İbrahim Kahveci
Merkez Bankaları gizemli midir? Sürpriz adımlar mı atmalı; yoksa öngörülebilir (herkesin tahmin ettiği) yollara mı başvurmalı?
Bugün FED nerede ise 3-5 ay öncesinden ne yapacağını piyasaya alıştırıyor. ECB ve BOJ aynı şekilde davranıyor. Herkes önceden ne karar alınacağına nerede ise piyasaları hazırlamış oluyor.
Ya biz!
İlk önce şunu soralım: Merkez Bankamız ne kadar bağımsız? Görüntüde bağımsız ama siyasetten etkilenmeden ne kadar bağımsız karar alabiliyor.
Ülkemizin Cumhurbaşkanı daha kısa süre önce yurtdışında olmamı fırsat bilip faiz artırdılar diyor. Demek ki, yurtiçinde olsaydı o faiz artırımı öyle kolay olmayacaktı.
Ya şimdi!
Cumhurbaşkanının yurtiçinde olduğu bir zaman diliminde faizi nasıl rekora çıkartabiliyorlar? Onun da işaretleri var aslında. Önceki gün Cumhurbaşkanı bizzat paramızla oynayanları ters köşeye yatıracağız diyor.
Ve dün...
Merkez Bankası piyasaya 50 baz puan artırım mesajı (fısıltılar) vermesine rağmen, faizi 75 baz puan artırıyor. Dolar hemen 4,035’e kadar düşüyor. Ama ardından yeniden 4,10’a çıkıyor. Sürpriz artırımın etkisi sadece 10-15 dakika oluyor.
Galiba bağımsız karar yerine, izin alınarak yapılan faiz artırımı da soruna çözüm olmuyor. Piyasa bağımsız karar işleyişine daha çok önem vermiş gibi duruyor.
DÖVİZE OLAN MUHTAÇLIĞIMIZ
Merkez Bankası neden faiz artırıyor ve bu artırım soruna çözüm olmuyor?
Bakınız, faiz kararı ile ekonomide döviz dengesi kurarak kısa süreli önlem alınabilir. Mesela kısa vadeli döviz ihtiyaçlarında yüksek reel faiz vererek yabancı sıcak parayı çekebilir ve nefes alabiliriz.
Elbette yüksek faizin de bir maliyeti vardır ve yüksek faizle ekonomi asla ve asla uzun süre yönetilemez. Aksi halde rantın geliri, üretimin gelirinin üzerinde kalarak bütün dengeleri bozacaktır.
Şimdi şuna bakalım: Biz ne yaptık?
Bol para ve yabancı sermaye akımının sürdüğü dönemde saz çalarak bu paranın keyfini mi sürdük? Yoksa, bu parayı derhal cari açığı kapatacak üretim süreçlerine mi yönlendirdik?
Hayır... Çok net hayır.
Bugün değil, yıllardır ekonomiyi faiz üzerinden yönetme basitliğini seçtik. Ekonomik büyümeye baktık ama ekonomik gelişmeye hiç göz atmadık. Ekonomik kalkınma hamlesi başlatmadık.
630 milyar dolar para gelmiş. Bu parayı oturup bir güzel yedik. Şimdi de çıkıp “dış güçler-hainler - bizimle oynuyorlar” gibi slogan sözlerle avunuyoruz.
Bakın şu anda yıllık cari açığımız 53 milyar dolar. Bunun anlamı şu demektir: Bizim yılda bu kadar döviz bulmamız gerekiyor. Bir de eski borçlar düşünürsek durum daha zor elbette.
Faiz politikasını dövize endeksli değil de talep endeksli yönlendirecek noktaya gelirsek elbette yüksek faiz dönemleri de olacaktır. İç talebi kısıtlamak için çok yüksek tüketim dönemlerinde faiz artışı ile ekonomik soğumalar yapılacaktır. Ama unutmayın ki, dövize karşı faiz artışı ile talebe karşı faiz artışı farklı şeylerdir.
Hatta şunu söyleyelim: Türkiye ne zaman talebe karşı faiz artışına giderse, işte o zaman başarılı bir ekonomik modeldeyiz diyebiliriz.
Bugün 200 milyar doların üzerinde seyreden yabancı para mevduatları bile bize TL’nin dandik para haline geldiğini gösteriyor. Tasarruf sahipleri paralarını TL yerine dolara yatırıyor. İşte kısa vadede TL’nin cazibesini artırmak için mecburen faiz artışları olacaktır.
Ama ben olaya hep uzun vadeli bakıyorum: Kısa vadeli nefes aldıracak önlemleri neden kalıcı çözümler olarak yıllardır söyleyip durduk? Neden kalıcı çözümlerde arpa boyu yol almadık?
Umarım kalıcı çözümler için acı reçeteleri uygulamaya başlarız. Aksi halde acı reçete bile yazmanın çare olmayacağı durumlara gelebiliriz.
Galiba acil seçim kararı da bu yüzden alındı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025