İhsan DAĞI
Aydın Menderes'i kaybettik. Babasının siyasal çizgisine sahip çıkan, ama aynı zamanda da kendisi olmaya çalışan bir aydın ve siyasetçiydi. Koyu bir hüzün gibi yaşadı babasını seven insanlar arasında, seven ve unutmayan...
Ona Adnan Menderes'ten hüzün kaldı miras olarak. Başkaları babasının 'siyasal miras'ından iktidarlar kurarken, imkânlar ve imtiyazlar devşirirken Aydın Menderes'e düşen 'hüzün'dü...
'Babası asılan çocuk'u 65 yaşına kadar gözlerinde taşıdı. Vakar ve gururun içinde sakladı acısını. Varlığıyla halkı da hep hüzünlendirdi. Yoksa, başbakanlarını ipe götüren serserilere 'dur' diyemeyen halk kendi yüreksizliğine mi ağladı onu görüp? O meş'um 17 Eylül günü 'sevdikleri adam' katledilirken sesleri çıkmayan kitlelerin suçluluk psikolojisini de depreştirdi 'Menderes'in yetimi' olarak. Varlığıyla halka hep 'o'nu hatırlattı. Halka, sevdikleri adam katledilirken sessiz kalmalarının günahını hatırlattı. Ne yapabilirlerdi ki? Eşkıya el koymuştu her yere, her şeye. Nasıl karşı çıkacaklardı? Ellerindeki tek güç 'bir oy'du. İşte onu bir kurşun gibi kullandılar 1960'larda, öfkeyle...
Oysa Aydın Menderes 'öfkelenmeyen'di. 'Kader' dedi, razı oldu. Ne isyan etti ne de intikam istedi. Babasının vasiyetine sadık kaldı. Darağacında cellâdına gülümseyen Adnan Menderes, 'Kimseye dargın değilim. Kırgınlığım yok' dememiş miydi? 'Devletine ve milletine saadetler' dilememiş miydi?
Ancak, Aydın Menderes'in 'tevekkül'ünü yanlış okumamak gerek. O kişisel bir intikam peşinde asla koşmadı, derdi başkaydı. Milletin emanet ettiği silahı milletin temsilcilerine, başbakanına doğrultarak darbe yapanlardan intikam almaya çalışmadı, bu darbecilerin mensup oldukları ordudan da. Onlar birbirlerini yediler, ömürleri korku ve nefret içinde geçti. Ne anan var onları bugün, ne bilen... Tarihe de bir avuç eşkıya olarak geçtiler.
Darbeye fetva veren, Demokratların yargılanması için darbecileri ikna eden üniversite profesörlerinden de intikam almaya çalışmadı Aydın Menderes ve Menderes ailesi.
Akıl almaz iftira ve saçmalığı 'iddianame' haline getiren, Demokratların avukatlarını sindirmek ve susturmak için her yolu deneyen, savunma hakkına bile saygı göstermeyen sözde hâkimler ve savcılara karşı da intikam peşinde koşmadılar.
Aydın Menderes, 'en iyi intikam'ın demokrasi olduğunu bilen 'bilge' bir kişilik sergiledi. O, darbecilerle hesaplaşırken 'babasının intikamı'nı demokraside arayan adamdı. 12 Eylül anayasa referandumu öncesinde 'Her evet oyu, merhum Adnan Menderes'in ruhuna okunmuş Fatiha yerini tutacaktır.' sözü boşa söylenmedi. Sivil ve demokratik bir anayasaya verdiği desteğin amacı açıktı; demokratları imha eden darbecilerin kurduğu vesayet rejimine son vermek.
Ömrünün son döneminde Menderes'in mirasından kendilerine iş, itibar, iktidar ve siyasi kariyer çıkaranlarla mücadele etti. Maskelerini indirdi onların ve 'hokkabazlık'larını deşifre etti. CHP Genel Başkanı'nın bile katıldığı cenaze töreninde yıllarca Menderes'in avukatı, su müdürü vs. olmakla övünenlerden eser yoktu.
Utançlarından olmalı... Çünkü onlardı Menderes'i sevenlerin oyunu alıp onun mezarına bile sahip çıkamayanlar, onu İmralı'da otuz yıl tek başına bırakanlar, mezarına gidip bir Fatiha okuyamayanlar... Sonra da oğul Menderes'i 'siyasî yasaklı' yapan 28 Şubat döneminde askerle iş tutan, darbeye ebelik yapanlar...
TSK, Aydın Menderes'in cenaze törenine 'çelenk' göndermiş. Aferin, ama yetmez; özür dileyeceksiniz... 27 Mayıs'ta sizin üniformanızı giyip, sizin silahınızı kuşanan çetenin yaptıklarından dolayı Menderes ailesinden ve milletten er ya da geç özür dileyeceksiniz...
27 Mayıs'ın ve 17 Eylül'ün acısını yaşayan Menderes ailesi kavuştu birbirlerine. Onlara Allah'ın rahmeti, milletin duası yeter... Geride kalanlara ise demokrasi gerek, sivil ve demokratik bir anayasa gerek ki darbecilere karşı hakiki 'rövanş' kazanılsın, Menderesler'in ruhu şad olsun...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Suriye’de Türkiye’nin öncelikli hedefi ne?
13.01.2025 - Neden normalleşme?
10.05.2024 - Seçimin kazananları, kaybedenleri
11.04.2024 - AKP’nin ve Türkiye’nin Çıkış Yolu: Yeni Anayasayla Parlamenter Rejime Dönüş
8.04.2024 - Atatürk realitesi ve Atatürkçülük: Yeniden düşünmek mümkün mü?
3.01.2024 - İYİ Parti ne yapmaya çalışıyor?
25.12.2023 - Medeniyetler çatışması, Batı karşıtlığı ve İslamcılığın yeniden inşası
13.12.2023 - Erdoğan’ın AKP’ye ihtiyacı var mı?
16.10.2023 - Dört yanımız düşmanlarla çevriliyse ne yaparız?
9.10.2023 - Muhalefet nereye?
17.06.2023
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Can Celli
Tek adamcı, otoriter bir Türkiyeye karşı güzel bir yazı.