İbrahim Kahveci
Hepsi AK Parti iktidarına kadardı. Hatta en son Haziran 2015’de realiteye dayalı karar verilmişti; sonra zincir koptu.
Artık meydan din-iman ve vatan-millet edebiyatı ile doldu. “Kuru soğan yeriz ama Reis’i yedirmeyiz” sloganı da buradan doğdu.
“Boş tencere iktidarı götürür” demişti rahmetli Demirel. O devir bitti işte.
Boş tencereyi bırakın boş ama bomboş laflar bile götürmüyor. Dünün söylediğini bugün yalanlayıp tam tersini bile söylese dokunmuyor iktidara.
Seçimden önce “Ben bu görevde olduğum sürece faiz artmayacak” diye meydanların inlemesine bakın. Seçimden sonra Mehmet Şimşek’i Bakanlığa oturtan ve faizleri yüzde 50’ye çıkartan da aynı koltuktu.
“Ekonomiden ben sorumluyum ben” deyip “bir ara rezervler düşüt; ben yoktum, Cumhurbaşkanıydım” diyen de aynı.
“Mülakat kalkacak” dedikten sonra bunu unutanda aynı. Ya da seçimden önce sahte-montaj videolarla meydanları “terör karşıtlığı ile inletenler” ile bugün “Kurucu Önder Apo” diyenler ve “masanın altında HDP var diyenler yine aynı kişiler.
Artık Trabzonlu Ekrem İmamoğlu kötü adam ama Abdullah Öcalan muteber olmuş meğerse. Değişme bakın değişeme…
“Akşam başka, sabah başka” diyenler artık cümlelerinin tam tersi için sabahı bile beklemiyorlar. Hatta aynı konuşma içerisinde bile birbirinin tam zıttı cümleleri kurabiliyorlar.
***
Bugün ekonomide uzun süreli bir ekonomik buhran yaşıyoruz. Buhranı şu şekilde izah edeyim: Kriz dediğimiz şey kısa süreli şok acılardır. Mesela bıçakla bir yerinizi kestiniz ve büyük acı ile kesiği bantladınız. İşte bu krizdir. Ama buhran uzun süreli bir rahatsızlığı-bunalımı ifade eder. Mesela bıçakla bir yerinizi kestiniz ve doktor o kesiği dikmiş olabilir. Ama aynı hasta eğer kanser ise o anda bir acı yoktur. Oysa sonunun ölüm-yıkım olacağını bilir.
1994 krizi olsun 2001 krizi olsun hep kesik yaralarıydı ama şimdi öyle değil. Şimdi kanser olmuş bir yapıdayız. Sadece sonucu bekliyoruz…
Buhran ve Yapısal Yıkım sürecini beraber yaşıyoruz aslında. Mesela iyi beyinler ülkeyi terk ediyorsa korkun; hem de feci şekilde korkun. Geride yapay zekayı bile aratmayacak zeka seviyesine gelebiliriz.
İşi ehil olmayanlara verdiğinizde korkun; hem de feci şekilde korkun… Cenabı Allah’ın ayeti ve Peygamber Efendimizin ayeti var: Bunun sonu kıyamet, yani büyük yıkımdır.
Gelelim kısa vadeli duruma:
Şaibeli TÜİK verileri eşliğinde emeklilerin alım gücü feci şekilde düşürüldü. Asgari ücretin yüzde 20’den fazla üzerinde olan ortalama emekli maaşı asgari ücretin yüzde 20’den fazla altına düşmesi kimin ne kadar umurunda oldu? Olduysa da kahramanlar seçimle indirilir mi? Vatan hainliği gibi bir şey bu…
Dine hizmet, Vatan’a hizmet hep basit bir sandık yoluyla gerçekleşebiliyor.
Evladının geleceği gitmiş; 40-45 Hazine garantili müteahhide gelecekler satılmış ne olacak ki? Hz İbrahim bile evladı İsmail’i kurban etmeye götürmedi mi? Kurban olunacak bir dava değil mi? İyi ama neden liderler bu kurbanlık pazarına çıkmıyor? Neden “itibardan tasarruf olmaz” derlerken camilerde fakirliği övüyorlar?
Kısaca sistemin bekası realiteye bağlı. Hani Mehmet Şimşek’in göreve gelirken sarfettiği cümle: Realiteye dönüş…
Akıl ve mantık işlemediği zaman demokraside yeterli işlevi göremeyebiliyor. Avrupa bunu karanlık Ortaçağ ile tecrübe edince laiklik ilkesi getirdi. Bin yıllık bir maliyet ödediler; az mı?
Şimdi bizim sınavımız var. Realiteden kopuşun maliyetini ödüyoruz. Ama daha ödeyeceğimiz fatura ileride… Evlatlarımız, torunlarımız ödeyecek.
Göreceğiz.
NOT: Memura yüzde 10 + yüzde 6 zam teklif etmişler. Ortalama memur maaşı 64 bin lira iken ortalama özel sektör maaşı 37 bin lira. Bu makas çok fazla.
Asgari ücrete 2026 yılında ne önerecekler sanıyorsunuz… İşsiz kalmamak için yüzde 15-20’ye bile razı olacaklar. Memurun işten atılma riski de yok…
Zor günler kimi zorlayacak görerek tecrübe edeceğiz. Tıpkı 2018-19 yıllarındaki gibi. Her seçimden sonra kara günlerin gelmesi tesadüfi mi? Hala mı uyanamadın?
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
10.11.2025
4.11.2025
3.11.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
21.10.2025
20.10.2025