Hidayet Şefkatli TUKSAL
Size bu yazıyı Hindistan’dan yazıyorum. Nepal’de geçirdiğimiz 2 günden sonra buraya geldik. Çoktandır hiç olmadığım kadar kendimi doğaya yakın hissettiğim bu coğrafyayı önceleri garipsesem de 3 gün içinde alıştığımı, sevdiğimi ve içinde yaşamaya mahkûm edildiğimiz beton medeniyetine kıyasla çok daha insani bulduğumu söylemek istiyorum öncelikle.
Yerel kıyafetler içinde, kahverenginin çeşitli tonlarında buluşan insanlar, hayvan ve doğa ile iç içe yaşamaya alışkın burada. Tozla, toprakla, bizim “kir” olarak algıladığımız pek çok şeyle barışık bir şekilde yaşıyorlar. Ayrıca “laiklik-muhafazakarlık-dindarlık” maddeleri tartışma gündeminden hiç düşmeyen, dini sembollere karşı hâlâ çekincelerin bulunduğu Türkiye’den bakıldığında Nepal de, Hindistan da anlaşılması güç bir dini sembol ve dini ritüel cenneti durumunda.
Beş günlük seyahatimde o kadar çok ibadet eden insan gördüm ki, kendimi “umre” benzeri bir ortamda buldum adeta. Hindu’lar, Budistler, Jainistler, Sihler ve Müslümanlar farklı kıyafetleri, farklı tapınakları ve farklı ibadetleri ile hiç gizlenme ihtiyacı duymadan, yan yana iç içe yaşıyorlar. Bu birliktelik, aralarında hiçbir sorun bulunmadığı anlamına gelmiyor tabi ki, geçmişte kimi gruplar arasında kanlı çatışmalar olduğunu ve bu gün de kan dökülmesine sebep olabilecek kritik sorun alanlarının mevcut olduğunu biliyoruz. Ancak bu durum dini çeşitliliğin baskın tezahürlerini engellemiyor.
Nepal’de ziyaret ettiğimiz şehirler, hemen her köşesinde büyük ya da küçük bir tapınağın yer aldığı, insanların ellerinde tespihler, dillerinde dualar (mantralar) ile döndüğü, günlük ibadetlerini yaptıklarının göstergesi olarak alınlarında renkli işaretler taşıdıkları bir dini fuar alanı gibi. Tapınakların birer ahşap oymacılık harikası olan kapıları, pencereleri gerçekten görülmeye değer. Ayrıca tanrıları ve tanrıların çeşitli özelliklerini simgeleyen kimi ahşap kimi taş heykel ve süslemeler her yeri işgal etmiş durumda. Reenkarnasyon inancının tezahürleri olarak ortaya çıkan tanrılara dair sembollerin halkın zihin dünyasında ne anlam taşıdığını bilmiyorum ama Nepal’in “kumari” denen bakire tanrıçalarının durumunun ekibimizdeki herkesi üzdüğünü söyleyebilirim. Henüz 3-4 yaşındayken, aranan özellikleri taşıdığına inanılan bir kız çocuğunun “tanrıça” ilan edilmesi ve ergenlik dönemine kadar hayatını bir sarayda dışarı çıkmadan, ayaklarını yere basmadan, başkalarının yanında konuşup gülmeden geçirmeye zorlanması, ergenliğe girdiğinde ise bu tanrıçalık görevinden azad edilerek normal insanların arasına karışması ama onunla evlenecek olan erkeğin ölümüne sebep olacağı inancı sebebiyle de ömür boyu bakireliğe mahkûm edilmesi tanrıça “kumari”nin talihsiz kaderini oluşturuyor.
Bu çocuklardan birini gördük, hatta arkadaşlardan bazıları yanına girip çıktılar. Kendine has bir makyajla oturup ziyaretçi kabul eden bu kız çocuğu, tanrıça olabilmek için, her sene tekrarlanan bir korkunç sınavdan başarıyla geçmek zorunda. Yeni kurban edilmiş 108 buffalonun kafası ve vücutları arasında dönerek yapayalnız bir gece geçirmesi istenen bu çocuklar feminist hareketin gündeminden nasıl uzak kalmış bilmiyorum, ama bu adetin çocuğun insan haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle etkili herhangi bir kampanya yapıldığını duymadım.
Nepal’de Müslümanlar da yaşıyor ve iki büyük kompleks şeklinde camileri var, ancak yan yana bu iki cami cemaati birbirinden pek hazzetmeyen iki grubu oluşturuyor. (Gülen cemaatinin ta 1993’te Nepal’e gidip bir okul kurmuş olduğunu öğrendik ama ziyaret edemedik.) Bu cemaatler medrese eğitimi tarzında eğitim vermeye çalışıyorlar müntesiplerine… Şimdilik Nepal hakkında söyleyeceklerim bu kadar, Perşembe günü gezi izlenimlerimi paylaşmaya devam edeceğim inşallah!
Not: Bu yazıda gördüğünüz fotoğraflar, bu geziyi organize eden Hazar Eğitim ve Kültür Derneği’nin geçen yıl ki organizasyonuna ait. İlgili notlara ve fotoğraflara aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz. http://www.hazargrubu.org/etkinlikler/geziler/603-hindistan-gezisi.html
http://serbestiyet.com/beton-medeniyetinden-toz-toprak-ve-nehir-medeniyetine/
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2021
28.03.2021
12.12.2020
23.11.2020
2.01.2020
13.10.2020
29.09.2020
21.09.2020
13.09.2020
5.09.2020