Mehmet Acet
Siyasetin son 5 ayının panoramasına baktığımızda, bu 5 ayın başlangıcıyla geldiği nokta, son derece dikkat çekici bir fotoğrafı önümüze koyuyor.
Gelin bu fotoğrafa birlikte bakalım…
23 Haziran 2019 İstanbul seçimlerinden sonra iktidar cephesinde ciddi bir moral bozukluğu, muhalefet kanadında ise, tam tersi büyük bir coşku havası esmeye başlamıştı.
Alternatif politikalar üretip ‘umut’ üzerinden siyaset yapma yerine, çatının iktidar partisinin üzerine çökmesi beklentisiyle hareket eden, bu anlamda ‘yıkıcı gelişmelere’ bel bağlayan çevrelerde, ülkenin ‘üç vakte’ kadar yönetilemez hale gelmesi ümidi ortaya çıktı.
Bu, siyasi ahlâka sığmayan, vatanseverlik duygusunun asgari koşullarını bile sağlamayan korkunç bir anlayış.
Ama öyle işte…
Ağırlıklı olarak CHP ve HDP içerisinde kümelenen, ülkenin durumunun ne olacağı önemli değil, yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin düşüncesinden beslenen bir damar var karşımızda.
Arzu edilen şuydu:
Amerika S-400 füzeleri nedeniyle ağır yaptırımlar uygulayacak, dolar başını alıp gidecek, piyasa altüst olacak, ekonomi yönetilemez hale gelecek, yani çatı, iktidarın üzerine yıkılıverecekti.
Temmuz ayında bu senaryoya uygun düşecek şekilde, ‘kara bulutlar’ toplanmaya başlamıştı da.
Ama olmadı.
Olmadığı gibi, bir süre sonra rüzgâr tersinden esmeye başladı.
Havayı değiştiren, iktidar cephesine moral veren, karşı tarafta hayal kırıklığı ve panik üreten kritik gelişmeler oldu.
İYİ PARTİ’NİN YENİ POZİSYONU, MİLLET İTTİFAKINDA İLK ÇATIRDAMA
Eylül ayına geldiğimizde, Millet İttifakı’nda İyi Parti’nin “CHP, HDP ile birlikte hareket edecekse, bundan sonra biz bu bileşende yer almayız” çıkışıyla ilk kırılma ortaya çıktı.
Bu yeni durum, CHP’nin hiç arzu etmeyeceği şekilde, HDP ile baş başa kalması anlamına geliyordu.
Ama iş orada bitmedi.
Bir süre sonra, CHP’ye karşı HDP içinden de homurdanmalar yükselmeye başladı.
8 Ekim’de Barış Pınarı Harekâtı’nın başlamasına bir gün kala, Meclis grubunda konuşan Kemal Kılıçdaroğlu’nun iç dünyasında yaşadığı yangın, ‘dış sesine’ çelişkiler yumağı olarak yansıdı.
O konuşmanın yapıldığı gün, Meclis’te Barış Pınarı Harekâtı için tezkere oylaması yapılacaktı.
Kılıçdaroğlu konuşmasını “Tezkereye içimiz yana yana evet diyeceğiz” sözleriyle tamamladı.
Bu ifade, ‘iki arada bir derede kalmışlığın’ net bir tezahürü olarak ortaya çıktı.
Harekâta destek verse HDP’yi küstürmüş olacaktı.
Destek vermese, parti içinde ve taban nezdinde çok zor durumda kalacaktı.
“İçimiz yana yana evet diyeceğiz” cümlesi, vaziyeti idare etme çabasına tekabül ediyordu.
“O BİR KERE OLUR ARTIK KİMSE BAĞRINA TAŞ BASMAYACAKTIR”
Ancak bu ‘iki cami arasında kalmış beynamaz’ tutumu, HDP’nin anlayışla karşılaması da beklenemezdi.
Nitekim öyle de oldu.
Cezaevinden Avrupa’da yayın yapan Yeni Özgür Gündem gazetesine demeç veren HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, CHP’ye olan tepkisini, “Günü geldiğinde kimse bağrına taş falan basmayacaktır o bir kere olur” dedi.
Demirtaş 23 Haziran öncesi, HDP tabanına çağrı yaparak, “Gerekirse bağrınıza taş basıp CHP adayına oy verin” çağrısı yapmıştı.
Şimdi, CHP’nin tezkere oylamasında ‘evet’ oyu kullanması nedeniyle “bir daha adayınıza destek vermeyiz” demiş oluyordu.
Barış Pınarı Harekâtı’nın başarısı, ABD’nin yaptırım tehditlerinin tavsaması, döviz piyasalarındaki istikrarlı görüntü, yaz aylarında iktidar üzerinde toplanan ‘kara bulutların’ dağılmasıyla sonuçlandı.
AK Parti çevrelerindeki moral bozukluğu havası önemli ölçüde dağıldı.
Buna karşılık, 23 Haziran’dan bu yana geçen 5 ayın sonunda, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun 2017 referandumundan başlayarak başarılı bir şekilde kurguladığı ittifak çatısı ciddi hasar almış oldu.
CHP açısından iktidarın üzerine gökten taş yağmasını beklerken, iki ayrı partneriyle ayrı ayrı sorunlar yaşamanın dışında, kendi krizine gömülen bir parti görünümü ortaya çıkmış oldu.
UNUTULAN RAKİBİNİ KENDİ ELLERİYLE BÜYÜTMEK
Son günlerin popüler tartışma konusunu böyle bir hikâyenin son halkası olarak düşündüğünüz takdirde, bu tartışma daha anlamlı, hatta biraz da eğlenceli hale geliyor.
23 Haziran sonrası, başarılı bir kombinasyonla sonuç alabildiğini gösteren CHP Genel Başkanı’nın yerine, parti içi muhaliflerine acemice operasyon çekmeye çalışan, günün sonunda boş havuza atlamanın ceremesini çeken bir Kılıçdaroğlu kalmış oldu.
“Partimiz Beştepe’den dizayn edilmeye çalışılıyor” algısına hizmet edecek bir haber üzerinden safları birleştirme çabasına girişmişken, gömmeye çalıştığı rakibini güçlenmiş halde karşısında bulmak.
Bir insanın, bir siyasinin, kendisine bu kadar kötülük edecek, böylesi yeteneklere sahip olması, herkese kısmet olmaz!
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.07.2021
28.06.2021
15.05.2021
17.04.2021
20.07.2020
15.07.2020
24.06.2020
20.06.2020
13.06.2020
8.06.2020