Mehmet ALTAN
Titiz bir okur olan Zafer Hasan geçen hafta bana bir e-mail gönderdi:
“Şu anda Al Jazeera’de Hussain Haqqani var, onu tanıtırken Cami ve Kışla Arasında Pakistan kitabının yazarı diye yazınca, aklıma Mehmet Altan hocamızın neredeyse aynı başlıklı kitabı geldi…”
Zafer Hasan e-mailine, ‘Cami-kışla ikileminde Kemalizm’den rövanş alınıyor’ başlığıyla dört yıl önce T24’de yayımlanan uzun bir röportajımın linki ile birlikte, Pakistan’ın eski ABD büyükelçisi Hussain Haqqani’nin 2005 yılında yayımlanan ‘Cami ile Askeriye Arasında’ başlıklı kitabı hakkında Foreign Affairs Dergisi’ndeki bir tanıtım yazısının linkini de eklemişti. (https://www.foreignaffairs.com/reviews/capsule-review/2005-09-01/pakistan-between-mosque-and-military)
Doğrusu, Pakistanlı bir düşünce adamının da kendi ülkesindeki olaylara aynı teşhisi koyması bana hem çok ilgi çekici hem de çok ürkütücü geldi.
Biz askeri vesayetten ‘demokratik cumhuriyet’e geçeceğiz diye beklerken, siyasal İslam faşizminin artan zorbalığıyla karşı karşıya kaldık… Şimdi iki ülke arasında böyle bir benzerliğin olduğunu görmek, yaşadığımız durumun vahametini daha fazla yüzümüze vuruyor.
* * *
Dünya, Müslüman ülkelerden ‘Müslüman-demokrat’ bir terkip çıkar mı diye bir beklentiye girdi… Umulan, 57 Müslüman ülkedeki bir milyar 600 milyon insanın gelişmiş dünyanın bir parçası haline gelmesiydi.
Aslında bu olumlu ve umutlu beklentinin öncülüğünü de Türkiye yapacaktı… Başlangıçtaki olumlu adımlar bir zaman sonra yolunu şaşırdı, ortaya siyasal İslamcı faşist ucubeler çıktı…
Müslüman Kardeşler üzerinden ‘Sünni-Müslüman’ dünyanın halifesi olacağını sananlar, padişahlık hayali görenler, bu ucube yapının, başında huni, boynunda çalar saat dolaşan meczupları olarak belirdi…
Bu beklenti boşa çıkınca, Müslüman dünya demokrat bir yapıyı doğuramayınca küresel konjonktür de değişti.
Bugün Müslüman Kardeşler’in esamesi okunmuyor… Buharlaştı…
* * *
Bir zamandır IŞİD sahnede…
Dün, ABD tarihinin en kanlı saldırısı sonucu Orlando şehrindeki bir barda ölenlerin sayısının 50’yi bulması, IŞİD’in yaptığı açıklamayla saldırıyı üstlendiğini duyurması, dünyayı bir kez daha sarstı.
Ancak dünyanın çeşitli bölgelerinde insanları öldürmeyi sürdüren IŞİD, Libya’daki Sirte Limanı’ndan, Suriye’den, Irak’tan sökülüp atılıyor…
IŞİD macerasının dünkü çok kanlı sarsıcı saldırıya rağmen sonuna geliyoruz…
* * *
Müslüman Kardeşler’in üzerinin Ortadoğu coğrafyasında kalın bir şekilde çizildiği, IŞİD macerasının sonlanmaya doğru gittiği bir ortamda, Türkiye’deki zihniyet siyasal İslamcı tek adam faşizmine doğru biraz da çaresizlikten dörtnala koşmakta…
Göz ucuyla etrafa baktığınızda bile bunun olanaksızlığı ortada…
Ayrıca Muhammed Ali’nin cenazesindeki ‘itibar cetvelinin’ cüceliği ve Zarrab iddianamesinde adlarının geçmesi de yakın geleceğin işaret fişekleri gibi…
* * *
Ne var ki 17-25 Aralık sonrası hırsız-darbeci-mafya koalisyonun kurulması, şiddetin siyasal strateji haline getirilmesi, Kürtleri ve Alevileri temsil eden tüm siyasal kurumların ‘terörist’ sayılması, demokratik her türlü eylemin önünün kesilmesi, siyasal İslamcı faşizmin çaresiz bir şekilde askeriyeyle flört etmesi, daha önce geriletildiği söylenen vesayetin yeniden güçlenmesine yol açtı.
Siyaseten askeriyenin güç kazandığı bir döneme girildi.
