Mehmet ALTAN

Mehmet ALTAN
Mehmet ALTAN
Tüm Yazıları
Çirkinler ittifakı, cambazlar koalisyonu
19.03.2016
2000

 Türkiye 2015 İlerleme Raporu'nda, ‘demokrasinin' özünü teşkil eden ‘ifade özgürlüğü'nün Türkiye'deki ürkütücü durumu şöyle tespit ediliyor:

“Gazetecilerin sindirilmesine yönelik bu ortam giderek artan biçimde otosansüre yol açmaktadır. Çok sayıda kanun ifade özgürlüğünü kısıtlamaktadır ve Avrupa standartlarıyla uyumlu değildir.”

 

***

 

Çok uzun zamandır Kopenhag Kriterleri'nden kopmuş, attığı olumlu adımları da buharlaştırmış bir siyasal iktidara karşı yapılması gereken ne?

 

Onu demokrasiye, evrensel hukuka, temel hak ve özgürlüklere ısrarla davet… Öyle değil mi?

 

Peki, AB ne yapıyor? Mülteci sorununu Türkiye üzerinden aşmak ve rahatlamak için başı dertte olan Almanya Şansölyesi Merkel'in öncülüğünde, ‘özgürlüklerin güvence altında olmadığını' söyledikleri Ankara ile ‘at pazarlığı' yapıyor.

 

Çünkü Türkiye tam üyelik ruhuna ve gereklerine köklü bir ihanet içinde olduğundan ‘üyelik' konusunda muhataplık ciddiyetini kaybetti.

 

AB de Türkiye'yi bir ‘mülteciler deposu' olarak kullanmak istiyor, mültecileri o ‘depoya' atıp kapıyı kilitleyecek ve onları orada unutacak… Ne mültecilerin başına geleceklerle ilgileniyor, ne de Türkiye'deki özgürlüklerle.

 

Suriyelileri ve Türkiyelileri ‘insandan' saymayıp aslında kendi ‘insani değerlerine' ihanet ediyor.

 

***

 

Geçenlerde, Deutsche Welle'nin editörü Bernd Riegert şu tespitleri yapıyordu:

 

“Asıl amaç ise mülteci sorununu Yunanistan'dan Türkiye'ye havale etmek. Türkiye'den, bir takım tavizler karşılığında mültecileri Yunanistan'a geçmekten alıkoyması ve Yunanistan'ın iade edeceği mültecileri de kabul etmesi isteniyor.

 

Türkiye bunun karşılığında yüksek bedel istiyor: Para, vizenin kaldırılması, AB üyeliği ve insan hakkı ihlallerine AB'nin ses çıkartmaması. Türkler, Almanya Başbakanı'nın mülteci krizinin üstesinden gelmesini sağlayacak son can simidi olduklarının farkındalar. Pragmatist başbakan Avrupa çapında çözüm bulunamayacağını çoktan idrak etti. Merkel şimdi ‘Türk çözümü' üzerinde duruyor. Türkiye ‘güvenli ülke' ilan edilecek ve böylelikle mülteci ve göçmenlerin AB topraklarına geçmesi yasadışı göç sayılacak.”

 

***

 

Neyse ki Avrupa'da yekpare bir koro yok, kendi içlerinde de bu ahlâksız çıkarcılık giderek ve büyüyerek su almakta…

 

Hatta öyle ki tepkiler büyümeye devam edince, Merkel de Ankara Faşizmi'ne tepki göstermeye başladı.

 

***

 

Siyasal iktidar AB'den ne istiyor?

 

‘İnsan hakkı ihlallerine AB'nin ses çıkartmamasını…'

 

Ama aynı zamanda ‘AB üyeliğini de, vizenin kalkmasını da, para da…'

 

Kısacası, at pazarlığı anlayışı üzerinden AB'nin kendini inkâr etmesini istemekteler…

 

İşin garibi bunu iç kamuoyuna sanki istediklerini elde etmişler gibi sunmalarıydı.

 

***

 

Şimdi İkinci Zirve başladı…

 

Türk usulü faşizm peşindeki harami anlayışıyla AB üyeliği olur mu? İmkânsız gibi bir şey…

 

Vizenin kalkması da çok çok zor… En fazlası ‘vize' konusunu gündemlerine almış görünüp, sonra bunu gerekleri yapılıncaya kadar uykuya yatırmaları olacak…

 

***

 

Faşizme ses çıkarmamaları da zaten çok uzun süremezdi…

 

Geriye sadece ‘para' kalıyor.

 

Alman editör ne diyor?

 

“Asıl amaç ise mülteci sorununu Yunanistan'dan Türkiye'ye havale etmek.”

 

Avrupalılar bu amaca ulaşmak için para verip, istediklerini elde edene kadar da top çevirecekler gibi…

 

***

 

Olmayacak şeyleri oluyor gibi sunmak Ankara tarafından ‘Kayseri pazarlığı' olarak yumuşatılmaya çalışılsa da bence yaşananlar hem ‘çirkinler koalisyonu', hem de ‘cambazlar koalisyonu' tanımlamasına fevkalade uyuyor…

 

Kopenhag Kriterleri'ni hayata geçirme çabalarından, “insan hakları ihlallerine AB'nin ses çıkartmaması” pazarlığına… Suriyeli zavallı göçmenler üzerinden ‘faşizm' kurma planlarına…

 

Çıldırmış bir diktatörlük arzusuyla her arsızlığı yapıyorlar.

 

Gerçekten siyasal İslamcılığın yeni Türkiye'si bu galiba, içerde alabildiğine şiddet, dışarda alabildiğine yüzsüzlük.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar