Hilâl KAPLAN
CHP Genel Başkanı Kemâl Kılıçdaroğlu, partisinin neden bu kadar ‘ortaya karışık’ halde olduğunu çözmüş. Kendisinden dinleyelim:
“Sık sık ‘AKP’nin derin devleti’ diyorum. MİT’in içindeki bir kanatla beraber CHP içinde operasyon yapmaya çalışıyorlar. Bu tuzağa da hiçbir CHP’linin düşmemesi lazım. Başta da kendisini ‘Ulusalcı’ olarak tanımlayan arkadaşların düşmemesi lazım.”
Bu sözlerde kayda değer üç nokta var. İlki, en son Dersim tartışmasında da ortaya çıktığı gibi, karşımızda en temel meselelerde dahi ortaklaşamayan, zayıf bir ana muhalefet partisi olduğudur. Ak Parti iktidarına politik alanda en büyük rakip olması gereken CHP, bu haliyle en büyük ‘demokrasi açığı’ sorunumuzdur. Bu zayıflık, en son ulusalcı kanattan önemli vekillerin CHP’den ayrılarak Anadolu Partisi çatısı altında birleşmesiyle ayyuka çıktı. Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu da gündemi MİT’e kaydırmaya çalışarak, hem kendi partisindeki ulusalcılara, onları MİT’çi diye yaftalamakla gözdağı vermek istedi hem de partisinin dağınıklığını dış bir sebebe bağlayarak, parti içi hesaplaşma ve yüzleşmenin önünü almak istedi.
Peki Kemâl Bey, neden hedef olarak MİT’i seçti dersiniz? Ya da öncelikle şunu sorayım: Türkiye’de MİT’e en çok saldıran, her tür faaliyetini yasa dışı göstermeye çalışan, gerekirse yurtdışına ‘jurnalleyen’ odak deyince aklınıza ilk kim geliyor? Doğru bildiniz, hükümet MİT’i kendisine teslim etmeyince, çirkin yüzünü ilk kez 7 Şubat 2012’de açık şekilde gösteren paralel yapı. O gün, bugündür devleti ele geçirme planları kademe kademe suya düşen paralellerin birinci meselesi MİT. Yeri geldi Hakan Fidan’ı Esed’in hamisi olan İran’ın ajanı yaptılar, yeri geldi Esed’e karşı savaşan muhaliflere giden yardım tırlarını durdurarak El Kaide’ye destek veren kurum görüntüsü vermeye çalıştılar. Ancak herbir operasyonları teker teker suya düşünce de, bu sefer iç politika üzerinden MİT’e saldırmaya devam ediyorlar.
İşin komik yanı, bu yakınmada bulunan kişiyle, kendisi de bir kaset oyunuyla partisi karıştırılıp, dizayn edildikten sonra genel başkan olan kişinin, 17-25 Aralık’tan bu yana artan biçimde paralel istihbarat hattına bağlı yaşayan kişinin, kendisine sızdırılan yasadışı kasetleri meclis kürsüsünden dinleterek Ak Parti’yi dizayn edebileceğini zanneden kişinin aynı olması. Gerçi belki de Kılıçdaroğlu tam da bu sebeple MİT’ten müştekidir, kim bilir…
Bu arada Kılıçdaroğlu’nun iddiası da ‘zaman ayarlı’. Bu hafta içerisinde, değişen MİT Kanunu çerçevesinde meclis denetimine giren MİT’in, meclisteki dört partinin üyelerinden oluşan komisyonla yapacağı ilk toplantı gerçekleşmesi bekleniyor. Böylelikle hem meclis denetimine giren MİT’in hem de istihbari faaliyetleri direkt olarak sorgulama yetkisine sahip olan TBMM’nin prestijinin artması ve iki kurum arası işbirliğinin ülke menfaatleri çerçevesinde pekiştirilmesi söz konusu olacak. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, Kılıçdaroğlu’nun sözlerine paralel frekansın karıştığını düşünmemek zor.
MİT’in, ‘Ak Parti’nin derin devleti’ olduğuna dair emareler nedir, bununla MİT’in olması gerektiği gibi hükümet denetimine girmesi mi kast ediliyor, bilmiyorum. Ancak bundan evvel Kılıçdaroğlu’nun ‘paralel devletin partisi’ne dönen kendi partisine bakmasında fayda var.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019