipleri bazen çizgi dışına çıkmaya çalıştı. Uyduruk bahanelerle mahpus yattı. Partisine saçma sapan iddianamelerle kapatma davası açıldı. Partisinin cumhurbaşkanı adayının seçilmesine mani olmak için 367 denen alicengiz oyunları oynandı.
Fakat Erdoğan hep yendi.
Ve bu “yenme” duygusu onda inanılmaz bir özgüven yarattı.
Söylemini hep “Hakka ve halka” dayandırdı.
Aldığı yüksek oy oranını, halkın manevi duygularının ve inancının en sonunda siyasete sirayet etmesi olarak tarifledi.
Öyle ki toplumsal kesimlerin bu maneviyatın dışında kalanlarını gayrı İslami ve sakıncalı olarak tescilleyip durdu.
CeHaPe zihniyeti onun söyleminde hep camileri ahıra çeviren, ezanı Türkçe okutan, “başörtülü kızkardeşler”in mahremine dokunan münafıkların toplamıydı.
Alevi meselesini tüm açılımlara rağmen bir Sünni’nin Alevi’yi tarif edişi seviyesinde ele aldı.
Mesele “Ali’yi sevmek” ise torununa Ali ismini koymasından daha büyük bir ispat ne olabilirdi?
Fakat Aleviler eninde sonunda Müslüman’dı.
Ve bir Müslüman’ın ibadet yeri cami idi.
Farklı ibadethane talebi ve namaz dışı ibadet şekilleri son toplamda gayrı İslami’ydi ve bunu hiç içine sindiremedi.
Kürd’ü, Türk’ü, Çerkes’i, Gürcü’sü, Arab’ı...
Neticede bu kavimler Müslüman’dı.
Aynı kıbleye bakıyorlardı.
Milliyetçilik ile ayrıştıran tutkalın yerine İslam ümmeti şemsiyesinin kapsayıcılığı yeterliydi.
Bunun dışına çıkanlar ateist, Zerdüşt, Ezidi gibi “vebalı” muamelesi görebilecek kesimlerdi.
Erdoğan Kürtlere hep Marksist, Leninist, komünist Allahsızlara itibar etmemeyi salık verdi.
Cemil Çiçek’e göre ise zaten bazı gerillalar sünnetsizdi.
Yani Ermeni’ydi onlar.
Bir Müslüman’ın engin gönlüne göre Ahtamar Kilisesi’nin tadil edilmesi meşrudu.
Fakat kilise cemaatinin dışında kalan “Afedersin Ermeniler”e benzetilmek bile bir skandaldı.
Solcuların, Kemalistlerin, Kürt siyasi hareketinin, Alevilerin, demokratların, azınlıkların, LGBT bireylerin, milliyetçilerin ağzından çıkan tüm eleştiriler İslam şemsiyesi ile korunan Erdoğan’ın tabanına nüfuz etmedi.
O bir diktatör falan değil, İslam düşmanı kesimlerin karşısındaki son kaleydi.
Şimdi ise durum biraz değişti.
Milyonlarca gönül vereni olan Müslüman bir topluluk ile kavga ediliyor.
Fethullah Gülen’in önderlik ettiği Hizmet Hareketi.
Burada kullanılan ithamlar eskiye göre değil artık.
Firavun, fitne, fücur, kul hakkı, füruat, şirk konuşuyoruz.
Bazen kavgayı daha iyi anlamak için dini araştırırken buluyorum kendimi.
Artık Erdoğan (gönüllü veya gönülsüz) Müslümanları devlet eliyle fişlemek ile suçlanıyor.
Bazı Müslümanları aynı Kemalistler gibi bürokrasiden tasfiye etmek, fişlerdeki kodlara göre hak ettikleri görevlerden muaf tutmak ve hak yemek ile eleştiriliyor.
Yanıbaşındaki bakanların ailelerinin, önemli bürokratlarının evlerinde milyonlarca dolar, para sayma makineleri bulunuyor.
İktidarı hırsızlıkla, kul hakkı yemekle suçlanıyor.
Erdoğan ise alışkanlıktan olsa gerek bir komplodan bahsederek “Onların bu fitneleri varsa bizim de Allahımız var ” diyor. Kitle bu söylemin karşısında tekbir getiriyor.
Kime karşı Allahınız var?
Fethullah Gülen’e karşı.
Bu kez bu söylem tutmuyor. Gülen’in temsiliyeti Zerdüşt’ünkine hiç benzemiyor.
Erdoğan ilk kez kendi söylemiyle yargılanıyor.
Kavga Habil ile Kabil’in kavgasıysa, referans kutsal kitap ise Gülen Erdoğan’dan daha İslami duruyor.
Bu kez sorunları “başörtüsü” kapatamayacak.
[email protected]
http://www.taraf.com.tr/hayko-bagdat/makale-erdogan-islam-la-sinaniyor.htm
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
23.01.2025
15.01.2025
8.01.2025
18.12.2024
11.12.2024