İbrahim Kahveci
Biz ucuz bir ülke miyiz, yoksa pahalılıktan kıvranan bir yerde mi yaşıyoruz? Ya da neden kimsenin kazanamadığı bir düzen kurduk? Bu düzeni kurmayı nasıl başardık?
Mesela bir kaç örnek verelim.
Bu yıl kuru soğan hasadını para etmediği için değmez bularak tarla ektiğimiz görüntüleri hep beraber izledik. Bakınız geçen yıl temmuz ayında tarla fiyatı 0,83 kuruş olan kuru soğanın, bu yıl tarla fiyatı 0,75 kuruşa düşmüş. Ama aynı kuru soğan geçen yıl temmuz ayında rafta 1,785 liraya satılırken, bu yıl 2,08 liraya satılmış.
Tarla fiyatı yüzde 10 düşen ürünün raf fiyatı yüzde 16,5 artış göstermiş.
Yine geçen yıl temmuz ayında tarlada 1,15 lira olan patates bu yıl aynı ayda tarla fiyatı 1,00 liraya düşmüş. Ama patatesin raf fiyatı geçen yıl temmuz ayında 2,33 liradan bu yıl 2,79 liraya yükselmiş.
Tarla fiyatı yüzde 13 gerileyen patatesin neden raf fiyatı yüzde 19,6 artar?
Domateste de durum aynı. Geçen yıl tarlada 1,77 liraya satılan domates bu yıl aynı ayda tarla fiyatı değişmeden kalmış. Oysa domatesin raf fiyatı geçen yıl temmuz ayında 3,24 liradan bu yıl 4,44 liraya çıkmış.
Tarla fiyatı aynı kalan domates neden raflarda yüzde 37 zamlanır ki?
Kısaca defalarca değindiğimiz konuya geri dönüyoruz: Tarlada çiftçinin para etmeyen ürünü rafta tüketiciyi çileden çıkartıyor.
Tarımda sorunun tarla olmadığını, hatta tarlada çiftçinin büyük zararda olduğunu dilimizde tüy bitercesine yıllardır yazıyoruz.
Ülkede kurulu düzen yanlış ve bu düzen tüketiciyi çileden çıkartacak noktaya gelmiştir. Pahalı bir hayat ama arkasında ucuz bir çiftçi hayatını besliyor. Ya da besleyemiyor...
***
Tarlada çiftçinin kazanmadığı, hatta ürünü değersiz bulup hasat etmediği ürünleri neden raflarda ateş pahasına tüketmek zorunda kalıyoruz?
Salatalık örneğine bakalım. Bu yıl temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 83 zamlanarak 4,30 liradan satılmış. Oysa aynı ürün tarlada 1,13 liradan yüzde 44,8 zamla 1,64 liraya yükselmiş. Tarlada yaşanan fiyat artışının iki katı rafa yansımış.
Ama bir de bu işin uzun süreli farkları var.
Mesela salatalık tarlada 2016 yılı temmuz ayında 0,91 kuruşmuş. Aynı tarihte raf fiyatı ise 1,78 liraya ulaşmış. Yaklaşık iki kat fark varmış. Oysa şimdi tarla fiyatı ile raf fiyatı farkı 2,6 kata çıkmış oldu.
Yine temmuz 2016’da domatesin tarla fiyatı 1,30 lira iken raf fiyatı 2,47 liraydı. Fark 1,9 kat seviyesinde oluşmuş. Ama bu yıl tarla fiyatı ile raf fiyatı farkı 2,5 kata çıkmış.
Makas sürekli açılıyor.
Tarlada artmayan fiyatlar raflarda el yakıyor. Ne çiftçi kazanıyor ne de tüketici bu ucuzluktan faydalanabiliyor.
Demek ki tarımda tarlada daha çok ürün üretmek çözüm değil. Hatta çiftçiye daha fazla ürettirmek çiftçiyi daha büyük zarara sokmak demektir.
Sorunu doğru tespit edemezsek çözümü de bulamayız.
Önce doğru teşhis gerekiyor.
Hatırlayın mandalinayı... Ekim 2020-Şubat 2021 hasat mevsiminde tarla fiyatı 1,5 liraydı. Ama aynı mandalinanın aynı aylarda raf fiyatı 4,84 lira oldu.
Kimse bu ürünlerin fire oranı vs demesin. Madem fire var ise neden eski yıllarda 1-1,5 kat fiyat farkına satılırken, şimdi 2,5-3 kat fiyat farkı oluştu?
Mesele ne tarladır ne de firedir. Mesele kaybeden bir ülke düzenidir.
Bugün Hazine garantili pahalı yollarımız zorunlu güzergahlar vasıtası ile ürünlere ek maliyet getirmiştir. Ama asıl sorun perakende sistemidir.
Verimsizleşen ve bir türlü dengeye oturmayan kuralsız perakende sistemi bu verimsizliğini tüketiciye ödettirmektedir.
Kuralsızdır, çünkü mahalle arasına kadar 10-15 zincir market girmiştir. Alan başına müşteri sayısı yetersizliği işte o verimsizliği beslemektedir.
Kuralsız piyasa pahalı piyasa sonucunu doğurmaktadır.
***
Buradan muhalefete de bir kez daha seslenelim.
Neden tarımda üretici yerlerde organizasyon geliştirip, tüketici illere ucuza satış fırsatları oluşturmuyorlar? Neden gıda işine el atmıyorlar?
Varlık bizde ama aynı zamanda yokluğu çeken de biziz. Merkezi yönetimin bu ülkede sorun çözme kapasitesi sıfıra gelmiştir ama muhalefet neden çözümü fiiliyata dökmüyor?
Hem çiftçinin hem de tüketicinin kazanacağı bir sisteme neden yaklaşmıyorlar?
İnanın ben de anlamış değilim. Umarım en kısa sürede temel gıda ürünlerinde çözüme yönelik bir adım atılır. Aksi halde bu ülkede kaybet kaybet sistemi işlemeye devam edecektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025