Kurtuluş TAYİZ
Ortaköy katliamının ardından Batı medyasında çıkan haber ve analizler ilginçti. İngiliz The Independent“Türkiye’nin çökme riskiyle karşı karşıya” olduğunu ileri süren bir yazıya yer verdi; Daily Delegraph ise Mark Almond imzasıyla yer verdiği bir analizde Türkiye’yi Avrupa’nın yeni “Hasta adamı” olarak niteledi.
Her iki analizin ortak noktası Türkiye’ye ömür biçmesi.
Batı, Türkiye’nin ömür biçilecek bir ülke olmadığını aslında tarihten az çok bilmekte. “Hasta adam” olarak niteledikleri Osmanlı’yı yağmalamaya geldiklerinde aslında hayal kırıklığına uğradılar; buralara kadar Türkleri tarihten silmeye gelen Avrupalı devletler, İstiklal Harbi zaferiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni kabul etmek zorunda kaldılar.
Ancak Türkiye’yi çökertme planlarından vazgeçmedikleri de sır değil. Bugün karşı karşıya kaldığımız terör saldırılarının arkasında Batı’nın yüzyıl önce yarım kalmış hesapları, emelleri bulunmakta. Terör örgütlerini kullanarak Türkiye’yi bölünme, parçalanma, çökme kıvamına getirmek istiyorlar. PKK’yı, FETÖ’yü, DEAŞ’ı sırayla Türkiye’nin üzerine salan Batı’dır.
Ama iddia ettikleri gibi de Türkiye bugün ne çökme riski taşıyor, ne ölmeye mahkum bir “hasta adam”. Bunca çabaya, komploya, kışkırtmaya, terör saldırılarına rağmen Türkiye’yi çökme noktasına getirebilmiş değiller. Bunu başarmaktan henüz çok uzaklar.
Eğer devlet ve millet olarak terör saldırıları karşısında paniğe kapılıp kendimize olan güveni yitirirsek çözülme ve çökme tehlikesi başgösterir.
Batılı devletler işte tam da bu noktaya çalışıyorlar. Her terör saldırısından sonra Türkiye’nin çöktüğü, bittiği yönünde psikolojik savaş içerikli haber ve analizlere biraz daha fazla yer vererek özgüvenimizi sarsmak istiyorlar.
Devlet olarak bekâ mücadelesi içinde olduğumuz bir gerçek. Zira karşı karşıya kaldığımız terör saldırıları milli birliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü hedef alıyor. Bu yüzden ikinci İstiklal Harbi gibi bir mücadele içindeyiz. Ancak bu durum Batı medyasının öne sürdüğü gibi Türkiye’nin çökme riskiyle karşı karşıya olduğu anlamına gelmiyor. İstedikleri, hayal ettikleri elbette Türkiye’nin çökmesi, dağılması; ama Türkiye hiç olmadığı kadar siyasi ve toplumsal bütünlüğe sahip. Batı, yakın zamana kadar giriştiği Türkiye’yi çökertme girişimlerinin hiçbirinden sonuç alamadı. PKK üzerinden planlanan “iç savaş” denemesi başarıya ulaşamadı. FETÖ üzerinden geliştirdikleri 15 Temmuz’daki darbe girişimi ezildi. Fırat Kalkanı operasyonuyla güney sınırımızdaki PYD ve DEAŞ tehdidi bertaraf edildi.
Devlet, Batı’nın tüm stratejik hamlelerini etkisizleştirmeyi başardı. Şimdi ellerinde kalan son kozu oynamaya çalışıyorlar; Türkiye’yi Batı’nın arka bahçesi olmaktan çıkaracak olan “Cumhurbaşkanlığı sistemine” geçiş sürecini, darbe sürecine dönüştürmeyi planlıyorlar. Bunun için terör örgütlerini topyekun sahaya sürdüler, siyasi suikastlara başvurmaya başladılar; siyaset, sanat ve medya dünyasındaki bazı aktörleri kullanarak toplumsal alanı da karıştırmaya çalışacaklardır.
Ne var ki Türkiye, terör saldırıları ve medya üzerinden yürütülen algı operasyonlarıyla çökecek bir ülke değil; “Hasta adam” diyerek ömür biçilecek bir ülke ise hiç değil. Batılı devletler, aslında biraz da terör örgütlerini kullanarak Türkiye’yi korkutmaya, masada teslim almaya çalışıyorlar. Tarihin en büyük terör saldırılarına maruz kalmış olsa da Türkiye, Batı’nın dayatmalarını görüyor ve bu dayatmalara teslim olmaya hiç niyeti yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019