Daha önce de vurguladığım gibi bu taze gelişmeyi “cami-kışla ittifakıyla bir ‘dindar BAAS rejimi’ mi kurulacak” diye yorumlayan da var, “askeriye bir zaman sonra bütün dizginleri elinde toplayıp daha sert bir ‘vesayet’ dönemine dönecek” diye okuyan da…
* * *
Askeri vesayeti ve siyasal İslamcı faşizmi aşarak ‘demokratik cumhuriyet’e geçebilir miyiz?
Umudunuzu çoktan yitirdiyseniz, bunun buralarda mümkün olamayacağını, Pakistan’daki gibi Türkiye’deki siyasetin de cami ve kışla arasında takılıp kalacağını söyleyebilirsiniz…
Ama cumhuriyet demokratikleşmedikçe, ‘İkinci Cumhuriyet’ hayata geçmedikçe, sorunların dipli köşeli bir anlayışla giderilmesi de mümkün değil…
Bunu her türlü hali yaşayarak gördük…
* * *
Zaten Zafer Hasan’ın gönderdiği 4 yıl önceki röportajda da, “sosyolojik olarak 2. Cumhuriyet’e doğru bir gidiş var. Bu nedir?” sorusuna şöyle cevap vermişim:
“Halkın iktidara sahip olduğu, halkın var olması gerektiği, toplumun öneminin, ağırlığının, egemenliğinin, gerçek bir demokrasinin aslında temel aktörünün halk olduğu anlayışı daha yerleşik hale geldi. Ama siyaseten cami-kışla ikileminde Kemalizm’den rövanş almaya çalışan bir anlayış var. Kavramsal olarak Kemalist gençlikten dindar gençliğe geçiş özleminin beyanı da bunu ispatlıyor. Devleti, iktidara yakın bürokratlar üzerinden ele geçirme sevdası var. Hâlbuki devlet ele geçtiği vakit devlet olmaktan çıkar. ‘Devleti ele geçiririz’ mantığı sonunda insanın kendisinin başının belaya girmesi için bir tuzaktır. Çünkü ele geçirilecek devlet görüntüsü altında başka bir örgütlenme var ise onu zaten bir başkası da zaman içinde ele geçirir ve sana karşı kullanır. Askeri vesayetin deşifre edilmesi çok önemli ama 12 Eylül rejimini AB standartlarında bir yapıya dönüştürme konusunda sıkıntılı bir durumdayız. ‘Türkiye halkı’ denmiyor, ‘Müslümanlar iktidara geldi’ gibi algılar var.
Bu ne demek? Kışlaya karşı caminin rövanşı demek. Ben daha demokrat ve dolayısıyla daha akılcı bir yaklaşım bekliyordum. Askeri vesayeti sona erdirip, AB standartlarında bir ülke haline geleceğimizi umuyordum.
…2. Cumhuriyet dediğimiz şey, halka ayar vermeyecek ve hukuka göre hareket eden bir devlet ile birbirine ayar vermeyecek, temel hak ve özgürlüklere saygılı bireylerden oluşan bir toplumdur. Bugün yapılan ise ‘sistemi nasılsa ele geçirdik o yüzden eski sistem devam etsin’ anlayışıdır. ‘Militer imajla ilgili değişiklik yapalım ama yapıyı değiştirmeyelim’ yaklaşımı gittikçe güç kazanıyor. Örneğin, ‘Evren’in anayasal elbisesini biz giyelim’ ya da ‘YAŞ’da oturma düzeninin değiştirelim ama YAŞ kanununu değiştirmeyelim’ gibisinden… Böylelikle cami-kışla savaşında Türkiye’nin başını belaya sokabilecek kanlı bir geleceğe zemin inşa ediliyor diye korkuyorum.”
* * *
Dünya, siyasal İslamcı faşizmden hem ürktü, hem de bu çılgınlığa öfkelendi…
Dünkü Orlando katliamı bu öfkeyi daha da artıracaktır.
Ortadoğu’da çeşitli değişikliklerin yolunu açabilir bu gelişmeler… Bunlar hayırlı değişiklikler de olmayabilir.
* * *
Yakın gelecekte Türkiye de korkutucu gelişmelerden geçmek zorunda kalabilir.
Bu nedenle hatırlatmanın zamanı…
Ne cami, ne kışla… Demokratik cumhuriyet…
Bugün, yarın ya da öbür gün… Ama gerçek çözüm ‘demokratik cumhuriyet’te…
Askeri vesayeti ve siyasal İslamcı faşizmi gördük, biz henüz tam kavrayamasak da hayat, AB standartlarında ‘demokratik cumhuriyet’ olmadıkça, buralarda rahat ve huzurun olmayacağını kafamıza vura vura öğretmekte…
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025