Leyla İPEKCİ
Yusuf Genç'in gazetemizdeki haberinde okudum; Türkiye'nin yeni Başbakanını anlatan yakın arkadaşlarından biri olan Mustafa Özel, Ahmet Davutoğlu için belki de hemen herkesin hemfikir olacağı net bir ifade kullanmış: 'Bir birlik insanıdır.' Özel, şöyle devam etmiş: 'Muhtemelen tevhid inancının bir yansıması olarak, birçok zıtlığı kafasında ve hayatında birliğe dönüştüre geldi. Fikir/Eylem birliği; Akıl/Gönül birliği; Millet/Ümmet birliği, Ümmet/İnsanlık birliği...'
Cüneyt Kaya ise Davutoğlu'ndaki bu birlik duygusuna hayatın içinden örnekler getirmiş: 'O, hemen her dersinde sizi antik dünyadan modern zamanlara kadar farklı medeniyet havzalarının düşünsel ve siyasi tarihlerinde mukayeseli bir gezintiye çıkartır. Bir anda kendinizi Sokrat veya Konfüçyüs'ün yanında bulabilir, biraz sonra Kudüs önlerindeki Selahaddin-i Eyyûbî'nin karargâhında, Endülüs'de el-Hamra Sarayı'nda ya da Rönesans İtalya'sında gözlerinizi açabilirsiniz. Ancak o, bunu bir tarihçi güdüsüyle değil, günümüzün entelektüel problemlerini ve siyasi tartışmalarını derinlikli bir şekilde ele almak üzere yapar. Bu anlamda onun stratejik derinliğinin arkasında yatan köklü bir tarihî ve entelektüel derinlikten rahatlıkla söz edilebilir.'
Dünyanın ve Türkiye'nin bunca yıldır kendisini izlediği bir liderden söz ediyoruz ama yine de yakınlarının yaklaşımı bize onun niteliklerinin ardına bakma fırsatı vereceği için ille onların sözlerini merak ediyoruz. Bu ülkenin vatandaşı olarak bu haberi okurken benim merakım daha ziyade bir beklentinin gerçekleşmesine duyduğum umudun tazelenmesine dair oldu. Biraz açayım.
Medeniyet inşası ihtiyacımızın bu süreçte toplumsal hayatın içinde bir arzu sosyolojisine tekabül ettiğinin tanıklığından hareket ediyorum yazılarımda. Kültür ve sanat bir medeniyetin ruhunu oluşturan temel taşlardandır kuşkusuz, onu oluşturacak ana malzeme ise 'kâmil insan' yetiştirmekle mümkün demiştim çoğulcu bir medeniyet enstitüsü fikrini geliştirmeye çalıştığım önceki yazılarımda.
Onların insanlığın tüm hakikatini cem eden özellikleri, evrensel dili, 'güzel ahlak' ve edebi yer ve göklerin nurudur diyebiliriz. Sözleri canlı sözdür. Buradan hareketle güzellik medeniyetinin ipuçlarından birini yakalayabiliyoruz. Çoğulcu, barışçıl, büyük ve adalet temelli bir medeniyet kurmaktan bahsetmek istiyorsak...
Bu anlamda sivil toplum bunun bir ayağı ise, bir diğer ayağı da devlet. Çünkü devlet düzeyinde yapılanlar ve yapılması gerekenler bu maneviyat ittifakının çok önemli bir parçası. Uluslararası ayağı da olan böyle bir medeniyet enstitüsünü bir tür tevhid mahalli olarak tanımlamıştım. Özel'in tabiriyle 'birlik insanı' Davutoğlu'nun Başbakanlığı tam da bu yoldaki bir ilk icraat olarak görünüyor bana. O halde hayal / tahayyül imkânlarını zorlayarak, bu umudu gerçekleştirmeye yönelik bazı somut önerilerde bulunabiliriz artık.
Mevcut kurumlardan farklı olarak stratejik değerler önermeyi de amaçlayan daha 'bütüncül', işlevsel, daha seri davranabilen, daha ayrıntılı çalışacak, devlet aygıtının ruhuna tabiri caizse bir tevhidî derinlik katacak bir oluşum pekâlâ etkili olabilir. Tika ve icraatları kuşkusuz bunun bir erken örneği idi. Başbakanlığın veya Cumhurbaşkanlığının himayesinde işlevini genişleterek sürdürebilecek özerk bir kurum, bugünün milletiyle barışık devlet modeli ve çeşitlenen toplumsal beklentiler açısından da elzem görünüyor.
Edebiyattan mimariye, halk kültüründen musikiye, şiire bütün birikimleri konu edinen ama hiçbir şekilde tahakkümcü olmayan, toplumsal mühendisliğe soyunmayan, kucaklayıcı ve kuşatıcı bir oluşumdan bahsediyorum. İlk hedeflerinden biri ise üzerinde yaşadığımız ve durmaksızın birbirimizle etkileşim içinde olduğumuz geniş Ortadoğu coğrafyasının toprağını mayalayan ve sınırları kaldırarak mezhep, ırk, köken ötesinden insanlığı kucaklayan veli, mutasavvıf, düşünür ve sanatçıların eserlerinin araştırmalarına olanak sağlamak olmalı.
Bugünün dilinde çalkalanan küresel değerler havuzuna bir bakalım. Evrensel değer olarak kodlanan ama birçoğu insanın tevhidî hakikatini kuşatamayan aksine insanî niteliklerimizi yüzeyde tuttukça cansızlaştıran bir havuz görüyoruz. Evrensel / ilahî nitelikleri kendinde toplamış eserlerin katkısıyla havuzu derinleştirme niyeti böyle bir oluşumun öncelikli sorumluluğu olmalı.
Kitaplıklarımızda, raflarda duran ve yeni kuşak araştırmacıların, bilim adamlarının, düşünürlerin ve sanatçıların bilmediği, okuyamadığı, ulaşamadığı eserleri bugüne taşımayı, barındırdıkları evrensel insanlık değerlerini gün yüzüne çıkarmayı, işlemeyi, güncellemeyi, yabancı dillere çevirmeyi ve bunları sivillerin olduğu kadar bürokratik ve siyasi elitlerin yararına da sunmayı öncelikle hedefleyen bir enstitü bu anlamda büyük bir boşluğu dolduracaktır. Bizi küresel değerler birikintisinde kulaç atmaktan daha derinlere, kıyısız okyanuslara çekecektir bu yaklaşım kuşkusuz.
'Gençliğimizde dilden dile dolaşan 'Ahmet Davutoğlu bahçesine müştemilat şeklinde kütüphane yaptırmış' haberinin yarattığı efsane ikliminin Türkiye'nin şehirleri için de gerçekleştirmesini bekliyoruz' diyen Fatma Barbarosoğlu'ndan öğrendiğim kadarıyla: Davutoğlu'nun Türkiye'nin dört bir tarafına dünya standartlarında kütüphaneler kurulmasına öncülük etmesini bekleyen birkaç nesil var zaten halihazırda! (İnşallah diğer önerilerle devam edeceğim.)
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.09.2018
4.02.2018
1.02.2018
28.08.2018
25.08.2018
21.08.2018
7.02.2018
4.02.2018
31.07.2018
28.07.2018