Mehmet TIRAŞ
Bu sözü Hazineden ve Maliyeden sorumlu Bakan Nurettin Nebati 21 Mart 2022 Tarihinde memleketi Şanlı Urfa’da yaptığı toplantıda; hayat pahalılığı ile ilgili bir soruya “ekonomiyi kafaya takmayın keyfinize bakın, Ezanlar susmayacak, Bayrak inmeyecek” diye cevaplıyor..
İnsan Allah’ım sen aklıma mukayyet ol demekten kendini alamıyor..
Ben ne söylüyorum tamburam ne çalıyor misali.
Ekonomiyi kafaya takmayın; “Ezanlar susmayacak, Bayrak inmeyecek” diyen bakan bey daha Ankara’ya dönmeden, devlet kurumu olan Et ve Süt Kurumu(ESK) kuyrukları azaltmak için,kırmızı ve beyaz ete yüzde 48 zam yaptığını açıklayarak, bakanı ters köşeye yatırdı..
Zam sağanağı şiddetini benzin ve mazot üzerinden artırarak devam ediyor.
Ülkenin dört bir yanında Ucuz ekmek, et ve ay çiçek yağı kuyrukları günden güne yayılıyor.
Bakanın ipe sapa gelmez böylesi anlamsız sözleri ne ilk ne de son olacak gibi…
Bakan Nebati daha bir hafta önce Avrupa’da yabancı iş adamları ile yaptığı toplantıda, daha büyük bir çam devirmişti onu da hatırlatayım:
”Korkmayın ülkemize gelin yatırım yapın, önünüze engel olacak bürokrasiyi devirir geçeriz, bizim arkamızda Cumhurbaşkanımız var “ demesi ile dünya aleme rezil olmuştuk.
Bir ülkede iktidar yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanıyor, beğenmediği yargı kararlarını tanımıyor ve uygulatmıyorsa ülkeye iş insanları nasıl yatırım yapar?
Bunu düşünemeyecek kadar hukuktan nasibini almamış, aydın vasfından uzak bir bakanın ülkeyi temsil ediyor olması, düşündürücü değil mi?
Cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçildikten sonra Demokrasi ve Hukuktan uzaklaşınca…
İktidar ve ortağı kendine muhalif olan toplumun her kesimine bir sürek avı başlatmakla kalmadı; rakiplerine karşı yalan, iftira, hakaret, tehdit ve her türlü yaftalamalar havada uçuşur oldu.
Besleme basında bunu parlatarak algı operasyonlarına çevirdi.
Şahsım devletin ve ortağının iftirasına, yalanına hangisinden başlayacağımızı şaşırdık.
Toplumun ortak ‘dini ve manevi’ değerlerini istismar etmesinden mi?
Gezi olaylarında mabedimizde içki içtiler, başörtülü bacımızın üzerine idrarlarını yaptılar, elimizde kamera görüntüleri var iftirasından mı?
Yap-İşlet-Devret(YİD) modeliyle yapılan ve işletilen, beşli beton çetesini zenginleştiren; hazine garantili yolcu, hasta, ve araba geçişi verilen yol, köprü, tünel, hastane ve hava limanları için; cebimizden bir lira çıkmadan yaptırıyoruz palavrasından mı?
Hatta muhalefet YİD’in işlettiği firmaların kaça yaptığını ve hazineyi uğratan zararları belgeleriyle açıkladıkça..
Muktedir cebimizden bir lira çıkmıyor, bay Kemal’in aklı buna çalışmaz, ben ekonomistim, bay Kemal’in önüne beş koyun katın üçünü kaybeder diye, sözde kafa yapıyordu…
Bay Kemal ve diğer muhalefet partileri ve bir avuç muhalif basının rakamlarla muktediri yalanlıyor; hatta bu YİD’in yapıp ve işlettiği yerlerde; firma ile iktidar arasında hukuki bir sorun çıkarsa, davaya Londra mahkemelerinin bakacağını açıklaması karşısında, iktidar bu iddiaları ticari sır diye geçiştiriyordu..
