Mehmet Ocaktan
Siyaset özü itibariyle zamanı, toplumu ve şartları doğru okumak olduğu kadar, aynı zamanda insanlara bir gelecek umudu sunabilmektir. Eğer yaşanan gerçekliklerle toplumu yüzleştirerek güvenin adresi olabilirseniz iktidara giden yolda emin adımlarla yürümeniz mukadderdir.
Biliyoruz ki AK Parti, iki binli yılların başındaki derin ekonomik krizlerin, yasakların ve özgürlükler konusunda yaşanan akıl tutulmasının oluşturduğu bir toplumsal savrulmanın sonucunda iktidar oldu. Ve yine biliyoruz ki bütün toplum kesimlerini kucaklayan bu ortak akıl yürüyüşü, AK Parti’ye her seçimde başarı hikayeleri yazdıran bir zaferle sonuçlandı.
Ancak şimdi yeni AK Parti neredeyse bütün toplum kesimleriyle kavgalı bir resmin hikayesini yazıyor artık.
Düşünün ki geç de olsa lebalep kongrelerden ‘tam kapanma’ya geldik, ama bu kapanmanın sosyal destek paketleri ortada yok. Çünkü Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarının akıbetinden henüz haber alınamadığı için kasamızda dağıtacak tek kuruş paramız kalmadı, aşıların akıbeti belli değil, yani şu anda aşımız yok. Ayrıca IMF’nin araştırmasına göre Türkiye, gayri safi yurt içi hasılaya oranla en az (1.9) salgın harcaması yapan ülkelerden birisi. Bu araştırmaya göre fotoğrafımızın rengi şöyle; en düşük harcama yapan ülkeler kategorisinde yer alan Meksika, Arnavutluk, Cezayir, Ermenistan, Belarus, Belize, Botsvana, Brunei, Romanya ve Katar’la aynı safta arzı endam ediyoruz…
Esas itibariyle kapanma doğru bir karar olmakla birlikte, iktidar sosyal destek paketi hazırlamadığı için insanlar çaresiz, zira esnafın kirasını ödeyecek parası yok, 10 milyona dayanan işsizler ordusu evine ekmek götürmekte zorlanıyor, toplumun büyük bir kesimi kelimenin tam anlamıyla açlık tehlikesiyle karşı karşıya… Kısacası törenlerle resim çektirerek dağıtılan soğan ve patates çuvalları ne yazık ki milletin derdine çare olamıyor…
Hal böyleyken AK Parti’nin Ümraniye belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ekmek büfelerine savaş açmış bulunuyor. Yani Büyükşehir Belediyesi’nin halka ucuz ekmek satmasını önlemek için cansiperane bir mücadele veriyor. Anlaşılan o ki iktidar, İstanbul halkının Ekrem İmamoğlu’na sempati duymasından endişe ediyor.
Bu nasıl bir akıldır ki, halkın açlıkla mücadele ettiği bu ağır salgın şartlarında ucuz ekmeğe savaş açmanın toplum nezdinde nasıl bir AK Parti resmini ortaya çıkaracağını bile akıl edemiyor. Oysa eski AK Parti bir dilim ekmeğe savaş açmanın siyaseten bedelinin ağır olacağını bilir ve böylesi ucuz bir siyasete asla prim vermezdi.
Demek ki akıl tutulması bir partiyi esir almaya başlayınca kendi ayağına kurşun sıkmak bile bir iktidar icraatı olarak görülebiliyormuş. Hatırlayalım, salgının başladığı ilk aylarda AK Parti’nin bir genel başkan yardımcısı muhalefet belediyelerinin ‘bedava ekmek’ kampanyalarını “paralel devlet” icraatı olarak nitelemiş ve bununla övünen açıklamalar yapmıştı. Siyasi aklı kaybettikleri için şu günlerde de IV. Murat’ın tapon uygulamalarına heveslendiler…
Maalesef bir iktidar makuliyet duygusunu kaybetmeye başlayınca, düşüş de buna paralel olarak hızlı oluyor. Çünkü makuliyetin kaybolması hem iktidarın yönetim kabiliyetini zayıflatıyor, hem de toplumla arasındaki mesafeyi daha da derinleştiriyor.
AK Parti’nin şu anda yaşadığı dramatik durumu tarif etmek ne yazık ki pek mümkün değil. Zira millet nezdindeki itibarı zayıfladıkça, her gün milletle arasındaki mesafeyi biraz daha derinleştirecek çılgın projelere imza atmaya başlıyor. Artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz, “Bu kadarı da olmaz” dediğimiz ne kadar absürt işler varsa, AK Parti bütün bunları meziyet hanesine yazmak için adeta var gücüyle çalışıyor.
Anlaşılan o ki parti içinde “Bu siyaset anlayışı bizi halktan uzaklaştırıyor ve hiç iyi bir yere gitmiyoruz” diyebilecek kadar bile bir makuliyet aklı kalmamış.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025