Ve sonunda asrın Reisi muhalefetin söylediklerinin 18 Mart’ta Çanakkale köprüsünün açılışında yaptığı konuşması ile; hazine garantili araba sayısı yakalanamazsa farkı devletin kasasından ödeyeceğiz diyerek; en sonunda yalan söylediğini itiraf etmiş oldu.
Gelin Hazineyi sülük gibi soran YİD’in yapıp işlettiği yerlerden “Zafer hava limanı ve Çanakkale köprüsünü” ele alalım.
“Zafer Hava Limanı Kütahya’da bulunuyor bu hava limanının işletmesine üstlenen firmaya hazine garantili yılda “1 milyon 300 bin yolcu uçuşu” garanti anlaşması yapılmış.
2021 yılında Zafer Hava Limanından iç hatlardan uçan yolcu sayısı 9 bin 228,dış hatlardan uçan yolcu sayısı sadece 1904 ve toplam yılda uçan yolcu sayısı 11.032 kişi.
Böylesi bir öngörüsüzlük olur mu, liyakatı değil de sadakat-ı ölçü alır hamaset yaparsanız, hem de bal gibi olur.
Hava limanının hizmet edeceği Kütahya’nın 577 bin, Afyon’un 744 bin, Uşak’ın 373 bin nüfusu var.
Bu üç ilin toplam nüfusu 1 milyon 694 bin.
Garanti verilen yolcu sayısı üzerinden bakarsanız her yıl bu üç ilde yaşayan toplam nüfusun yüzde 76’sı uçması gerekiyor.
İnsan Allah akıl fikir versin demekten başka bir söz bulamıyor.
Ya yeni açılan Çanakkale köprüsüne ne diyeceğiz!.
Çanakkale köprüsü hazine garantili 45 bin araba sayısı tutmazsa hazineyi 11 yıl sülük gibi emecek.
Çanakkale Köprüsünün uzunluğu 4.6 kilometre..
Aynı malzeme ve kalite ile yapılan Hong Kong-Çin arasındaki yapılan köprünün kilometresi 360 milyon dolara mal olurken, Çanakkale köprünsün kilometresi 900 milyon dolara yapılıyor?
Çanakkale köprüsünün toplam maliyeti 2 Milyar 500 milyon Avro ’ya mal oluyor.
Köprüyü işleten firma 11 yıl işlettikten sonra Karayolları Genel Müdürlüğüne teslim edecek.
Köprüden geçecek araba sayısının bulunması mucize olarak gözüküyor..
45 bin araba sayısının bulması için her iki saniye de bir araba geçmesi gerekiyor.
Köprüden ancak taş çatlasın 15 bin aracın geçeceği tahmin ediliyor.
Köprüden geçiş ise 15 Avro artı enflasyon farkı, TL karşılığı bugünkü kur seviyesi ile 400 Lirayı buluyor.
Feribotla bir günde taşınan araba sayısı en fazla 12 bin, bir arabanın feribotla taşınması ise 52 Lira.
Ortaya çıkan tabloya göre; YİD’in yapıp işlettiği bu yerler bir hizmetten öte toplumu soyan ve yoksullaştıran yerler durumuna geldi.
Toplumun yüzde 75’nin geçinemiyoruz diye feryat ettiği…
25 milyon insanın açlık sınırında yaşadığı,52 milyon insanın yoksullukla boğuştuğu…
Vatandaşın bu karakışta nasıl ısınırım elektrik ve doğal Gaz faturalarımı nasıl öderim ve açlık korkusu ile yaşadığı bir ülkede..
Hala Hazineden ve Maliyeden sorumlu bir bakan kalkıp hayat pahalılığı ve yoksulluk karşısında “Ezanlar susmayacak, Bayrak inmeyecek” diye konuşma yapıyorsa; bizleri bugünleri aratacak daha karanlık ve zor günler bekliyor demek.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025